Alaattin Aktaş, "Bu nasıl borç; adeta ödedikçe artıyor!" başlıklı yazısında, ortada tuhaf bir borçlanma durumu olduğunu ifade etti.
İŞTE ALAATTİN AKTAŞ'IN YAZISI:
Bu nasıl borç; adeta ödedikçe artıyor!
Türkiye’nin brüt toplam dış borcu bu yılın ilk çeyreği itibarıyla 507 milyar dolara ulaştı. Hani, “Dış borç çok arttı” denildiğinde “İyi ama o borcun çoğu özel sektörün, devletle ilgisi yok” deniliyor ya, bu görüş düz mantıkla doğru tabii ki, merkezi yönetime ait olan borç başka. Özel sektörün dış borcunu ödemesi gerektiğinde bu durum yurt içinde kurlar üstünde bir baskı yaratmayacak gibi yaklaşılıyor ya, neyse; bugünkü konumuz o değil. Bugün merkezi yönetimin dış borcu üstünde duralım. Bakalım orada parlak bir tablo var mı?
Sevgili dostum Erdal Sağlam dün 10Haber internet gazetesinde yer alan yazısında Maliye Bakanlığı’nın on yıl vadeli tahvil ihracı için dört yabancı bankaya verdiği yetkiyi irdeledi. “Faiz ve CDS düşerken on yıl vadeli tahvil ihracı kamu yararına mı” diye soran Erdal yazısında özetle şu görüşlere yer verdi:
“Aynı zamanda önümüzdeki iki yıl boyunca vadesi gelecek tahvillerin de on yıl vadeli tahville takası yapılacak. Bunun da yine ellerinde bu tahvillerden bulunduran yabancıların isteği üzerine gerçekleştiği tahmin ediliyor.”
Gerçekten de ortada tuhaf bir durum yok mu? Türkiye bir ekonomik program uyguluyor ve bu programa göre önümüzdeki dönemde enflasyonun daha da düşeceği, risk priminin daha da gerileyeceği, cari açığın ve bağlı olarak borçlanma ihtiyacının azalacağı ve bunun sonucu olarak Türkiye’nin daha düşük faizli borçlanma olanağı elde edeceği dile getirilmiyor mu; getiriliyor. Öyleyse bu koşullarda makul bir vadeyle borçlanmak ve uzun vadeli borçlanmaya uygulanan bu programının meyvelerinin toplandığı dönemde gitmek gerekmez mi?
Dolayısıyla uzun vadeli borçlanmak; niye şimdi?
Acaba asıl amaç yakın zamanda vadesi gelecek borçları ödemekte bir sıkıntı görülmesi ve bu borçları uzun vadeli kağıtlarla değiştirme isteği mi?
Erdal Sağlam yazısında bütün bu soruları daha detaylı olarak soruyor zaten. Ben bir özet yapmaya çalıştım.
Sonra dedim ki, şu merkezi yönetimin ne mene bir borcu var ki böylesine adımlara ihtiyaç duyuluyor?
Açtım Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın web sayfasını, daldım sayıların arasına...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...