Gıda takviyesi kullanmanın gerçekten bir ihtiyaç mı olduğu, yoksa yeterli ve dengeli bir beslenme ile bu süreci tamamlamanın mümkün olup olmadığı sorularının önemine dikkat çeken Diyetisyen Nagehan Afşar, şunları söyledi: “Gıda takviyeleri (supleman) vitamin ve minerallerin yüksek dozda içeriklerle hap, kapsül veya şurup formatında sunulması olarak tanımlanmaktadır. Beslenmeye ek olarak kullanılırlar ve kesinlikle besin yerine geçmezler. Besin destekleri; vitaminler, mineraller, amino asitler, esansiyel yağ asitleri, posa, çeşitli bitkiler veya bunların ekstrelerini kapsayan birçok çeşit içermektedir. Aslında bu takviyeler bizim yeterli ve dengeli bir şekilde beslenme ile alabileceğimiz içeriklere sahiptir.”
Gıda takviyelerinin kullanımının kişiye göre değişkenlik gösterdiğini belirten Diyetisyen Nagehan Afşar “Gıda takviyelerinin kullanımı bireye özgü ve kontrollü bir dozda olmalıdır. Gıda takviyelerinin yüksek dozda alınması kişiye faydadan çok zarar verebilir. Örneğin; E vitamini takviyeleri, kan sulandırıcılar ile kullanıldığında kanama riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca A ve D gibi yağda eriyen vitamin takviyelerinin kontrolsüz dozda alınmasının vücutta toksik etki yapabileceği saptanmıştır. Ayrıca suda eriyen vitaminlerin yüksek dozda alınması, bu vitaminlerin vücuttan atılması sırasında organ sistemini yormaktadır” dedi.
Gıda takviyelerinin kullanımında güvenirlik ve biyoyararlılık faktörüne de özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Nagehan Afşar “Gıda takviyelerinin içeriğinde bulunan besin ögesinin, günlük önerilen alım miktarının %15 inden az olmaması gerekir.
Aksi takdirde kullandığımız takviye, bütçemize zarar vereceği gibi herhangi bir katkısı da olmayacaktır” açıklamasında bulundu.
Gıda takviyelerinin gerekli olduğu durumların da olduğunu ifade eden Diyetisyen Nagehan Afşar “Tüm yaş gruplarında olduğu gibi özellikle küçük çocuklarda, doğurganlık çağındaki kadınlarda ve yaşlılarda görülen ve takviyesi önerilen vitamin ve minerallerin başında; demir, iyot, folat ve D vitamini yetersizliği gelmekte olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
DOĞAL BESİNİN YERİNİ TUTMAZ
“Tüm bu bilgiler doğrultusunda doğal besinler mi yoksa gıda takviyeleri mi dersek; Amerika Diyetisyenler Derneği’ nin besin desteklerinin kullanılmasına yönelik raporu incelendiğinde sağlığın devam ettirilmesinde ve kronik hastalıklardan korunmada en etkili yolun besin çeşitliliği sağlanarak yeterli ve dengeli beslenme olduğu bildirilmiştir.
Süt ve süt ürünleri, et ürünleri, taze sebze ve meyveler, tahıl grupları dahil; bireyin yaş ve cinsiyeti başta olmak üzere kişisel özellikleri dikkate alınarak, yeterli ve dengeli tüketilmesi ile optimal sağlığın yakalanmış olacağı vurgulanmaktadır” açıklamasında bulanan Nagehan Afşar sözlerini şöyle noktaladı: “Özetleyecek olursak; gıda takviyeleri bir uzman kontrolünde gerekli durumlarda kullanılması dışında hiçbir zaman doğal besin gruplarının yerini tutamayacak, ve onların kombine sağladığı faydayı veremeyecektir. Takviyelere yönelmeden önce mutlaka yaşantınızdaki yanlış beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyi hedeflemelisiniz.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...