ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde onaylanan ‘Ermeni soykırımı’ tasarısının yarattığı gerilim ve Ankara ile Erivan arasında askıya alınan normalleşme sürecine dair önemli mesajlar verdi. ‘Soykırım’ tasarısının onayı karşısında istişare için Ankara’ya çağırılan Büyükelçi Namık Tan’ı kast ederek, “Büyükelçiniz Washington’a geri gelsin, Ermenistan’la ilişkileri normalleşme protokolleri bir an önce onaylansın” mesajı veren Gordon, buna karşılık ‘soykırım’ tasarısının Temsilciler Meclisi genel kurulu gündemine gelmesini sağlayamayacaklarını açıkça dile getirdi.
Obama yönetiminin etkili isimlerinden Gordon, Washington’daki basın toplantısı,
CNNTürk’le söyleşisi ve Sabancı Üniversitesi ile Brookings Enstitüsü’nün ortak konferansına video-konferans’la katıldı. Obama yönetimi, Ermeni tasarısının onayı sürecinde sessiz kalıp son dakikada müdahale etmişken, CNNTürk’le söyleşisinde buna karşı çıkan Gordon şöyle dedi: “Bu sürece zarar verebilecek her müdahaleye karşı olduğumuzu neredeyse bir yıldır söylüyoruz. Komite üyelerine de net biçimde anlattık. Doğrusu tasarı ve protokol süreci ayrı konular.”
‘Kongre kendisi karar verir’
Gordon, ‘tasarının genel kurula gelmemesinin sağlanıp sağlanamayacağı’ sorusuna, ‘demokrasilerde kararları bağımsız aktörlerin aldığını, parlamentolar üzerinde yönetimin mutlak gücü olmadığı yanıtını vererek’, kapıyı açık bıraktı. Gordon’un basın toplantısında da daha önce ABD Dışişleri’nin önceki açıklamasının aksine, tasarının bloke olması için Kongre’de görüş birliği olmadığını belirtip “Kongre bağımsız kurumdur ve ne yapacaklarına kendileri karar verir” diye ekledi. Protokollerin iki ülkede de hâlâ onaylanmadığını anımsatan Gordon, tasarının normalleşmeye zarar vereceğini de teslim etti.
‘ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri’ sorulunca ‘stratejik ortaklığa’ vurgu yaparak, “O kadar önemli konuda işbirliği yapıyoruz ki, komiteden kılpayı geçen bir tasarının ilişkileri rayından çıkarması mümkün değil. Bozulmasına izin veremeyeceğimiz boyutlarda bir ilişki bu” yanıtını veren Gordon, büyükelçinin Washington’a dönmesini istedi. Gordon basın toplantısında da “Türkiye ile temasta olmayı, Büyükelçi Tan’ın burada olmasını istiyoruz. Türkiye’nin davasını anlatmada büyükelçisinin burada olmasından fayda göreceğini düşünüyoruz. Aksi halde olumsuz sonuçlarını görüyoruz” dedi.
Türkiye’nin protokolleri imzalamasına karşın Ermeni tasarısının kabul edildiği anımsatılıp, ‘Bu, sürecin bombalanması anlamına gelmiyor mu? İki ülke protokolleri niye imzaladı’ sorusuna ABD’li yetkili şu yanıtı verdi: “Dağlık Karabağ’da çözüm için aktif çaba gösteriyoruz. Bu tüm bölgedeki barış ve enerji koridoruna katkı yapacak. Ama bu durumun, diğer süreçlerde de aynı anda adım atmamızı engellememesi gerekiyor. Protokollerin uygulanması bölgede tarihi değişikliklere yol açacak. Dünya, geçmişin gerilimini aşmış Türkiye’ye daha olumlu bakacak. Karabağ dahil bölgesel sorunların çözümüne, Kafkasların dostluk-barış bölgesi olması vizyonuna katkıda bulunacakDiğer konulardan bağımsız protokollerin onayı Türkiye’nin çıkarına. Onaylanmaması bu vizyonun önünde engel oluşturur. Türkiye süreci ileri taşımalı.”
‘İran konusunda çoğunluğa uyun’
Gordon, basın toplantısında BM Güvenlik Konseyi’nden İran’a yaptırım kararı çıkarma çabasına dair ”Eğer Türkiye uluslararası konsensüse uymazsa pek çokları hayalkırıklığına uğrayacak. Türkiye uluslararası arenada önemli ve sorumlu bir aktör olmak istiyor. Ve bence Güvenlik Konseyi’nin çoğunluğuna katılarak bu imaj pekiştirilir. Bunu yapmamak ise bu olumlu sonuca katkı yapmaz” ikazı yaptı.
Erdoğan’ın Ermeni tasarılarına misilleme olarak 100 bin Ermenistan vatandaşını geri yollama tehdidini “Bence 100 bin yasadışı yaşayan Ermeni vatandaşı olduğunu söylemek istedi. Bunlar ayrı konu” diye geçiştirdi.
‘Erdoğan nükleer zirveye gelsin’
Türkiye’nin Batı’ya sırtını döndüğü tezleri için “Biz öyle olduğunu düşünmüyoruz” diyen ve Türkiye’nin Avro-Atlantik ittifakının parçası olduğunu vurgulayan Gordon, Başbakan Erdoğan’ı nükleer zirvede görmeyi çok istediklerini ekledi. (radikal)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...