E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

EKREM İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASI BİR “YARGI DARBESİ” MİDİR?
27 Mart 2025 Perşembe

 

Türkiye’de bazı hadiseler aşılışdık dışı yaşanıyor.

Bugüne gelinceye değin onlarca belediye başkanı hakkında adli ve idari soruşturma açıldı. Bazıları ceza da aldı. Bunların başında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gelmektedir.

Şimdi bunların envanterini çıkaracak değiliz. Ama hiçbirisinde, ülkeyi bu düzeylerde karıştıracak hadiseler yaşanmadı. Ta ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma açılıncaya, diploması iptal edilip, tutuklanıncaya kadar.

İstanbul BB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diploması iptal edildi.

İptal işlemi doğru mudur?

Bu sorunun cevabını dava açıldığı takdirde mahkemeler verecektir. Dava açılmadığı takdirde de doğruluğu kabule dilmek durumundadır.

Diplomanın iptal edilmesinin üzerinden çok geçemden, İmamoğlu ve diğer 99 şüpheli hakkında yedi tür suç iddiası ile Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı.

İmamoğlu ve çok sayıda kişi hakkında önce yakalama sonra da tutuklama kararı verildi, İmamoğlu görevinden uzaklaştırıldı.

Bütün bu yaşananlardan sonra, CHP tüm unsurlarıyla sahaya indi; bu soruşturmaların salt siyasi iktidarın emriyle, CHP’ye yönelik yargısal darbe mahiyetinde olduğu belirtildi.

Peki, suçlamalarda neler var bir de ona bakalım:

“Suç örgütü yöneticisi olmak”; “suç örgütüne üye olmak”; “irtikâp”; “rüşvet”; “nitelikli dolandırıcılık”; “kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek”;  “ihaleye fesat karıştırmak”.

Tabii ki suçlamalar çok ağır.

Söz konusu yolsuzluk iddiaları kapsamında Belediye Bütçesinden haksız olarak çalındığı belirtilen para miktarının 560 milyar TL olduğu belirtiliyor.

Bu rakam dudak uçuklatacak düzeylerdedir.

Bir gariban memur hakkında 5.000 TL rüşvet aldığı tespit edilse, yüz kızartıcı suçtan dolayı mahkûm oluyor, siyasi yasaklara maruz kalıyor.

Buradaki rakam, öyle böyle değil, 560 milyar TL.

Bazı Ön Belirlemeler

Ben bir hukukçuyum. Bu hadise hakkında uluorta konuşmam ve yazmam. Bazı ilkeler benim için son derece önemlidir. Bunlara kısaca yer verelim.

İmamoğlu ve diğer kişiler bu suçları kesin olarak işlediler mi?

Bu sorunun cevabı şu anda yoktur. Bir yönüyle masumiyet karinesi var diğer yönüyle de daha sonuçlanmamış bir yargılama süreci söz konusudur.

Anayasamızda teminat altına alınan “masumiyet karinesi”nin bir gereği olarak şu anda İmamoğlu ve diğer şüphelilerin üzerlerine atılı suçları kesin olarak işledikleri söylenemez.

Ama bu suçları kesin olarak işlemedikleri de söylenemez. “Hayır, bunlar kesinlikle bu suçları işlememişlerdir, çünkü masumiyet karinesi vardır” sözünün kabul edilirliği yoktur.

Masumiyet karinesine göre, kesinleşmiş mahkeme kararına kadar, bu kişilerin kesin olarak bu suçları işledikleri söylenemeyeceği gibi, kesin olarak işlenmedikleri de söylenemez.

Burada benim İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkındaki kanaatim, masumiyet karinesine göre şekillenmektedir. Yani bu kişilerin soruşturma aşamasında kesin olarak suçlu olduklarını söylemem, ama kesin olarak suçsuz olduklarını da söylemem; bu konudaki kesin kanaat kesinleşen mahkeme kararı ile ortaya çıkacaktır.

Bazı çevreler, İmamoğlu ve diğer kişilerin kesin olarak suçsuz olduğunu söylüyorlar.

Peki, neye göre söylüyorlar; delilleri görmüşler mi; hangi bulgular, bu kanaatlerini haklı çıkarıyor?

Burada ciddi sorunlar var. Bu kişiler kesin suçsuz demek, bilinmezler üzerinden hakikatlerin mutlak olarak çarpıtılmasıdır. Şöyle ki:

Ceza Muhakemesi Hukukumuzda soruşturmanın gizliliği kural var. Yani soruşturma dosyasında hangi bilgi, bulgu, belge ve deliller var bilinmiyor. Sadece Başsavcılığın kısa açıklamaları var. Onlar da suçlamalarla ilgili, deliller, bulgu ve belgelerle alakalı değil.

Bu durumda, bazı çevreler, bilmedikleri, bilemeyecekleri dosya hakkında, peşinen ithamlarda bulunuyorlar. Bunun muhakeme hukukumuz açısından kabulü mümkün değildir.

Bu şartlarda, çoğu kişilerin, dosyadaki bilmedikleri bilgi, bulgu, belge ve delillere rağmen, bilmedikleri konularda kesin suçsuzluk iddiasında bulunmaları bilerek konuyu çarptırmak, mecrası dışına çıkmaktır. Burada artık doğrudan yargıya yönelik, yargının çalışmasına yönelik, bilinçli bir saldırı, yargıyı felç etme çabası söz konusudur.

Bir belirleme daha yapmak istiyorum.

Ülkemizde, bu tür soruşturmalarda, esasen en konuşulmayacak zamanlarda en yoğun tartışmalar, konuşmalar olur, tam da konuşulması gerekli zamanlarda sus-pus olunur.

Ne demek mi istedim? izah edelim.

Şu anda, Cumhuriyet Savcılığı soruşturması yürütülüyor. Bu aşamada soruşturma dosyasının gizliliği söz konusu. Yani Dosya münderecatında neler var bilinmiyor. Ben de bilmiyorum, en ağır tepkileri verenler, yargıyı en ağır ithamlarla suçlayanlar da bilmiyorlar.

Ben ve benim gibi dosyadakileri bilmeyenler dosya hakkında konuşmuyoruz

Fakat dosyadakiler hakkında bilgisi olmayan başkaları, hem de hiçbir suç işlenmemiş şeklinde bir kesin kanaat belirterek neden konuşuyorlar?

İşte asıl maraza, asıl sorun, asıl çarpıklık burada ortaya çıkıyor.

Tartışma ve konuşma zemini burada olağanüstü düzeylerde mecrasında kayıyor. Konuşulmaması gerekenler konuşuluyor.

Burada peki, asıl amaç nedir? Sorusu akıllara takılıyor.

Benim kanaatimce, bilmedikleri bir konuda bu kadar net şekilde, suç yoktur, bu bir yargı darbesidir demek, kasıtlı bir operasyondur.

Bu operasyonun asıl amacı, bu suçlamaları maniple etmek, üzerini örtmek, yargısal gerçekliğin ortaya çıkmasına mani olmaktır.

Bu yöndeki bir amaç, gayr-ı meşru ve gayr-ı hukukidir, Anayasal ilkelerin kökten yok sayılmasıdır. Asıl burada bizzat yargının kendisine, yargı bağımsızlı ve tarafsızlığına yönelik bir operasyon söz konusudur.

Unutmayalım, bu ülkenin yargı kurumuna çok ihtiyacı var. Sırf, bazı kişilerin daha suçlu olup olmadıkları belli olmadığı bir dönemde, yargıyı bu kadar töhmet altında bırakmak, yargıyı çökertmektir.

Elbette ki yargıda bazı sorunlar yaşanmış olabilir. Bu sadece bize özgü bir yaşanmışlık da değildir. Batılı ülkelerde de, yargıda benzer sorunlar yaşanmıştır.

Sadece bu sorunları öne çıkararak yargının kökten zan altına alınması, çökertilmesi, anayasal düzenin çökertilmesidir. Ayrıca, bu çökertme, çoğu saygın, itibarlı, hukuk ve adalete göre kararlar veren, adaletten ayrılmayan hâkimlerin haklarına da tecavüzdür.

Hata varsa ortalığın katıp karıştırılacağı, ağır eleştirilerin yapılacağı, en sert üsluplarla konuşmaların yapılacağı zaman, kesinleşen mahkeme kararlarının verildiği aşamasıdır.

Ama maalesef, Türkiye’de en yoğun konuşmalar, en ağır eleştiriler, bilinmeyen konularda yapılmakta, en bilinen, kamuoyunun bilgisinde olan kararlar hakkında ise iki cümle bile sarf edilmemektedir. Bu ülkemiz açısından çok hazin bir durumdur.

İmamoğlu Hakkında Verilen Tutuklama Hakkındaki Tepkiler

Temel ilkeleri ve olması gerekenleri yukarıda belirledik.

Buna göre, şu aşamada, İmamoğlu ve diğer şüphelilerin mutlak suçlu oldukları söylenemeyeceği gibi mutlak suçsuz oldukları da söylenemez.

Ama sokak gösterilerinin hedefi, hem siyasi iktidar hem de bizzat yargının kendisidir.

Burada yürütülen soruşturmaların mutlak olarak haksız olduğu iddia edilior.

Peki, bu soruşturma neden mutlak olarak haksız?

Bu sorunun cevabına hiç girilmiyor; hiçbir bulgu ve delil hakkında konuşulmuyor.

Burada, bu yolun tercihe dilmesindeki temel maksad, aslında önce yargıyı felç etmek, yargının siyasi iktidarın mutlak emrinde bir birim olduğu yönünde mutlak algılar oluşturmak, daha sonra da bu yolla, gerçekliklerin ortaya çıkmasına mani olmaktır.

Bu ülkede on binlerce insan bu suçlamalarla muhatap oldukları halde, bu çevreler neden en kısık sesle de olsa tepki vermediler?

İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkında suçlama ve soruşturma olunca neden hop oturup hop kalkıyorlar, ülke genelini velveleye veriyorlar?

Bu eylemleri haklı çıkaracak hiçbir bilinen bulgu yoktur. Soruşturma dosyasında neler olduğu bilinmediği halde, “hayır kesinlikle suç yoktur, bu bir operasyondur, yargı darbesidir” demek, kasıtlı bir çarpıtmadır, asıl yargıya yönelik yıkıcı bir operasyon çekmedir.

Bunun, -açıkça söylemeseler de-, bir diğer manası şudur: “Adnan Küçük rüşvet suçu işlerse, derhal cezalandırılmalı; bir başka kişi terör eylemlerinden dolayı hakkında soruşturma açılmışsa, yargılanıp cezaevine konulmalı, 1940’lı yıllarda olduğu gibi, evinde misvak, cüppe, sarık, dini kitap, tesbih vb. bulunduğunda derhal hapsedilmeli” ama “İmamoğlu ve diğer şüpheliler bu suçları işlediği iddia edildiğinde, zinhar yargı harekete geçmemeli, bunlar dilediği şekilde hareket edebilmelidirler” mantıksızlığı söz konusu.

Burada bazı kesimlerin kendileri için “suç işleme hakkı” talebi söz konusudur. Yani başkaları suç işlediklerinde yargı ensesine yapışmalı; bu durumda yargı âdildir, tarafsızdır, ama kendileri suç işlediğinde, yargı kesin kes karışmamalıdır, şayet karışırsa yargı siyasi iktidarın darbe aracı olarak işlev görmektedir” şeklinde maniplatif çaba ortaya çıkmaktadır.

Burada sokak eylemlerinde söylenen en bilindik sloganlar: “Hak, hukuk, adalet”.

Peki, sormak lazım: Hak, hukuk, adalet ne zaman ortaya çıkar? Cevap veriyorum, yargılama bittikten sonra ortaya çıkar. Peki, yargılamanın yapılmasına tahammül edilmemesinde, ortaya konulan tüm bilgi, belge, delil ve diğer suçlulukla alakalı ortaya konulanların peşinen silinip atılmasında hangi hak, hukuk, adalet vardır?

Bu sorunun cevabı da yoktur.

Muhtemelen bu günler de geride kalacaktır. Bu tepkileri verenler ne yaparlarsa yapsınlar, bu yargılamalar devam edecektir.

Ama maalesef, bu kasıtlı yıpratıcı saldırılardan en başta yargı yara alacaktır.

Diğer yandan, bugün burada yazıyorum; birileri bu yazdıklarımı bir yerlere not etsinler. Bu yargılamalar bitip de kararlar verildiğinde, bu konuşanların on binde birisi, bir kelime bile konuşmayacaklardır.

Maalesef, Türkiye’de bu işler hep böyle olmaktadır.

Oysa asıl konuşulması gerekli dönem, verilen kararın bizzat kendisidir.

Çünkü verilen karar her yönüyle biliniyor. Dayandığı bulgular, bilgiler, belgeler, tüm deliller herkesin bilgisine açık. Herkesin, en azında şu anda konuşanların, bütün bunları görerek, bilerek konuşmaları, yazmaları gerekir.

Ama muhtemelen konuşmayacaklar. Çünkü konuşacak bir şey bulamayacaklar.

Maalesef yüzleri de kızarmıyor; hiç konuşmayarak gerçeklikleri görmezden geliyorlar.

Diğer yandan, yapılan acımasız, haksız, insafsız, vicdansız saldırılardan yara alan yargı aldığı o yaralarla yoluna devam ediyor, bundan sonra da devam edecektir.

Şu anda, yargıyı hedef alan gösteriler ne kadar devam eder? Bilmiyoruz.

Ama yargıyı hedef alan, yargıya darbe vuran bu ağır baskılı eylemlerin ülke ekonomisine de zararları var.

Ayrıca bu eylemlerden, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde itibarı da zedelenmektedir.

Hatta bu soruşturma ve tutuklamalara tepki verenlerin asıl amaçlarından birisi de bu olsa gerek. Çünkü bu kişiler, tepki vermeyen diğer ülkelerin yetkililerine de tepki veriyorlar.

Nitekim CHP Genel Başkanı Özgür Özel, BBC'ye yaptığı açıklamada İngiltere Başbakanı Leir Starmer’e “Kardeş partimiz olan İşçi Partisi’nin İmamoğlu’nun tutuklanmasına hiçbir şey söylememesi bizi kırdı” diyerek ağır sitemler ediyor.

Özel, o kadar ileri gidiyor ki, onların ne yapacaklarına da karar vermek istiyor.

Bütün bu yaşananlar, bir gün geçecek. Yargılamalar yapılacak. Kararlar verilecek. Belki de bu kişilerin bir kısmı berat edecek ya da mahkûm olacak. Ama olan Türk yargısına olacak; yargı aldığı yaralarla baş başa kalacak; bundan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti, Türk anayasal sistemi kalıcı şekilde zarar görecektir.

Bu soruşturmalara aşırı ve kasıtlı tepki verenleri itidale, sabra, kararların verilmesini beklemeye davet ediyorum.

Bu iktidar bugün var olsa da, bir başka tarihte bir başka siyasi iktidar kurulabilir. O zamanda yargıya ihtiyaç duyulacaktır. O zamanlar da başka taraftan gelebilecek itham ve inkâr dolu tepkiler, o dönemin iktidarının ve yargısının başını ağrıtabilecektir.

Bu vesileyle yargıyı bu kadar örselemek, Türkiye’yi yıpratmaktır.

Hakikatlerin mutlaka ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır. Hep beraber bunu beklemeliyiz. Hakikatler acı da olsa, kabullenmek erdemliliktir.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 14535 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İSRAİL DEMOKRASİ İSE DEMOKRASİ ÇOK KÖTÜ BİR YÖNETİMDİR
3/17/2025
TÜM POLİTİKALARINI “MENFAAT” ÜZERİNE İNŞA EDEN “TRUMPİZM”
3/5/2025
AİLEDE KARI VE KOCAYA LAZIM OLAN SİLGİ
2/24/2025
NETENYAHU SOYKIRIMCI, TRUMP HAYDUTTUR!
2/14/2025
6 ŞUBAT 2023 DEPREMİ: GÖNÜLLERİ FETHEDEN ÖRNEK BİR KAYMAKAM
2/4/2025
Bahçeli’nin Açıklamaları ve Suriye’de Yaşananlar (2)
1/21/2025
DEVLET BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI, PKK VE SURİYE’DE YAŞANANLAR (1)
1/7/2025
BİR MÜSLÜMANLA BİR ATEİSTE YÖNELİK “AKIL” SEVİYE TESTİ
12/27/2024
DİKTATÖRÜN VİCDANI OLMAZ
12/17/2024
“İSPATLANAMAYACAK HER ŞEYLE MÜCADELE EDİLMELİ” SÖZÜ VE İSLAM
12/8/2024
KORSAN İSRAİL DEVLETİ VE MUTLAK KORUYUCU DESTEKÇİLERİ
11/28/2024
MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ
11/18/2024
5 KASIM SEÇİMLERİ: BÜYÜK HADİSELERE VE SEÇİM HİLELERİNE GEBE
11/5/2024
EKREM İMAMOĞLU HAKKINDA SEÇİLME YASAĞI KONUSUNDA KANUNİ BOŞLUK VAR MI?
10/22/2024
VAHŞİ BATI MEDENİYETİNİN KANLI YÜZÜNÜN GÖRÜNÜR HALİ
10/7/2024
EKREM İMAMOĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI YOLU KAPANIYOR MU?
9/26/2024
TEĞMENLER KILIÇLARI KİME KARŞI ÇEKTİLER?
9/9/2024
İT İTİ, AMERİKA ELİ KANLI SİYONİST NETENYAHU’YU KORUR
7/27/2024
15 TEMMUZ: NİÇİN DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜDÜR?
7/15/2024
2024 AMERİKAN SEÇİMLERİ ÇOK BÜYÜK HADİSELERE GEBE GÖRÜNÜYOR
7/5/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (7)
6/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (6)
6/7/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (5)
5/23/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (4)
5/10/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (3)
4/30/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (2)
4/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI(1)
4/9/2024
“ZİBİDİ”LİK İTHAMINI SAHİBİNE AYNEN İADE EDİYORUM!
3/29/2024
31 MART SEÇİMLERİ DEM’LENEN CHP İÇİN HÜSRANLA SONUÇLANABİLİR
3/21/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (3)
3/7/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (2)
2/20/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (1)
2/6/2024
TERÖR ÖRGÜLERİ İÇİN ÖNEMLİ OLAN İDEOLOJİ DEĞİL KULLANILIR APARAT OLMALARIDIR
1/22/2024
İŞGALE MEŞRU MÜDAFAA, HAKLI DİRENİŞE DE TERÖRİZM DENİYOR
1/10/2024
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İSMİNİ KORUMA KANUNU ÇIKARILMALI
12/25/2023
CAN ATALAY VAKASINDA NİHAÎ ÇÖZÜM TBMM’NİN DEVREYE GİRMESİDİR
12/14/2023
GAZZE’DE MÜSTEMLEKE GÜÇLERİN GERÇEK KİMLİĞİ PAZARA SERİLDİ
11/27/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (3)
11/13/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (2)
10/22/2023
EĞİTİM SİSTEMİMİZLE ALAKALI DEĞERLENDİRMELER: MEB’İN ÜCRETSİZ KİTAP DAĞITMASI (1)
9/22/2023
OTORİTER MİLİTAN LAİKÇİ KİMLİKLE BÜTÜNLEŞTİRİLEN KARMA EĞİTİMİN ÇOĞULCULAŞTIRILMASI
8/8/2023
15 TEMMUZ RUHU GÜCÜNÜ NE ÖLÇÜDE KORUYOR?
7/15/2023
DEPREM BÖLGESİ HATAY’DA BAYRAM VE HÜZÜN BİR ARADA
6/30/2023
CHP İktidar Olabilir mi?
6/20/2023
14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6/6/2023
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Gaziantepspor
fatih terim
Endonezya
haberler
Brezilya
saldırı
İthalat
ismail kartal
Los Angeles Clippers