Vuvuzelanın laneti bütün futbolseverleri vuradursun, kurtarıcı olarak Hollanda tribünlerine dair bir ümidimiz var. Umuyoruz ki üflemeli çalgılar konusunda kompetan isimleri bünyesinde barındıran 'Portakallar' belki biraz olsun kulağımızın pasını silebilir. Sahadaki 11'in gözümüzün pasını sileceğiniden şüphemiz yok tabii ki. Karşılarında da '92 Avrupa Şampiyonu' unvanlı Danimarka. Gerçi Afrika güneşi o kadar yakıcı ki onlar gündüz gözüyle bu maçı oynamak yerine 92 Avrupa Şampiyonası öncesinde olduğu gibi kumsalda olmayı tercih ederlerdi.
Maç öncesi kadrolarda tek eksik 'topuk pası vermeye çalışırken kendini sakatlamayı başaran oyuncu' dalında ödüle layık görülmesi gereken Arjen Robben'di Hollanda'da. Danimarka ise klişe deyimle 'önce durdur sonra vur' taktiğini benimsemiş bir 11'le çıktı sahaya. Aslında durdurma olayını abartmalarına gerek yok zira Hollanda 'öğle güneşi başımıza geçmesin' havasında gayet sakin ve temposuz başladı mücadeleye.
İlk tehlike gelmek için 20. dakikayı beledi. Van der vaart, Sneider'in pasıyla ceza sahasına hareketlendi şık vuruşunda Kjaer araya giren isimdi. 21. de yine Van der Vaart başroldeydi ancak bu sefer vuruşu üstten auta gitti. 27'de Danimarka tehlikeli geldi: Türk futbolseverlerin çok yakından tanıdığı Dennis Rommedahl sağdan iyi ortaladı, boş pozisyondaki 'Batuhan' Bendtner kafa vuruşuyla altıpastan kaleyi bulamadı. 34'te Danimarka iyi çıktı kontraya. Dennis Rommedahl, ceza sahası sağ çaprazdan sert vurdu ama Stekelenburg'un üzerine.
37'de yine 'Vikingler' geldi. Bendtner'in ara pasında Kahlenberg sol çaprazdan ceza sahasına girdi, sert vuruşunda Stekelenburg iyi yer tutmuştu.
Van Persie'nin takipçiliği
Dünya Kupası tarihinde ilk yarısı golsüz tamamlanan sekiz maçta galibiyeti bulunmayan Hollanda ikinci yarıya hızlı başladı. 46'da Van Persie'nin takipçiliğinin meyvesi 'Portakallar'ı öne taşıdı: 1-0. Gol -biraz karışık olabilir- Van Persie'nin ortasına ters bir vuruş yapan 'Viking' simon Poulsen'in kafa vuruşunun Agger'e çarpıp kaleye girmesiyle geldi. 52'de Van Persie, Kuyt'ın harika pasında cezasahasına girdi ancak acemi davrandı. 59'da Van Persie'nin sürüklediği atakta Van der Vaart 'fantastik' bir vuruş denedi ancak Sorensen çok güzel uzandı. Van Bommel'in 74'teki hareketi tribünleri hareketlendirdi ancak skor aynıydı. Kaptan sağ çaprazdan sert vurdu Sorensen 'aynı güzellikle' köşeden çeldi.82'de dünün çalışkanı Sneijder sert vurdu, Agger'e çarpan top direkten auta gitti. 85'te beklenen Hollanda golü geldi. Sneijder'in harika pasına hareketlenen Elia'nın vuruşu kaleciyi geçip direğe takılırken, 'en verimli' oyunculardan Dirk Kuyt imdada yetişti: 2-0.
Artık bitse de gitsek havası yakalanmışken Kuyt'ın 88'deki ortasına Afellay dokundu ancak Simon Poulsen çevikliğne hayran olunacak bir hareketle topu çizgiden çıkardı. Hollanda böylelikl iki gollü galibiyetle turnuvaya iyi bir başlangıç yaparken milli maçlardaki yenilmezlik serisini de 20 maça çıkarmış oldu.
Radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...