İstanbul'da yaşanan depremlerle ilgili Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme alan Abbas Güçlü, "Doğa İstanbul’u son bir kez daha uyardı. “Kendinizle yüzleşin” dedi. Peki bu mesajı aldık mı? Keşke gönül rahatlığı ile “evet” diyor olabilseydik" dedi.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZIS ŞÖYLE:
Son uyarı!
Doğa İstanbul’u son bir kez daha uyardı. “Kendinizle yüzleşin” dedi. Peki bu mesajı aldık mı? Keşke gönül rahatlığı ile “evet” diyor olabilseydik.
Geldiğimiz nokta ortada. Olası büyük İstanbul depremine hazır değiliz. Hem de hiç hazır değiliz.
Geçen ay 1-7 Mart tarihleri arası Deprem Haftası’ydı. Güya toplumda deprem bilincinin oluşması, deprem öncesi ve sonrası hazırlıklı olunması, deprem tehlikesinin kamuoyunun gündeminde kalması amacıyla yoğun bir şekilde kutlanacaktı!..
Peki bunu deprem riski olan kentlerimizde ve özellikle de İstanbul’da yeterince gündeme getirebildik mi? Toplumun her kesimini bu kutlamalara dahil edebildik mi? Okullarda, camilerde, iş yerlerinde, toplu ulaşım araçları ve yaşam merkezlerinde tatbikatlar gerçekleştirdik mi?
Keşke buna da gönül rahatlığı ile “evet” diyebilseydik!
Depremle nerede, hangi koşullarda yüzleşeceğimizi bilmiyoruz. Önceki gün ya okullar açık olsaydı ya daha şiddetli bir deprem olsaydı, buna ne kadar hazırdık?
Evde uyurken de yakalanabilirdik, iş yerinde çalışırken, AVM’de alışveriş yaparken, camide namaz kılarken ya da metroda, vapurda, otobüste yolculuk yaparken de yakalanabilirdik. Nitekim bazılarımız yakalandı da. Panik olmanın dışında ne yapabildik?
24 saat yayın yapan televizyonlarımız, sosyal medya başta olmak üzere medyanın geneli, yerel yönetimler ve AFAD benzeri kurumlar olası depremler konusunda üzerine düşen sorumlulukları ne kadar yerine getirdiler? Mobil telefon şirketlerinin hangisi göğsünü gere gere “Deprem anında ve sonrasında her an, her yerde kesintisiz erişim sağladık” diyebilir?
Felaket riski altında olmayanımız yok gibi ama buna rağmen görmezden geliyorsak, çuvaldızın en büyüğünü önce kendimize batırmamız gerekmez mi?
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |