" İç dünyadan gelen algı, dürtü ve düşüncelerin etkinliğinde dış dünyanın nesnel değerlendirilmesinin yapılamaması ; gerçeği değerlendirme yetisinin kaybolmasıdır "

 

                                          Psikiyatrik bir görüşme açısından düşünüldüğünde,  hekim açısından cevaplanması en elzem ve kritik sorudur bu yetinin mevcudiyeti.., Şayet bir kişinin gerçeği değerlendirme yetisinin bozulduğuna hükmedilirse, o kişi ;  Psikotik hastalıklar ( Delilik hali ) dediğimiz ciddi ve tedavisi uzun süreçli bir durumdan mustariptir demektir.. Depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk ve fobiler gibi modern çağ toplumunda mevsimsel grip derecesinde yaygın görünen hastalıklar; Nevroz başlığı altında değerlendirilir. Kişinin yaşamını etkileyen çeşitli psikolojik arazlar olmasına rağmen nevrotik hastaların gerçeği değerlendirme yetisi bozulmamıştır. Şizofreni, atipik psikoz ve bipolar affektif bozukluk gibi hastalık gruplarında ise kişi, hastalığın atak dönemlerinde gerçeği değerlendirme yetisini yitirir.., Bu durum adli olarak karşımıza;

 " Kişinin, yaptığı fiilin hukuki anlamını ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirebilme yetkinliğini kaybetmesi şeklinde çıkar "

   

VAKA SUNUMU  :  Bardaki masanın üzerinde bulunan her beş biranın üçünü, rakı masasındaki her beş kadehin dördünü, bir sigara paketindeki sigaraların üç tanesi hariç hepsini aralıksız ve uzun yıllardır tüketen bir devlet.., Aynı zamanda dünyanın sayılı kumarhane ekonomilerinden birinin sahibi bir tüzel kişilik.., Çok uzun yıllardır gelişen uygarlık çarpmasının etkinliğine ek olarak bağımlılıklar ve saplantılı düşün dünyasının birlikteliğinde " Şahsım " noktasına kadar tekilleşmiş bir sendromlar bütünü..

 

TARTIŞMA  :  " Hezeyanların gerçek zannedildiği ortamda gerçekler heyelan bölgesinde yaşar "

 

                        Gerçeği değerlendirme yetisinin bozulmasında uzun süreli alkol ve madde kullanımının etkinliği genel bir kabuldür. Ancak tek sebebin bu olmadığı ve psikotik hastalıklara genetik yatkınlığın da belirleyici olduğu bilinmelidir. Şahsım nitelemesi üzerinden kişinin ; geçmişte yaşamış büyük lider ya da komutan ile , peygamber veya alimle, fantastik bir kurgu karakterle ve hatta devletin kendisi ile özdeşleşme mümkündür.., Kişi kendi kabahatlerini ilkel savunma mekanizması ile başkalarına atfedebilir, kusurlarını zanları ile perdeleyebilir.., Gerçeği değerlendirme yetisi bozulmasına rağmen çevresi ya da devlet yetkilileri tarafında tedaviye yönlendirilmeyen şahıslarda psikozun yerleşmesi beklenir.., Psikozun yerleşmesi durumunda şahıs kendi sanrı ve varsanılarını çevresine kabullendirebilir ve adeta toplu halde psikotik bir yaşantıya girilebilir ki ; bir topluluk için bundan daha trajik bir gidişat zor bulunur. ( 23 Mayıs 2014 tarihli " Çoğul katılımlı paylaşılmış Psikoz " başlıklı köşe yazısı ) Bu tip bir durum karşısında topluluğun hezeyan dünyasından gerçekler diyarına sevk olunması için Psikotik şahsın kapalı bir tedavi kurumunda gözetim ve ıslahının sağlanması, topluluğun algı ve bilgi boyutunu kirletmiş olan yaşantıların mütemadiyen temizlenmesi elzemdir..!