Ahmet Gökçek'in başkanlığı kazandığı 3 Ocak 2010 tarihinde yapılan Ankaragücü olağan genel kurulunda, bazı delegelerin kongreye katılmadıkları halde Haziran listesinde imzalarının bulunduğu ortaya çıkmıştı. Kongreye katılmadıkları halde yerlerine sahte imza atıldığını söyleyen delegelerden Aziz Bahtiyar ve Bülent Kuzucu, "Katılmadığımız 3 Ocak 2010 tarihinde Ahmet Gökçek'in başkan olduğu kongredeki imzalarımız sahte." açıklamasında bulunmuştu.
SAHTE İMZADAN SONRA GERÇEĞE AYKIRI DİVAN TUTANAĞI
3 Ocak 2010 tarihinde yapılan genel kurulda Ahmet Gökçek ve yönetim kurulu için yapılan seçimin sonucu divan başkanı Yakup Erikel tarafından ''486 oyla yönetim ve disiplin kurulları seçilmiştir'' şeklinde açıklanmış, Ahmet Gökçek ve yönetiminin 486 oy ile seçildiği ilan edilmişti.
DİVAN TUTANAĞI GERÇEĞE AYKIRI
Ancak, divan tutanağının ilan edildiği gibi düzenlenmediği, tutanağının seçime ilişkin bölümünün "541 delege oy kullanarak seçime katılmıştır. …sandıklardan çıkan oy pusulasından 1 zarf boş olduğu için 540 üyenin oyunu alan liste derneğin yeni yönetimini oluşturmuştur" şeklinde düzenlendiği ortaya çıktı.
OYLAMA TÜZÜĞE AYKIRI
Sahte imzadan sonra genel kurulda yapılan seçimde oy kullananlara imza attırılmadığı ortaya çıktı. Genel kurulda kimin oy kullandığı, kimin oy kullanmadığı tespit edilemiyor. Bu durum yapılan oylamanın tüzükte belirtilen kurallara uygun yapılmadığını gösteriyor. Divan başkanının genel kurulda Ahmet Gökçek ve yönetiminin seçiminde toplam 486 üyenin oy kullanıldığını açıkladığı halde, tutanağı "541 delege oy kullanarak seçime katılmıştır. 540 üyenin oyunu alan liste derneğin yeni yönetimini oluşturmuştur" şeklinde düzenlemesi ne anlama geliyor? Yapılan oylama tüzükte belirtilen kurallara uygun değilse ne olacak? Genel Kurul tutanağının açıklanan şeklinde düzenlenmesinin ve oylamanın tüzüğe aykırı olmasının hukuki sonuçlarının araştırmasında önemli sonuçlara ulaşıldı.
ORTAYA ÇIKAN BU DURUM DAVANIN TÜM SEYRİNİ DEĞİŞTİRECEK NİTELİKTE
Ortaya çıkan bu tespitlerin genel kurulun iptali için açılan davaların seyrini değiştirecek nitelikte olduğunu belirten hukukçular; Ankaragücü ana tüzüğünün 26. maddesinde oy kullanma ve oy sayımının nasıl yapılacağının açıkça belirlenmiş olduğunu, tüzüğün 26/c maddesine göre, üyelerin oy kullanırken imzalarının alınmasının zorunlu olduğunu, 26/g maddesine göre de bu tüzükteki kurallara aykırı olan oyların geçersiz sayılacağını belirterek, genel kurulda kullanılan oyun geçerli sayılabilmesi için o oyu kullananın imzasının alınması gerekirdi. Oy kullananlardan imza alınmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, yönetim kurulunun seçimi ile ilgili olarak genel kurulda imza atılmadan kullanılan "oylar geçersizdir." Dolayısıyla geçersi oyla yapılan "seçim yok hükmündedir."dediler. Bu duruma göre ortada meşru bir yönetimin bulunduğundan söz etmenin mümkün olmadığının altını çizen hukukçular, böyle bir oylama ile seçilen yöneticilerin kulübü temsil ve ilzamının da söz konusu olamayacağını belirterek, bu detayın genel kurulun iptali için önemli bir delil niteliğini taşıdığını ifade ettiler.
DİVAN BAŞKANINA YARGI YOLU
Oylamaya katılanlardan imza alınmaması ve divan tutanağının gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmesinin, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32/e. maddesine göre Genel kurul ve diğer dernek organlarında yapılan seçimler ve oylamalar ile oyların sayım ve dökümüne hile karıştırmak suretiyle aykırı davranışta bulunmak olacağını ileri süren hukukçular, Ankaragücü'nün kamu yararına kurulmuş bir dernek statüsünde olması nedeniyle, Ankara Valiliğinin ve Cumhuriyet savcılarının bu konuyla ilgili resen soruşturma ve akabinde dava açabileceklerini ve yargılamanın sonucunda da tutanağı düzenleyen divan başkanı ve üyeleri hakkında mahkumiyet kararının bile verilebileceğini söylediler.
Bazı üyelerin genel kurula katılmadıkları halde Haziran cetvelinde adına atılan sahte imza ile katılmış gibi gösterilmesinin ortaya çıkmasından sonra, bu defa da oylamaya katılanların imzalarının alınmaması ve divan tutanağının gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesinin ortaya çıkmasının genel kurulun iptaline dayanak teşkil edebileceğini belirten hukukçular, divan heyetinin bu davranışının, genel kurulun ve Ahmet Gökçek yönetiminin meşruluğunu sağlamaya yönelik olma ihtimalini akla getirdiğini ifade ettiler.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...