Bugün bu yazımızı, kendi şahsımı da hedef alan “ZİBİDİ” ithamı sebebiyle, biraz duygularımı da yansıtarak yazacağım.

En son söyleyeceğim sözü ilk başta söylemek istiyorum.

Kendisini, Kuva-yı Milliye ruhu ile bütünleştiren, bu milletin kurtuluşuna katkı sağladığını söyleyen, kendisini kurtuluş savaşının baş mimarı olarak gören, Cumhuriyetin kurucusu olarak anılan CHP, şimdilerde burada sayılanların tamamını ters yüz eden işlere girişiyor. CHP’nin bu evrilmesi ya da tersyüz olması Türkiye’nin en büyük talihsizliğidir.

Bu vatan için hayatlarını feda edenler, bu milletin gönlünde yerlerini sökülmez şekilde almıştır. Çoğu adı şanı bilinmeyen, makamları Allah katında makbul olan, Cennette her biri Hz. Hamza’ya komşu olan bu şehidlerimizin, bir kısmı Çanakkale’de, bir kısmı kurtuluş savaşında, bir kısmı PKK’ya karşı yürütülen mücadelede yurt içinde ve yurt dışında, bir kısmı 15 Temmuz gecesi bu vatan uğruna hayatlarını feda ettiler. Hepsi nur içinde yatsınlar.

Kurtuluş savaşında şehid olanlarla 15 Temmuzda şehid olanlar, Çanakkale’de şehid olanlarla, PKK’ya karşı yürütülen mücadelede şehid olanlar aynı düzeydedir. Yani bazıları yüz puan üzerinden on numara, bazıları bir numara, bazıları doksan numara şehid ayrımı yapılamaz. Bu ayrımı yapanlar, ya şehidlik makamından habersizler, ya da ayrıştırıcı, karıştırıcı, ülkenin birliğini hedef alan kişilerdir.

Hele ki Ülkemize yönelik bir işgal girişimi olan 15 Temmuz ihanet kalkışmasında şehid olanlar için şehid değil “ZİBİDİ” diyenleri, hiç kusura bakmasınlar, bu milletin mukadderatında ayrıştırıcı rol oynayan, FETÖ ihanet örgütünün militanı olarak nitelerim.

Özel’in Darbe İle Alakalı Çelişkili Açıklamaları

Bu giriş faslından sonra, CHP lideri Özgür Özel’in dört tane, bir kısmı tutarlı bir kısmı birbiri ile çelişkili açıklamalarına yer vereceğim.

Özelin 1919 yılında yaptığı bir açıklama:

“Önlenebilirdi, sonuçlarından yararlanıldı. Ama bu, darbeyi darbe olmaktan çıkarmaz. Bu kanlı bir darbeydi, bazı yerlerde, ‘tiyatroydu’ şeklinde bazı sözler duyuyoruz. Tiyatro miyatro değil, bal gibi kanlı bir darbe girişimiydi, rejime, Meclise, ülkeyi yönetenlere, demokrasiye kast ediyordu ve bu ülkenin rejimini değiştirmeye çalışan bir darbe girişimiydi” (Haber Türk Gzt., 11.07.2019).

Özel’in 2023 yılında CHP Grup toplantısında yaptığı bir açıklama:

“‘Bu darbe girişimi sadece hükümete değil millete karşıdır, Meclis’i açın, yapılacak ilk serbest seçime kadar millet bize muhalefet görevi vermişti, seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasında, kimden geliyorsa gelsin darbenin karşısındayız’ demiş, Meclis’in açılmasını talep etmiş, açılan Meclis’e koşmuş, bu konuşmayı Meclis kürsüsünde yapmış ve o dönemin Genel Merkez yöneticilerimizle birlikte ‘Vakit, tankların üzerine çıkma vaktidir. Vakit, darbeye direnme vaktidir ve vakit milli iradeye sahip çıkma, Anayasaya sahip çıkma vaktidir’ diyen 15 milletvekilinden bir tanesiyim. Şimdi kürsüde şunu söylüyorum: Bu darbeye kim direnirse arkasında Cumhuriyet Halk Partisi'ni bulacaktır” (08.11.2023).

Bu iki açıklama, tamamen tutarlıdır ve ben her ikisine de yüzde yüz iştirak ediyorum.

Özel’in birbirine çok yakın tarihlerde yaptığı iki açıklama şu şekildedir:

“Dedim ki! ‘amca bak! yarın, yine bu sefer gecenin üçünde telefon çalsın, darbe oluyor desinler, ayağa kalkar, fırlarım, kim yaptığıyla ilgilenmem; ama, derlerse ki, gençler yapıyor, ama dedim bütün partideki gençler, kırk yaşın üzerindeki bütün siyasiler tasfiye olacak, kırk yaşın altındakiler kalsın ben o darbeye teslim olurum’ dedim. AK Parti’si, MHP’si, DEM’i, İyi Parti’si, kırk yaşın üzeri tamamı gitsin, bütün partilerde kırk yaş altı siyasetçiler kalsın, ben bu darbeye razıyım” dedim. (Birgün Gzt., 19.03.2024).

Özel daha yakın bir tarihte, yerel yönetimler seçimlerine yönelik düzenlenen bir mitingde yaptığı bir konuşmada 15 Temmuzla alakalı şu açıklamayı yaptı:

“Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen, kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken ‘zibidi’ler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi” (24.03.2024).

Haydi, üçüncü açıklamadaki, gençlere yönelik vurguyu amaçlayan açıklamayı biraz toleransla karşılayalım. İlk iki açıklama ile son açıklama %100 birbiri ile çelişkilidir.

Bu Açıklamaları Nasıl Değerlendireceğiz

(1) Bu açıklamaların ilk ikisi tutarlı olmakla birlikte, son açıklama farklılık arz ediyor.

(2) Ayrıca, ilk iki açıklama, 15 Temmuz ihanet kalkışması sonrasında, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ile çelişiyor.

(3) Son açıklama, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ile birebir uyumludur.

(4) Bu açıklamalarla alakalı bir soru sormak istiyorum:

“Bu açıklamalardan hangisi, Özgür Özel’in gerçek görüşünü yansıtıyor”?

Bu soru önemli. Şimdiye kadar, Özel’den son açıklama ile alakalı bir düzeltme gelmedi. Kanaatimce, ilk iki açıklama, ya Özel’in gerçek kimliğini ele vermiyor, ya da Özel bu konuda görüş değiştirdi. Şayet görüş değiştirdi ise, CHP, Kılıçdaroğlu dönemindeki fabrika ayarlarına geri döndü demektir.

Gelelim “ZİBİDİ” Açıklamasına

Önce 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarıma kısaca yer vereceğim.

Ben, iki kızım ve bir de bacanağımın oğlu ile birlikte 15 Temmuz gecesi, saat 23:30’dan sabaha kadar, Kızılay meydanında ve Genelkurmay Başkanlığı önünde darbecilere karşı canımızı ortaya koyarak mücadele ettik. O gece sergilediğim mücadele, hayatımın en şerefli ve gururlu sahneleridir. Hayatımda o en ağır şartlarda, ölümle burun buruna geldiğim o gecede yaşadıklarım, hayatımın en lezzetli anlarıdır. Bu vatan ve millet uğruna, ihanet ve işgal kalkışmacılarına karşı sürdürdüğümüz o mücadelede şehid de olabilirdik. Allah bizlerin yaşamasını uygun görmüş olacak ki, o gece şehid olmadık, bugünlere geldik.

Özel’in “ZİBİDİ” sözüne muhatap olanlardan birisi de ben ve iki kızım, bir de bacanağımın oğludur.

Öncelikle bu sözü, bizlere sarf eden kişiye ayniyle iade ediyorum.

Biz o gece ZİBİDİLİK yapmadık, bu ülkenin işgal girişimine karşı direndik.

Kaldı ki, kendisi de ilk açıklamasında, bu ihanet kalkışmasının “tiyatro” değil, “bal gibi kanlı bir darbe girişimi, rejime, Meclise, ülkeyi yönetenlere, demokrasiye kast eden ve bu ülkenin rejimini değiştirmeye çalışan bir darbe girişimiydi” diyor. İkinci açıklamasında da O gece darbecilere karşı neler yaptığını söylüyor. O zaman, bu ZİBİDİ sözünden, 15 Temmuz gecesinde yaptıklarından dolayı kendisi de nasipleniyor. Yani ben de o gece yaptıklarımla “ZİBİDİLİK” yaptım demeye getiriyor.

Bir ana muhalefet lideri, hem bu kadar çelişkili olmamalı, hem de ülkenin mukadderatı ile alakalı bir hadisede bu kadar ayrıştırıcı olmamalı. Bir kişi Çanakkale’de şehid oldu ise iyidir, 15 Temmuz ihanet kalkışmasında şehid oldu ise ZİBİDİ olarak ölmüştür denmesi, vicdan ve hamiyet sahibi birisinin kabul edebileceği bir tavır değildir.

Bu sebepledir ki, 15 Temmuz gecesi FETÖ ihanet örgütü tarafından Amerika’nın mutlak güdümünde icra edilen darbe ve işgal girişimine karşı direnen ve bu direnç esnasında şehid ve gazi olanları “ZİBİDİ”likle suçlayan Özel’i, vücudumdaki bütün atom zerreleri sayısınca, o gecede şehid ve gazi olan yiğitlerimizin tamamı namına, o gecede yaşanan ihanet kalkışmasına karşı bu vatanı hayatları pahasına savunanların tamamı namına KINIYORUM; lanetliyorum. Tekrardan söylüyorum, bu vatanın korunması için, tarihimizin her evresinde şehid olanlar arasında ayrım yaparak, önce 15 Temmuz için bal gibi darbe deyip, sonra da o gecede şehid ve gaziler için kullanılan ZİBİDİ şeklindeki çirkef sözü sahibine iade ediyorum.

Ben ölünceye kadar, o gecede bu vatan için ortaya koyduklarımla iftihar ederek yaşayacağım. Bu milletin şehid kahramanlarının üzerinde ZİBİDİLİK lekesi kalmaz. Bu lekeyi sürmek isteyenler, aynı leke ile lekelenirler. Bu milletin en kutsal değeri olan vatanı için mücadeleyi, şehidlik ve gaziliği bu kadar lekeleyen liderler bu millet layık değildir. Umarım, bu millet bunların da defterini dürer ve daha pak kişilerle yoluna devam eder.