"ZAM ZULÜM İŞTE AKP"
Ankara’daki eylem, TMMOB Genel Merkezi’nin önünde başladı. Burada bir araya gelen mühendis ve mimarlar, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Zam zulüm işkence, işte AKP”, “AKP’yi istemiyoruz”, “Bu ülke bu halk satılık değil”, “Kahrolsun IMF bağımsız demokratik Türkiye”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, sloganları atarak Sakarya Caddesi’ne yürüdü.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, burada yaptığı konuşmada, “AKP Hükümeti"ni uyarıyoruz. Yüzünüzü IMF’ye ve Dünya Bankası’na değil, halkımıza çevirin. Her türlü emperyalist bağımlılık ilişkilerini terk edin. İşten çıkarmaları yasaklayın. Halkın temel ihtiyaçlarına yaptığınız zamları geri alın. Özelleştirmeleri durdurun. Kapitalist küreselleşme krizinin faturasını yoksul halka ödetmeyin” dedi.
Her türlü gericiliğe ve karanlığa karşı demokratik, özgür ve aydınlık bir Türkiye istediklerini belirten Soğancı, “AKP iktidarının ülkeyi sermayeye pazarlayan, yoksulları daha da yoksullaştıran politikaları, İslami gericileşme dalgası ile paralel yürüyor.
‘BİAT KÜLTÜRÜNE KARŞIYIZ’
Gericilik bir yaşam biçimi haline getiriliyor. Biz, sosyal devletin tahrip edilip yerine cemaat ağalarının, sadaka derneklerinin konulmasına itiraz ediyoruz. Biz, yurttaş olmanın gereği olan sosyal hakların elde edilmesinin yerine biat kültürünün, el pençe divan durmanın almasına karşı çıkıyoruz. Herkes bilsin. Gericiliğe karşı elimizden gelen tüm karşı duruşu inatla ve ısrarla sürdüreceğiz” diye konuştu.
"SAVAŞ ÇIĞLIKLARI BİTSİN"
Konuşmasında Kürt sorununa da değinen Soğancı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu ülkede sıkılan her kurşun, atılan her bomba, patlayan her mayın, yapılan her türlü saldırı, gerçekleşen her türlü silahlı çatışma ülkemizde barış içinde bir arada yaşama umuduna vurulan bir darbe oluyor. Yıllardır devam eden silahlı çatışmaların kimseye fayda getirmediği ortada. Silahların konuştuğu yerde barışın sesi duyulamıyor. Artık savaş çığlıklarının bitmesini, demokrasi ve hukuk devletinin egemen olmasını istiyoruz. Biz barış içinde bir arada kardeşçe yaşama umudumuzu hiç yitirmeyeceğimizi he zaman söyledik. Burada da ısrarla söylüyoruz. Biz ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamayı her zaman savunduk. Bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz.”
"KENTLER YAĞMALANIYOR"
Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin paralı hale getirildiğini ifade eden Soğancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji ve iletişim gibi stratejik temel altyapı hizmetleri ile birlikte tüm kamusal değerler özelleştirme adı altında tasfiye edildi. Ülkemizin doğasını koruyarak sanayileşme ve üretim yerine, ranta dayalı bir ekonomi bu ülkenin gerçeği oldu. Kıyılarımız, ormanlarımız, madenlerimiz siyasal iktidarın biatcıları tarafından yağmalanıyor. Kentsel dönüşüm diye yutturmaya kalkıştıkları aslında kentleri yağmalama projeleri.”
Eyleme TMMOB’a bağlı oda temsilcilerinin yanı sıra KESK, DİSK, ÖDP, EMEP, TKP, Halkevleri, Devrimci 78’liler Federasyonu’nun da aralarında olduğu çok sayıda emek ve demokrasi güçleri de destek verdi.
Hangi kentlerde eylem yapıldı?
Dün, Ankara dışında, Adana, Adıyaman, Antalya, Balıkesir, Batman, Bodrum, Bursa, Çanakkale, Çorlu, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kırklareli, Kocaeli, Malatya, Mardin, Mersin, Milas, Samsun, Şanlıurfa, Tunceli, Van ve Zonguldak’ta da eylemler yapıldı.
İSTANBUL"DAN TEPKİ
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu da, dünyada ve Türkiye"de yaşanan krize karşı Taksim Gezi Park"ından ses verdi. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu ve çok sayıda katılımcının yaptığı açıklamada yaşanan ekonomik sorunlara ilişkin mücadele etme zamanı olduğunu ifade edildi. Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan Tores Dinçöz, "Bu ülkenin, bu halkın sahipsiz olmadığını birlikte gösterme zamanıdır.
Küresel krizin faturasının halka kesileceği böylesi bir dönemde, insanlar da kapitalist kürselleşmenin yarattığı yoksulluk, yoksunluk, işsizlik ve eğitimsizlik nedeniyle ırkçı, faşist, dinci, gerici tepkilere sarılacaklar, ya da örgütlü yapılarla bir direniş sergileyecekler. Şimdi tam da, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye talebinii yükseltme ve bunun için mücadele etme zamanıdır. Şimdi geri adım atmadan temek hak özgürlüklere sahip çıkma zamanıdır" dedi.
EĞİTİM EMEKÇİLERİ DE YOLLARDA
İstanbul İstiklal Caddesi"nde bir araya gelen eğitim emekçileri, öğretmenler gününden önce sosyal ve ekonomik sorunlarını dile getirdiler. KESK Genel Başkanı Sami Evren, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ve çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcisinin katıldığı yürüyüş Tünel"den başlayarak Taksim Meydan"da son buldu. Yürüyüşte sık sık polis engellemesi ile karşılaşıldı.
Eğitimciler, her yıl olduğu gibi bu yıl da öğretmenler gününde sahte övgülerin ve boş vaatlerin söylendeğini ifade ettiler. Eğitimcilerin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözme yönünde hiç bir adımın atılmadığını söyleyen eğitim emekçileri, öğretmenler gününün 12 Eylül döneminin bir ürünü olduğunu anımsattılar.
Yaşadıkları zorluklara rağmen öğretmenlerin fedakarca çalıştığını, asgari yaşam standartlarını oluşturmanın mücadelesini verdiklerini söyleyen Zübeyde Kılıç, "Bugün açık olarak görülüyor ki, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin haklarının savunmak, aynı zamanda nitelikli, kamusal eğitim hakkını savunmak anlamına geliyor. Eğitim ve bilim emekçileri, taleplerini daha gür haykırmak ve yaşadığı sorunlara boyun eğmeyeceğini göstermek için buradayız ”dedi. (Birgün)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...