Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, GDO’nun biraz fazla abartıldığını belirterek, “GDO zararlı mararlı bir şey değil. GDO’ya gelene kadar niceleri var. Avrupa’nın geri çevirdiği naftalinli balları, ilaç kalıntılı sebze meyveyi yemedik mi” dedi
GDO konusunun fazla abartıldığını belirten eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, “GDO zararlı mararlı bir şey değil. Ne yapıyor? Kanserojen mi? Böyle bir şey de yok” dedi.
CNR Fuar Merkezi’nde düzenlenen 17. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nı ziyaret eden Kemal Unakıtan, oğlu Abdullah Unakıtan’ın likit yumurta üreten AB Gıda firmasının standında GDO’yla ilgili sorularımızı yanıtladı.
GDO’lu ürünlerin ABD ve Avrupa Birliği’nde yenildiğini ifade eden Unakıtan, şöyle konuştu:
“GDO’ya gelene kadar tedbirli olmamız gereken nice şeyler var. Bazı ürünlerin ne yağıyla üretildiği belli değil. Bizim yiyecekler yurtdışından geri gönderiliyor. Avrupa, içinde naftalin var diye balları geri çeviriyor. Ne oldu bu ballar? Biz yiyoruz bunları. ‘Arkadaş bunda naftalin var, kimse bal almasın’ diyen oldu mu? Geri gönderilen sebze meyveyi yemedik mi?”
‘Karaborsacılık türer’
GDO’lu ürün ithalatının yasaklanmasının yem sıkıntısına yol açağını kaydeden Unakıtan, şunları söyledi:
“Avrupa Birliği GDO’lu ürünleri kabul ediyor. Kraldan fazla kralcı olmanın alemi yok. Bu nedenle GDO’yla ilgili karar alırken çok dikkatli olunması gerek. Çünkü bu ürünler birçok ürünün hammaddesi. Mesela soya küspesi bütün yemlerin ana girdisi. Birden yasaklarsanız piyasa bundan çok rahatsız olur. Mal bulunmaz olur, karaborsacılar türer. Bu da tüketiciye yansır. Buna meydan vermemek lazım. Dikkatli bir geçiş dönemi olmalı.”
‘AB kriterleri olsun’
GDO konusunda AB kriterlerinin uygulanmasını öneren Unakıtan, şöyle konuştu:
“Bilmiyorsan bir bilene sorup, gideceksin. Türkiye olarak AB kriterlerine uyum sağlıyorsak, Avrupa‘da ne kısıtlama varsa aynısı getirip uygulayacağız. Avrupa neyi serbest bırakırsa ben de onu serbest bırakırım. Neyi kısıtladıysa onu kısıtlarım. Altı ay da süre veririm, piyasa kendini ona göre ayarlar.”
‘GDO’lu GDO’suz yerim demiyorum’
Unakıtan, ‘GDO’dan endişeye kapılıyor musunuz?’ sorusuna karşılık, “Endişeye kapılmıyorum. Niye? Çünkü Türkiye’ye gelen mallarda GDO çok fazla değil. Mesela mısırda var dendi. Ama Türkiye’ye çok fazla mısır gelmiyor. Yerli üretim çok iyi” dedi.
“GDO’lu, GDO’suz yerim mi diyorsunuz” sorusuna da, “GDO’lu GDO’suz yerim demiyorum. Türkiye’de GDO açısından çok tehlikeli bir durum sözkonusu değil. Onun için çok fazla istismar edilmesin bu konu” karşılığını verdi
‘Mısır ithal etmiyoruz’
Mısır ithal etmediklerini belirten Kemal Unakıtan, şunları söyledi:
“Hiç ithalat yapmıyoruz. Birkaç yıl önce, kendi işletmemizin ihtiyacı olduğunda, bir kere ithalat yapmıştık. Tavuklarımızın yem ihtiyacı için lazım olmuştu. Artık Türkiye’de yeteri kadar üretildiği için mısır ithal etmiyoruz.”
Unakıtan, “Yerli mısırda da GDO var” iddiasına ise, “Bakanlık hiçbir yerli üründe GDO yok diyor. Biz de Bakanlığın dediğine inanıyoruz” karşılığını verdi.
Unakıtan, “GDO yumurtaya geçer mi?” sorusuna da, “Hayır, hayır” yanıtını verdi.
‘Oğlumun gemileri yok’
İlk GDO tebliği yayımlandığında Türkiye’ye gelmek üzere yola çıkan soya yüklü gemilerin yarı yoldan döndüğünü ve ürünün İspanya tarafından satın alındığını söyleyen Unakıtan, “İspanya’da günde 2 bin ton soya işleyen fabrika var. Nereden geliyor bu soya? ABD, Brezilya ve Arjantin’den. Kontrol mekanizmaları çok güçlü. Laboratuvarlarında inceliyorlar. Rahat rahat alıyorlar” dedi.
Unakıtan, “Bir de öyle şayialar var ki... Ankara’ya gittim, ‘Sizin oğlunuzun büyük gemileri var’ diyorlar. Yok böyle bir şey” diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...