Dönüp dolaşıp aynı temcit pilavını önüne arkasına konan değişik soslarla servis etmek gına getirdi artık. 40 yılı kurcalayıp aşağıdan ve yukarıdan toplayıp sonunda Cinci Şerafettin intiharına fit olarak Uğur Dündar’a oradan vurmaya çalışmak, bir adım ötesine geçememek ama yine de vazgeçmeyip aynı noktaya saplanıp kalmak…
Gerçekten sıktı.
Kimdi bu her Dündar fobi başladığında can simidi gibi yapışılan Cinci Şerafettin?
Anlatalım…
Binlerce örneğini gördüğümüz, bir zamanlar pıtrak gibi her mahalleden fışkıran cinci hocalardan biri.
Ama bu biraz farklı.
Vakti zamanında bir milletvekilinin Meclis’teki makam odasını bürosu olarak gösteren, o adrese ve telefona kartvizitler bastırıp çare aramak için kapısını çalan kadınlara ahlaksız tekliflerde bulunan bir cinci hoca. Diğerleri gibi sahte ama diğerlerinden farklı olarak sahtekarlığının bir ayağı Meclis’te.
Hal böyle olunca mağdurlardan biri o dönemin en flaş programı Arena’yı arıyor, durumu anlatıyor ve arena Meclis çatısı altındaki o rezaleti görüntülüyor.
Ve hemen sonra.
Rezaleti faş olan Cinci Şerafettin intihar ediyor.
Aman tanrım. Bir gazetecinin hayatında ne büyük leke. Rezalet görüntüyle sabit, her şey belgeli. Ama olsun, intihar var ya işin ucunda. Ölümün ajitasyona bakan yüzünü parlatıp oradan yanan ışığın gölgesini o rezaleti belgeleyen gazetecinin üzerine gölge olarak düşürebiliriz.
En azından düşünce bu.
Onun için zaten medyadaki bitmek bilmeyen kavgada Dündar’ı taraf yapmaya çalışıp vurmaya çalışanlar, bulabilecekleri başka bir şey olmadığı için hep buradan taarruza geçtiler.
Diğerlerini anladık da, olmadı be Ahmet Kekeç… Siz ki tüm muhafazakar medya referansınıza rağmen analitik bakışınızla, esnemeyen mantık örgünüzle, özgün tarzınızla “işte klasik bir muhafazakar medya yazarı” kalıbını çoktan delmiştiniz.
Ama bu nedir?
Devletin şeref madalyası verdiği, suçu henüz sabit olmayan bir albayın intiharıyla sahtekarlığı kayıtlı bir cinci hocanın intiharını nasıl bir tutarsınız?
İkisinin de intihar ortak paydasında buluşmuş olmasını “Bakın, işte iki intihar, ikisinde medyanın rolü” mealinde tek ortak payda buymuşçasına nasıl sunarsınız?
Deniz Feneri medyasının açtığı Dündarfobi modasına, moda üstü bir yazar olarak hangi iştahla kapılıp gidersiniz?
Sırf yazdığınız gazete Albay Kırca ölümünde topun ağzına konuldu diye, böyle her tarafı aksayan bir aklama çabasını nasıl bir cinci hocaya refere edersiniz.
Biz şaşırdık sayın Kekeç. En çok da artık çiğneyenin dişlerine yapışmaktan başka hiçbir işe yaramayan Cinci Şerafettin sakızını sizin de çiğnemeye almanıza.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...