E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Vergi Cezalarında Af Gereği 

"Kanun kabul edildiyse de, bu Kanunda sorunu çözmemiştir. Çünkü kanun ceza yargısındaki ihtilafları dışladığı gibi, ihtilaf yaratılmamış veya sona ermiş davalardan kaynaklı kamu borçlarını da dışlamıştır."

16.06.2008 - 11:43
Vergi Cezalarında Af Gereği

Bumin Doğrusöz -Referans
Son olarak 2002 yılında "Vergi Barışı" adı altında çıkartılan af kanunundan bu yana, bu kanunla birlikte vergi mevzuatımızda ve ceza sistemimizde gerekli düzenleme ve iyileştirmeler yapılmadığı için, affı doğuran sebepler olduğu gibi devam etmektedir.

Her ne kadar arada "özel bir uzlaşma" yolu ile vergi yargısındaki ihtilafları kaldırma amaçlı bir Kanun kabul edildiyse de, bu Kanunda sorunu çözmemiştir. Çünkü kanun ceza yargısındaki ihtilafları dışladığı gibi, ihtilaf yaratılmamış veya sona ermiş davalardan kaynaklı kamu borçlarını da dışlamıştır. Bu dışlama, borçlu mükellefler arasında da bir eşitsizlik yaratmıştır. Bu eşitsizliği giderecek bir düzenlemenin mutlaka yapılması gerekmektedir.

 

Bu yazımızda, konunun sadece bir yönü, vergi ceza hukukunun ceza yargılaması hürriyeti bağlayıcı yaptırımı gerektiren filler dolayısıyla oluşna ceza yargılaması. Her yıl binlerce mükellef Ceza Mahkemelerinde sanık mevkiine taşınmaktadır. İşte size rakamlar:

 
AÇILAN DAVA VE SANIK SAYISI
Yıl
Dava
Erkek
Kadın
Toplam
Sanık
2000
7.064
9.686
615
10.301
2001
7.817
12.236
597
12.833
2002
7.506
10.106
435
10.541
2003
6.718
9.073
447
9520
2004
6.398
9.080
429
9509
2005
5.405
6.983
334
7.317
2006
4.949
6.103
299
6402
TOPLAM
45.857
 
66.423
 
 

Görüldüğü gibi 2002-2006 yıllarında 64.477 kişi, daha doğrusu mükellef veya şirketlerin kanuni temsilcisi 45.857 davada sanık mevkiine taşınmıştır. Bu istatistikte 2002'den sonra dava ve sanık sayılarındaki azalma, denetimin veya suç oranının azalmasından değil, 4811 sayılı Kanunla getirilen "matrah artırımı" müessesesinden dolayıdır.

 

Peki, bunca kişi aleyhine açılan davalarda mahkûmiyet oranı nedir? Ona da bir bakmak gerek. Rakamlar gösteriyor ki, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçlamasıyla açılan davalardan 20002006 yıllarında sonuçlananlarında mahkûmiyet oranı yüzde 40. İşte rakamlar:

 
MAHKEMELERİN VERDİĞİ KARARLAR
.
Mahkûmiyet
Beraat
Diğer
Toplam
2000
2. 894
2.037
1.709
6640
2001
2.719
1.473
2.729
6.921
2002
4.638
2.556
3.825
11.019
2003
3.807
1.696
6.387
11.890
2004
4.595
1.728
6456
12.779
2005
4.156
1.493
3448
9.097
2006
4.236
1.270
3.260
8.766
TOPLAM
(%)
27.045
(% 40,30)
12.253
(% 18,26)
27.814
(% 41,44)
67.112
(% 100)
 
 

Bu rakamlar, vergi ceza hukukunda sorunlar olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kadar çok dava açılmasının ve davalarda mahkûmiyet oranının yarıyı bile bulmamasının çok çeşitli nedenleri vardır. Bunların başında İdarenin yeterli inceleme yapmadan ve suçu yeterince delillendirmeden suç duyurusunda bulunması gelmektedir. İdari anlayışta girişlerinde sahte belge bulunan mükelleflerin bütün çıkışları sahte kabul edilmektedir. Örneğin yakıt giriş faturasının sahte olduğu iddiası ile hakkında rapor yazılan bir otel koda alınmakta ve bu otelde kalmak suretiyle fatura alan ve defterine işleyenler suçlu kabul edilmektedir. Oysa otel girişlerini nasıl belgelendirdiği, otelde kalanların sorunu değildir. Taraflar arası ticari ilişkiler incelenmeksizin bir tarafın diğer kişilerle ilişkisinden kaynaklanan sorunlar, bu tarafın diğer kişilerle ilişkilerine de aynen yansıtılmaktadır.

 

Öte yandan Vergi Usul Kanununun hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren fiillerinin sayıldığı 359. maddesinde, sahte veya yanıltıcı belge kullananlarda bilme koşulunun aranmaması, fiil neticesinde vergi ziyaı meydana gelmiş olması koşulunun yer almaması haksız sonuçlara yol açmaktadır. Bunun dışında, ceza yargısında fiilerin vergi ziyaına yol açmış olmasının aranmaması nedeniyle, idari yargı ile ceza yargısı arasındaki bağ kopmuştur. Bu bağın kopması neticesinde, fiili dolayısıyla mükelleften istenen vergi ve idari para cezası idari yargı tarafından iptal edilmesine rağmen ceza mahkemesince mahkûm edilenlerin veya tam tersi, fiili vergi suçu oluşturmadığı ceza mahkemesince kabul edilmesine rağmen kendisinden istenen vergi ve ceza idari yargıca onanan kişilerin sayısı gittikçe artmaktadır. Yargı kolları arasındaki çelişkili kararların nasıl giderileceğine veya idarinin uyumu nasıl tesis edeceğine dair bir düzenlemenin Kanunda olmayışı da, başkaca adaletsizliklere yol açmaktadır.

 

Kısacası vergi ceza hukuku, bu gün içinden çıkılması güç sorun ve adaletsizliklerle boğuşmakta ve neticede binlerce kişinin bazen haksız bazen gereksiz yere ceza mahkemelerinde yargılanmasına sebebiyet vermektedir. Açılan davalarda ise bizim gözlemimiz belirleyici olan, hukuk bilgisinden yoksun ve sadece inceleme elemanı raporunu özetleyen muhasebe kökenli bilirkişiler olmaktadır. Gerçi bu tip Raporlara dayalı Kararlar, Yargıtay tarafından bozulmaktaysa da, bu defa davanın uzaması sebebiyle dava zamanaşımına doğru gitmektedir.

 

Bu adaletsizliklerin ve sorunların giderilmesi maksadıyla, Vergi Konseyi bünyesinde yürütülmekte olan Vergi Usul Kanunu yeniden yazım çalışmaları kapsamında mukayeseli hukuku da irdeleyen çeşitli çalışmalar sürmektedir. Ancak doğal olarak, bu çalışmaların sonuçlanması ve yasalaşması zaman almaktadır. Öte yandan çalışmalar, geleceğe yöneliktir. Peki, geçmişin sorunları ne olacaktır?

 

Bu nedenle vergi ceza hukukunun yığılmış sorunlarının çözümü için, 4811 sayılı Kanun benzeri bir vergi ceza affından başka yol görünmemektedir.

 

Son olarak 2002 yılında "Vergi Barışı" adı altında çıkartılan af kanunundan bu yana, bu kanunla birlikte vergi mevzuatımızda ve ceza sistemimizde gere...

YORUMLAR
Toplam 22 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Seçkin Duman 10 Haziran 2008 Salı 

Musa Yılmaz, arkadaşım Anayasa Mahkemesini kuran irade Milletin iradesi değildir. 1960 da ABD Türkiyede darbe yaptı.İsrail karşısında,Arap politikaları destekleyen Menderes ve arkadaşlarını bu darbe ile iktidardan uzaklaştırdılar. ABD ve israil biliyor ki Türk Halkı tekrar İsrail karşıtı politikalara prim verecektir ve tekrar Menderesler gelecektir.İşte bu yüzdendir ki ABD Anayasa Mahkemesi diye bir kurum ihdas eyledi. Bu Kurum ABD nin talimatına göre hareket eder.

Yorumu oyla      18      10  
musa yılmaz 10 Haziran 2008 Salı 

/1-Bayan,ANAYASA MAHKEMESİnin kurulma amacını bilmiyor./2-Oyunu neye bakarak veriyor halkın bir bölümü?Partiye mi.NOHUT-KÖMÜRE Mİ./3-Kime veriyor oyunu halk?Parti başkanının belirlediğine /4-Cumhurbaşkanını kaç kişi seçti?Bir kişi./5-Hükümet?Bir kişi/6-TBMM çoğunluğu?Bir kişi./BİR KİŞİde mi hata?Hayır.SİSTEM BÖYLE./Anayasa Mahkemesi AYNI SİSTEM içinde değil mi?İçinde/Öyleyse neden HATALI?/Sanırım bu bayandan TARAFta olmadığından/Ne dersin?Bu kadar TARAF OLMAYA?/CEVAP: 'Pes' pardon 'KES!' derim./

Yorumu oyla      18      10  
Şahin Güneş 10 Haziran 2008 Salı 

Tolga isimli arkadaş çok isabetli tespitte bulunmuş. Buraya yorum yapan bir bayan dört isimle ayrıayrı yorum yapıyor.Oysa kurduğu cümleleri tahlil edince bu çirkinliği absük bir şekilde ortaya çıkıyor. Tolga da bu arkadaşla güzel kafa yapıyor,almış tiiye işletip duruyor. Bayan muhatap bulamadıkça kendi kendine kişilik oluşturup karşılıklı yorumlar yapıyor.Sol felsefeye sahip olanlar en son bu şekilde kafayı sıyırtmak zorunda kalırlar.Nesrin,Gülay,Gülşah ve enson Nebi.Çok çok absük bir vaka.

Yorumu oyla      18      10  
nebi 9 Haziran 2008 Pazartesi 

gülşah hanım size saygım sonsuz anlaşılan nesrin hanım saygı duyduğuna göre saygıdeğer bir insansınız ancak düşünceniz yanlış size yukarda bir çok gerekçe zaten sayılmış siz hala akp kalmalı derseniz bende nesrin hanıma derim ki gülşah hanıma duyduğunuz saygıyı iyi sorgulayın ancak üstünüze gelmek istemem oy vermiş olabilirsiniz ama halen savunmak gibi bir zorunluluğunuz yok lütfen akpyi iyi ölçün tartın saygılar

Yorumu oyla      18      10  
nesrin 9 Haziran 2008 Pazartesi 

ancak elimden gelen yok tayyip budur yaptıklarıda bunlardır.baykal her zaman söylüyor 1923-2002yılları boyunca alınan borç:220milyar dolar.2002-2008yılları arasında bu borç 500milyar dolara çıkmıştır.yine 23-02yılları arasında yabancılara satılan toprak 11milyon metre kare iken 2002-2008 arası bu rakam 23milyon metre kareye çıkmıştır.ve satılan yabancı insan sayısı 150.000dir.böyle gülşah bütün bunlar yapılırken borcumuz azalsa amenna ama nerdee peki bu paralar kimin cebinde?senin mi benim mi???

Yorumu oyla      18      10  
nesrin 9 Haziran 2008 Pazartesi 

geçmişine bakarsan insanları daha iyi tanırsın tayyibin 13 yolsuzluk davası vardır oğlu bir trafik kazasında bir sanatçının ölümüne yol açmıştır ancak o zamanlar belediye başkanı olduğu için bunlar örtpas edilmiştir emin çölaşan bunu ortaya çıkardığında işinden kovulmuştur.tayyibin davalarına beraat kararı veren hakimler çok yüksek yerlere atanmıştır peki gülşah bunları yapan adamı nasıl oluyorda sicili temiz deniz baykaldan daha çok sevebiliyorsun.canım arkadaşım yine çok mu üstüne geldim

Yorumu oyla      18      10  
nesrin 9 Haziran 2008 Pazartesi 

insanlar korkutuluyor yargı susturuluyor millet al kömürünü yak allahtan belanımı istiyorsun deniliyor yolsuzlukların bini bir para hırsızlığın hesabı yok kadrolaşma gözümüze kadar sokuluyor diktatörlüğü hiç anlatmıyorum ülke satıldıkça dış borcumuz bunun aksine artıyor fabrikalar kapandıkça kapanıyor işsizlik çığ gibi.ve milletin tek derdi türbanmış gibi tayyip efendi bunu sorun diye masaya yatırıyor peki gülşah akp kapanmasın da ne yapılsın keşke geriye bakmamak diye bir şey mümkün olsaydı

Yorumu oyla      18      10  
nesrin 9 Haziran 2008 Pazartesi 

gülşah canım arkadaşım seni çom seviyorum ama yine karşındayım. akp kapatılmalıdır eğer kapatılmazsa bu ülke tamamen batacak geriye hiç bir şey kalmadı bu ülke 4 yıl daha bu hükümeti kaldıramaz çünkü gücümüz tükendi din faşistliği hatta faşizmin ta kendisi iliklerimize kadar işledi yabancılar satın ala ala ülkemizi işgal etti buna karşılık ülkenin yarısı yabancıların oldu yollar yürünmez oldu çünkü yer ayağımızın altından kaymaya başladı kurtuluş savaşı yıllarından daha berbat durumdayız

Yorumu oyla      18      10  
gülşah 9 Haziran 2008 Pazartesi 

slmlar arkadaşlar,,lütfen birbirinizi yemekten vazgeçin inanın kımseye bunun bı faydası yok..lütfen geriye değil ileriye bakalım..akp kapatılmaz inş. ve bi gün türban sorunu çözülür umut ediyorum..

Yorumu oyla      18      10  
nesrin 9 Haziran 2008 Pazartesi 

bu muhafazakarlar tabi 5 karış sakalla gezdikleri için kendilerini acayip belli ediyorlar!bizim solcular bunları görüyor kaale almıyor tabi sağcılarda kaale almıyor?bunlar bazen bir şey diyecek oluyorken solcular bunlara tokat vurmaya tenezzül etmiyormuş:'git Allah menanı versin'diye kovuyormuş sağcılar arada bi tokat atıyormuş ama solcular asla tenezzül etmiyormuş bakın biz bugün 68 kuşağının yapmadını yapıyoruz bunlar bize hakaret ettiğinde bizde onlara hakaret ediyoruz yani çağ atladın TOLGA

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İşsizlik Rakamları Açıklandı
Türkiye'de Mart 2008 dönemi itibarıyla işsizlik oranı yüzde 10,7 olarak ...
KEY Ödemesinde En Büyük Sorun
8.3 milyon KEY hak sahibini ilgilendiren KEY ödemelerinde Resmi Gazete ...
Dolar mı YTL mi?
Son dönemde hangi yatırım daha karlı.. Güven bunalımı nasıl atlatılır.İşte Cevabı...
 
'Ne Kadar İhracat, O Kadar Demokrasi'
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin ne kadar fazla ihracat yaparsa ...
Faizde Artırım Beklentisi
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, bu yılın altıncı toplantısını yarın ...
Karpuz Üreticisi Perişan
Yaz meyvelerinin gözdesi karpuz, fiyatının aniden düşmesi sonucu üreticisini ...
 
Kalkınma Tamam da Ya ADALET?
Hükümet, vergi ve sigorta borçlarına dair düzenlenmesinde öyle bir uygulamaya ...
Karadenizden 10 Milyar Varil Petrol!
TPAO, petrol arama çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 2010 yılından ...
MÜSİAD'tan Tarım Uyarısı
Dünyada son yaşanan gelişmelerin önümüzdeki yıllarda stratejik savaşların ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Belçika
DEAŞ
Southampton
Bütçe
Almazbek Atambayev
ygs 2015
100 . yıl
Eskişehirspor
ösym ygs sınavı