Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) sayılı günler kala, 8’inci sınıf öğrencilerinin de sınav maratonu tüm hızıyla devam ediyor.
Sınav sadece öğrencileri değil aileleri de oldukça etkiliyor. Ailelerin endişeleri, hem kendilerinde hem de çocuklar üzerinde kaygı düzeyini de artırıyor.
Eğitim uzmanları ise aileleri, çocuklarındaki stres düzeyini tetiklememeleri konusunda uyarıyor. Rehberlik uzmanları Burak Kılanç ve Salim Ünsal, ailelerin nasıl bir yöntem izlemeleri gerektiğiyle ilgili gazetemiz BirGün’e değerlendirmelerde bulundu.
Birgün'den Rıfat Kırcı'nın haberine göre; yaklaşan LGS’de çocuklar kadar ailelerin de üzerine görevler düştüğünü belirten Salim Ünal ailelerin çocuklarını beklentiye girmeden yönlendirmeleri gerektiği uyarısında bulundu. Ailelerin kendi hayallerini çocukları vasıtasıyla gerçekleştirmek istemesinin yanlış olduğunu vurgulayan Ünal: “Çocukların kendilerine ait olmayan hedefler doğrultusunda hareket etmeleri onları zorluyor. Bunun yarattığı kaygı çocuklarda odaklanma zorluğuna neden olabilir” dedi.
Ailelerin çocuklarını başka çocuklarla kıyaslanmalarının da çocukların kendilerini değersiz hissetmelerine neden olabileceğini söyleyen Ünal “Ailelerin güven verici, telkin edici olmaları gerekiyor. Evdeki bütün gündemi sınav oluşturmamalı. Çünkü bu, çocukta tedirginliğe yol açar. Evdeki gündemin rutin akışı nasılsa aynı şekilde ilerlemekte fayda var. Çocuklarda bazen kendine güvensizlik oluşur, yapamayacağına dair kaygılar başlar. O duyguyu biraz azaltacak şekilde yol izlemeliler. Çocukları sıkıştırmadan, onların heyecan oranını artırmadan hareket etmeliler” dedi.
Ünsal ailelerin stresten kurtarmak için doktora götürdüklerini ya da ilaç kullandırdıklarını söyledi. Ünsal “Bazı aileler çocuklarının aşırı doktora götürüyorlar ya da ilaç kullandırıyorlar.Bu tip şeyler işi sıkıntıya sokabilir” dedi.
AŞIRI KAYGI BULAŞICIDIR
Burak Kılanç ise aşırı kaygının bulaşıcı bir durum olduğuna dikkat çekti. Sınavda başarılı olunması için kaygının belli bir seviyede tutulması gerektiğini söylen Kılanç “Kaygının aşırı olması, başarısızlığa neden oluyor. Kaygının yönetilmesi de çocuğu ailesiyle birlikte yapabileceği bir olay.
Türkiye’de çocuğunun başarılı olmasını isteyen aileler çocuklardan daha fazla kaygılanabiliyor. Ve bu aşırı kaygı çocuklara da bulaştığı için çocukların başarısızlığına neden oluyor. Aileler kendi kaygılarını çocuklara bulaştırmasınlar. Kaygı duymak çok doğal” ifadelerini kullandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...