Yavaş, son dönemde üniversite öğrencilerinin sokağa çıkmasını “hak arama mücadelesi” olarak niteledi:
“Bir aydır sessiz durduğunu sandıkları, siyasetten uzak durdukları sanılan gençler haklarını aramak için sokağa çıktılar. Anayasal haklarını kullandılar ve partilerin önüne dahi geçerek öncülük ettiler.”
Yavaş, Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği Cumhuriyet’in sahiplenildiğini belirterek gençleri tebrik etti.
Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan’ın büyük bir borç yükü devralmasına rağmen hizmet üretmeye başladığını vurgulayan Yavaş, şöyle konuştu:
“1,5 milyardan fazla borcu vardı Mesut Özarslan devraldığında. Şimdi bu borç Mesut Başkan’ın mı? Eski dönemin borcu mu? İnsaf yani.”
"BORÇLARI DA ÖDEDİK HİZMET DE ETTİK"
Borçlara rağmen hizmetlerin sürdüğünü söyleyen Yavaş, iktidarın CHP’li belediyelere engel olduğunu söyledi:
“Dediler ki: ‘Silkeleyin bunları.’ Gerekçe, hizmet etmelerini engellemek, itibarsızlaştırmak. Ama biz borçları da ödedik, hizmet de ettik.”
Engellemelere rağmen çalıştıklarını belirten Yavaş, 16+1 belediyenin uyum içinde çalıştığını söyledi:
“Halka zarar verecek her şeyi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Amacımız halkın memnuniyeti.
Elimizi, kolumuzu bağlasalar da, silkeleseler de halka hizmetten asla geri durmayız.”
"ÖNCE TUTUKLAYIP SONRA..."
Yargı süreçlerine de değinen Yavaş, tutuklamaların siyasallaştığını savundu:
“Önce tutuklayıp sonra delil bulmaya çalışıyorlar. Bu, hukukun evrensel ilkelerine aykırı.”
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın ilk celsede serbest bırakılmasnı hatırlatan Yavaş, siyasilerin tutuklanmalarına şu sözlerle tepki gösterdi:
Bir gün, 28 gün sizler de çoluğunuzdan, çocuğunuzdan uzak kaldığınızı, hürriyetinizden mahrum kaldığınızı, en temel haklardan mahrum kaldığınızı, sonuçta beraat ettiğinizi düşünün. O 28 günün parayla, pulla hiçbir şeyle telafisi yok. O zaman diyoruz ki: Ekrem Başkan'ı ve seçilmiş belediye başkanlarını derhal serbest bırakın!
"GENÇLERİ DERHAL SERBEST BIRAKIN"
İmamoğlu, protestolarında gençlerin tutuklanmasını da eleştiren Yavaş:
"Bakıyoruz televizyonlarda soruşturma, hazırlık soruşturması gizliyken çarşaf çarşaf ifadeler yayınlanıyor. Bunlar suçtur. Burada amaçlanan itibarsızlaştırmaktır. Yargıyı bu şekilde etkiliyorlar. Savunma hakkını kullanan avukatları da yargıyı etkileme suçundan adliyeye sevk ediyorlar. Ne hale düştü ülkemizin yargısı? Ve bir şey daha söyleyeyim, örnek olsun diye. Ümit Özdağ hakkında istenen ceza 1 yıl 7 ay. İndirimiyle beraber hesap ettiğiniz zaman zaten yattı. Haziran ayında neyi yargılayacaksınız? Ben olsam ifade falan vermem. Zaten ceza alsa dahi, ki beraat edeceğine inanıyoruz, fazlasıyla yatmış olacak. Üniversite öğrencileri anayasal haklarını kullanıyorlar. En fazla söylense söylense izinsiz yürüyüş yapmak. Bunların yatırı yok. Bunları niye tutukluyorsunuz? Kendi çocuklarınızı gözünüzün önüne getirin ve bunları da serbest bırakın. Hepimiz gençlik yaptık. Eğer siz gençleri haklarına sahip çıktılar diye tutuklarsanız bu gençlerden ne bekliyorsunuz? Oysa Mustafa Kemal Atatürk hep şunu söylemiştir: Cumhuriyeti, ülkemizin geleceğini bu gençlere emanet etmiştir. Derhal gençleri serbest bırakın! Kendi evlatlarınızın yerine koyun ve adaleti gerçekleştirin."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...