E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (6)
7 Haziran 2024 Cuma

Etkileşimlere Kapalı Bürokratik Yapı

AK Partiye yönelik temel eleştirilerden biri de, “katı bürokratik sarmal içinde, çevreden gelebilecek etkileşim ve eleştirilere kapalı hale gelmiş” olmasıdır.

AK Parti sayesinde belli mevkilere gelen üst ve orta düzey bürokratların, her ne kadar “devleti temsil” etseler de, algısal olarak “AK Parti’nin bürokrat”ları olarak bilinmeleri ve bunların da geniş halk kesimlerine kendilerini kapatmaları, en azından bu yönde çok yoğun “algıların ortaya çıkması, bu partiyi bir başka yönden yaralamaktadır.

Şöyle bir belirleme yapılıyor:

“AK Parti, başta silahlı bürokrasi olmak üzere, kendilerini devletin ‘vesayet mercii’ olarak gören, milletin vasisi pozisyonunu üstlenen kamu bürokrasisine karşı, gücünü halkın desteğinden alan, demokratik meşruiyete sahip siyasi parti olarak mücadele ederek güç kazandı ve bu mücadele neticesinde de büyük ölçüde bürokrasiyi egemenliği altına aldı. Şimdilerde ise AK Parti ile atadığı bürokratların bütünleştiği bir yapı ortaya çıktı”.

Ünlü Fransız Siyaset Bilimci Maurice Duverger, “siyasi partilerin, kriz dönemlerinde kuruluş dönemlerindeki reflekslerine döndüklerini” belirtir.

AK Parti, ilk kurulduğu dönemlerde bürokrat ve teknokrat ağırlıklı değil, çok çeşitli toplumsal kesimler ve siyasetçilerle siyaset sahnesinde yer aldığı için, Türkiye’ye çözüm yolu arama ve bulma konusunda oldukça başarılı oldu ve bu kimliği ile de kuruluşundan çok kısa süre sonra iktidara geldi.

AK Parti'nin 31 Mart seçimlerinden sonra yapması gereken, Duverger’in belirlemeleri ile uyumlu olarak, kuruluştaki misyon ve kapsayıcılığa dönmesidir. Elbette ki bunu en fazla zorlaştıran unsurlar, “bu partinin, güçlü bir bürokratik yapıya sahip olması, parti içindeki yerleşik düzenin bu misyona dönüşü ne ölçüde mümkün kılacağı” meselesidir.

Siyaset Bilimci Murat Yılmaz’ın bu konuya ilişkin belirlemesi şu şekildedir:

“AK Parti’nin içine etrafına öbeklenmiş bürokratik ve teknokratik zümrelerin ve seçim sonuçlarını dahi telaffuz etmekten korkan okur yazar grubundan kurtularak partiyi topluma ve sandıktan çıkan gerçeklere açacak esaslı bir dönüşüme ihtiyacı vardır. Önümüzdeki dört yılda güneş görmüş buz gibi erimemenin başka bir yolu mümkün görünmüyor” (31 Mart Yeni Bir Siyasi Milat mı?, Star Gazetesi Açık Görüş, 06.04.2024).

Burada bir belirleme daha yapalım.

Demokratik temsil gücüne sahip AK Parti iktidarının, atanmış kişilerden teşekkül eden kamu bürokrasisine hâkim olması, bürokratik iradenin, seçilmişlerin üstünlüğü ilkesi ile uyumlu olarak, demokratik siyasi iktidarın iradesine uyumluluğunun sağlanması, demokrasi teorisi ile uyumludur.

Fakat AK Parti’nin katı bürokratik sarmal içinde, çevreden gelebilecek etkileşimlere kapalı olma pozisyonundan da kurtulması gerekiyor.

Yani AK Parti, bürokratik iradeye hükmetmeli, ama bürokratik irade ile bütünleşerek eleştirilemez bir yapıya da dönüşmemeli. Aksi halde, gücünü halktan alma misyonu kaybolur.

AK Parti’yi, özellikle klasik CHP’ye karşı en mümtaz kılan özellik, bürokratik irade yerine halkın iradesine yaslanması, gücünü halktan almasıdır. Bu misyondan uzaklaşarak bürokrasi ile ittifak tesis etmesi halinde, AK Parti, halkın karşısında konuşlanmış olacaktır ki, bunun neticesi AK Parti’nin klasik CHP’lileşmesidir. Bu akıbet, AK Parti’nin sonunu getirir, güneş sıcağına maruz kalan buz gibi erimesine sebep olur.

Elbette ki, AK Parti’nin 2001 misyonuna mutlak dönüş yapması söylemi tamamen hayali kalabilir. Ama 2001 felsefesi temelinde, iktidar yapısı içinde yeni kimliğini tekrardan şekillendirebilir. Bu yeni kimlik şekillenmesi, bürokrasiye hükmeden, ama bürokrasi ile işbirliği yaparak kendisini halkın etkileşimine kapatan pozisyonuna düşmemek şeklinde olmalı. AK Parti bunu yapamadığı takdirde, gelecek yıllarda işi oldukça zor görünüyor.

Muhalefette Gerçekleştirilen Hülleli Seçim İttifakı

AK Parti’nin 31 Mart seçimlerinde CHP’nin gerisinde kalmasının bir diğer diğer sebebi de, bir yandan CHP tarafından belirlenen adayların özellikleri, diğer yandan da, DEM ve İyi Parti’nin ayrı aday göstermeleri ile çelişen ittifakların, hülleli şekilde icra edilmesidir.

CHP, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere çoğu seçim çevrelerinde, belediye başkanlığı adaylarını, milliyetçi ve sağ siyaset geleneğinden gelen kişiler arasından belirledi. CHP, bu seçimlerde otoriter, militan, dışlayıcı laikçi bir söylemle, irtica korkutmalarıyla, tarikatçılar bizi kesecekler, vb. türden propaganda faaliyetleri yürütmedi.

Ayrı adayların çıkarılması görüntüsü altında, hem DEM’li hem de İYİ Partili oyların CHP’ye akışı sağlandı. Sandıkta öylesine hülleli bir ittifak siyaseti tatbik edildi ki, esasen bir araya gelmeleri mümkün ve muhtemel görünmeyen DEM’li seçmenlerle İyi Partili seçmenler, gerek adayların kimliği gerekse diğer etkenlerle CHP potasında toplandılar. Elbette ki bunun çok bilinmeyenli çok yönlü sebepleri var. Şimdilik bu kadarlık tespitle iktifa edelim.

Burada, hülleli sandık ittifakı yoluyla, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere DEM’li ve İyi Partili seçmenlerin çok büyük ekseriyetinin CHP çatısı altında toplanması, CHP’nin çoğu seçim çevrelerinde başkanlığı kazanmasını sağladı.

Bu seçimlerde DEM, Kent İttifakı kapsamında yürütülen anlaşmalı siyaset sebebiyle pek olumsuz yönde etkilenmedi ise de, İyi Parti iyice eriyerek tuz-buz oldu. Dolayısıyla, bu hülleli sandık ittifakı, CHP’yi birinci sıraya çıkarıp, AK Partiyi ikinci sıraya düşürürken, İyi Parti’yi dibe indirdi.

Erdoğan’ın Özeleştiri Yapan Açıklamaları

Önceki yazılarımızda, AK Parti’nin 31 Mart seçimlerinde başarısız olmasının, kısa, orta ve uzun zamanlara yayılan çeşitli sebepleri üzerinde durduk.

Bundan sonra, daha önce teşhis ettiğimiz 31 Mart seçimlerinde meydana gelen hasarlı durumdan kurtuluşa ilişkin değerlendirmeler yapacağız.

31 Mart seçimlerinden birkaç gün sonra AK Parti MYK toplandı ve 31 Mart seçimleri enine boyuna konuşuldu. Sayın Erdoğan bu toplantı sonrasında şu açıklamaları yaptı:

“Partimizin organlarında mahalli idareler seçimlerinin neticelerini açık yüreklilikle değerlendireceğiz, öz eleştirimizi cesaretle yapacağız. Her zaman demokrasinin, sandığın tarafında yer aldık. Bugün de aynı sorumluluk duygusuyla hareket ediyor, milletin iradesinin üzerinde güç tanımıyoruz. Sonuçlar elbette ki hepimizi üzdü. Hayatta kaybetmek de var. Biz inanan insanlarız. ‘Bunda da bir hayır vardır’ diyeceğiz. Bundan sonraki süreçte kendimizi hesaba çekip eksiğimizi, fazlamızı tespit edeceğiz. Önümüzde, seçimlere kadar yeterli bir dönem var. Bu dönemi iyi değerlendirmemiz lazım. Bu süreci çok iyi yönetip, yine milletin gönlüne gireceğiz. Sandığa küsen vatandaşlarımızı iyi analiz edeceğiz. Neden böyle bir tavır sergilediğini iyi anlayacak ve gerekenleri yapacağız. Seçim analizi yaparken artık ekonomiye odaklanacağız. Bu konuda özellikle dar ve sabit gelirliler için mümkün olan adımları atacağız. Emeklilerle alakalı mağduriyetler oluştu. Bu mağduriyetleri giderecek çalışmalarımız olacak. Ekonomik program ve bütçe kapsamında gerekli adımlar zaman içinde atılacak. Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Güneşi gören buz gibi erimemek için, eleştirdiğimiz partilere benzememek için, daha ağır bedeller ödememek için hatalarımızı görüp kendimizi toparlamalıyız ve milletle aramızdaki ‘gönül köprüleri’mizi yeniden güçlendirmeliyiz. Milletin bize verdiği mesaj gayet nettir. Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız. …Milletin sandıkta verdiği mesajları en isabetli, en objektif şekilde akıl ve vicdan terazimizde tartarak gerekli adımları mutlaka atacağız”.

Önümüzdeki süreçte, 31 Mart seçimlerinin AK Parti’de meydana getirdiği hasarların giderilmesi için belirlenen yol haritası ile alakalı bilgiler de kamuoyu ile paylaşıldı. Buna göre, Erdoğan başkanlığında toplanan MYK’da 31 Mart’ın genel değerlendirmesi yapılarak, sandığın ayrıntılı MR’ı çekilmek üzere yeni bir yol haritası hazırlandı.

Seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere 4 ayrı komisyon kurulacak.

Komisyonlar; siyasî, ekonomik, sosyolojik ve kampanyalar şeklinde olacaktır. Komisyonlarda genel başkan yardımcıları, akademisyenler ve ilgili bakanlar yer alacak.

31 Mart seçimleri, teşkilat, adaylar, mevcut parti programı, yerel yönetimler, ekonomi, partinin genel politikaları, işleyişi, birçok parametrede detaylı bir şekilde incelenecek.

Yeni yol haritasında ilmi verilerin de ön planda tutulacağı belirtilen açıklamada, izlenecek yola ilişkin bazı ayrıntılar da yer aldı.

Bu kapsamda, aynı sandıktaki büyükşehir-ilçe-belediye meclisi oyları karşılaştırılacak. Büyükşehirde AK Parti, ilçede başka parti kazandıysa ilçe adayının benimsenip benimsenmediğine bakılacak. Sandığa gelmeyen seçmenler tespit edilecek. Hangi partinin seçmeninin nerelerde sandığa gelmediği irdelenerek detaylı raporlar hazırlanacak.

Rapor ortaya çıktıktan sonra AK Parti saha çalışmalarında seçmenle gönül köprülerini inşa etmeye dönük politikalara aralıksız devam edecek. Sadece seçim ve vaat odaklı değil duygusal bağ kuracak şekilde yeni bir iletişim stratejisi uygulanacaktır. Seçmen profiline göre işlenecek konular ve verilecek mesajlar özel olarak belirlenecektir.

İzlenecek programla alakalı bir ayrıntı daha verelim.

Yeniden 81 ilde sahaya inecek olan AK Parti, büyükşehir, il, ilçe ve beldelerde seçmenlerin AK Partiye neden oy vermediklerine dair yaklaşık 40 soruluk bir anket çalışması yürütecek. Vatandaşlara, “beklentileriniz nelerdir?”; “AK Parti belediyelerinden memnun musunuz?”; “Neden sandığa gitmediniz?” gibi sorular sorulacak. Daha sonra anketler çalışma kurullarında değerlendirilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak.

31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin, ciddi boyutlarda gerilemesine sebep olan olumsuzluklardan kurtularak tekrardan oylarını artırması, küserek sandığa gitmeyen ya da diğer partilere giden seçmenlerin tekrardan gönüllerinin kazanabilmesi mümkün müdür? Sorusu akla takılmaktadır.

Bu sorunun cevabını iki bakış açısı ile verdikten sonra, kanaatimizi paylaşacağız.

Bu soruya, Talat Atilla şu cevabı veriyor:

“(Erdoğan’ın öz eleştirilerinde yer alan tespitlerin) realize edileceği konusunda o kadar emin değilim. Çünkü... İktidarın nüfuz ettiği her yerde, yorgun, fazlasıyla doymuş, kendisini iktidar sonrasına hazırlayan ve risk almadan yürüme refleksini içselleştirmiş kadrolar var”.

Diğer bazı yazarlar ise geçmişte benzer tökezlemelerden sonra Erdoğan’ın karizmatik kişiliği sayesinde AK Parti’nin tekrardan yükselişe geçtiğini, 31 Mart travması sonrasında da benzer başarıların gerçekleşebileceğini, Erdoğan’ın bunu başaracak güce sahip olduğunu belirtmektedirler.

Kanaatimizce AK Parti’nin yeniden yükselişe geçip geçemeyeceği, Erdoğan’ın sözünü ettiği hataların, aksaklıkların aşılmasına, bir de ekonomik performansa bağlıdır. Bütün bunları bugünden yarına peşin olarak kestirebilmek zordur.

Ama şunun da kesinlikle unutulmaması gerekir:

“Uzun süre iktidarda kalmanın bazı avantajları olduğu gibi, dezavantajları da vardır. Ayrıca uzun süreli iktidarda olmanın, çok sayıda farklı etken faktörleri söz konusudur. Bu sebeple, mevcut şartlarla 2001 şartlarının karıştırılmaması icap eder”.

Burada yapılması gereken, mutlak olarak 2001 dönemine dönmek değil; 2001 yılında AK Partiye kimliğini kazandıran misyon temelinde, yeni kazanımlarla, partinin yeni kimliğini oluşturulması icap eder. Bu işin de, partinin yapısı, bürokratik vesayetçi temelde değil, halkın iradesi temelinde, sağlam gönül köprüleri inşa edilerek, halkın yüreğine dokunarak, kibir hastalığından kurtularak yapılması icap eder.

Kırmadan, Dökmeden, Sükûnetle Islahatın Yapılması

AK Parti 23 yıldır faaliyetlerini yürüten bir partidir. Elbette ki belli bir kurumsal yapısı, yerleşiklik kazanmış teamülleri mevcuttur.

AK Parti, 23 yıllık tarihi boyunca ciddi badireler atlattı. Bu parti, 2001 yılında hiçbir tarihi kökleri olmayan bir parti olarak kurulmadı. Geçmişte yaşanan ağır buhranlı süreçler yaşandıktan sonra bu parti kuruldu. Sayın Erdoğan bu durumu şu sözlerle ifade etmiştir:

“Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık”.

Bu vesileyle, yukarıda sözünü ettiğimiz 31 Mart seçimlerinin sonuçları üzerinde etki eden faktörlere bağlı olarak, parti içinde alınacak önlemlerin de, DEVRİM tarzında, yıkıcı yöntemlerle değil, her bir sorunlu alan, araştırma ve tahliller yoluyla sahada tespit edilerek,  bu sorunların, kırmadan, dökmeden, kavl-i leyyinle halledilmesi gerekiyor.

Dersler çıkarıp, tekrardan yükselişin formülü araştırılırken, suçluları arayıp onları cezalandırmak yerine, sorunlu alanları teşhis edip, suçlayıcı ve cezalandırıcı üsluplar yoluyla partilileri küstürmeksizin, kırıp dökmeksizin, ıslahatın yapılması gerekiyor.

Bu işlerin yapılması, bazı kişilerin hoşuna gitmeyebilir. Bu kişilerin hoşuna gitmiyor diye de, ıslahatın yapılmasından imtina edilmemeli. Islahat işlemleri kapsamında, yapıcı uygulamalarla, sahada tespit edilen bazı arızalar gerekçe gösterilerek, bu arızaların bazılarında rolü olan uygulamalarda yer alan kişiler ikna edilerek, bunlardan bazılarının varlıkları partiye zarar veriyorsa, yıkıcı ve suçlayıcı üsluptan imtina ederek, bir kan değişimi yapılabilir. Onların yerine, daha yapıcı ve katkı sağlayıcı şahsiyetler ikame dilebilir; edilmelidir de.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 25005 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (5)
5/23/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (4)
5/10/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (3)
4/30/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (2)
4/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI(1)
4/9/2024
“ZİBİDİ”LİK İTHAMINI SAHİBİNE AYNEN İADE EDİYORUM!
3/29/2024
31 MART SEÇİMLERİ DEM’LENEN CHP İÇİN HÜSRANLA SONUÇLANABİLİR
3/21/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (3)
3/7/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (2)
2/20/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (1)
2/6/2024
TERÖR ÖRGÜLERİ İÇİN ÖNEMLİ OLAN İDEOLOJİ DEĞİL KULLANILIR APARAT OLMALARIDIR
1/22/2024
İŞGALE MEŞRU MÜDAFAA, HAKLI DİRENİŞE DE TERÖRİZM DENİYOR
1/10/2024
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İSMİNİ KORUMA KANUNU ÇIKARILMALI
12/25/2023
CAN ATALAY VAKASINDA NİHAÎ ÇÖZÜM TBMM’NİN DEVREYE GİRMESİDİR
12/14/2023
GAZZE’DE MÜSTEMLEKE GÜÇLERİN GERÇEK KİMLİĞİ PAZARA SERİLDİ
11/27/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (3)
11/13/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (2)
10/22/2023
EĞİTİM SİSTEMİMİZLE ALAKALI DEĞERLENDİRMELER: MEB’İN ÜCRETSİZ KİTAP DAĞITMASI (1)
9/22/2023
OTORİTER MİLİTAN LAİKÇİ KİMLİKLE BÜTÜNLEŞTİRİLEN KARMA EĞİTİMİN ÇOĞULCULAŞTIRILMASI
8/8/2023
15 TEMMUZ RUHU GÜCÜNÜ NE ÖLÇÜDE KORUYOR?
7/15/2023
DEPREM BÖLGESİ HATAY’DA BAYRAM VE HÜZÜN BİR ARADA
6/30/2023
CHP İktidar Olabilir mi?
6/20/2023
14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6/6/2023
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Torku Konyaspor
Kobani
Ankara
Ahmet Kaya
Fernandao
serdar ortaç twitter
siyanürlü mektup
iletişim
sigara