Yenidoğan çetesi davasında yeni gelişme 

Yenidoğan bebekleri, anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlamak ve ihmalleri sonucu bebek ölümlerine yol açmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davasında, üçüncü duruşma görülmeye devam ediyor. 46 sanığın yargılandığı davada, Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu kritik bir karar alarak yargılanan doktorların 3 yıl süreyle meslekten men edilmesine hükmetti.

DURUŞMA ÖNCESİ MAHKEME SALONUNDA GERGİNLİK
Duruşma öncesinde sanık avukatı ile bir jandarma görevlisi arasında tartışma çıktı. Diğer avukatların da dahil olmasıyla tansiyon yükselirken, mahkeme başkanı avukatları uyararak düzeni sağladı.

Duruşmada savunmasını yapan Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik, hastanedeki tüm finansal işlemlerden hastane sahibi Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu'nun sorumlu olduğunu iddia ederek, "Milyonlarla oynayan o, benim tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Sanıklardan Dr. Mehmet Gürül, cezaevinde yaşamına son veren davanın diğer sanıklarından İlker Gönen'in ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Gönen’in kendisine “Abi ölmeyi düşünüyorum” dediğini belirten Gürül, bu durumu polise bildirdiğini ancak polislerin ciddiye almadığını söyledi.

TANIKLAR ÇARPICI DETAYLAR PAYLAŞTI
Duruşmada dinlenen tanıklar, hastanelerde bebeklerin ölümüne giden süreçte yaşanan usulsüzlükleri detaylandırdı. Hemşire Şenay Çalıkoğlu, ölüme terk edilen bebeklerden biri olan Opera bebeğin hastaneye geldiği süreçte, sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı'nın tüm işlemleri yürüttüğünü belirtti. Ayrıca, sanık doktor Şeyhmus Çelik'in herhangi bir müdahalede bulunmadığını ifade etti.

Bir diğer tanık Furkan Çalışkan, Kaya bebeğin ölümüyle ilgili verdiği ifadede, sanıklardan ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in kendisini arayarak bebeği hastaneye götürmesini istediğini söyledi.

Sanıklardan Fırat Sarı, meslektaşı İlker Gönen'in ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ancak, diğer sanıklar Sarı’yı sert bir şekilde suçladı. Sanık Hakan Doğukan Taşçı, Sarı'nın Gönen'i tutuklatmaya çalıştığını ve gerçeği inkâr ettiğini öne sürdü. Sanık Hasan Basri Gök ise Fırat Sarı’nın ilaç yolsuzluğu yaptığını ve belgelerde sahtecilik gerçekleştirdiğini iddia etti.

SANIKLARA YÜZLERCE YIL HAPİS CEZASI TALEBİ
Savcılık iddianamesinde Fırat Sarı'nın, kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç örgütü kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 177 yıldan 582 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Sanıklardan Gıyasettin Mert Özdemir için ise benzer suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Ayrıca, iddianamede davaya konu olan hastanelerin ve bağlı oldukları şirketlerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep edildi.

MAHKEMEDEN ÖNEMLİ KARAR: DOKTORLARA 3 YIL MESLEKTEN MEN
Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu, yargılanan doktorların 3 yıl boyunca mesleklerini icra etmelerini yasakladı. Verilen cezanın en üst sınırdan uygulandığı belirtilirken, sanık doktorlara karar resmi olarak tebliğ edildi.