Genelkurmay'ın "Muhtıra" niteliğindeki açıklamasından sonra, ne TBMM'deki Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin oylamaların, ne de bu oylamalara ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin açıklayacağı kararın eski önemi ve ağırlığı kalmıştır.
Artık iç ve dış kamuoyu için TBMM'nin iradesi, ülkenin yönünü belirlemede ağırlıklı karar mekanizması olarak görülmeyecektir.
Bu açıklama ile Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecindeki gelişmelerin de içeriği eskisinden farklı bir zemine kaymıştır. Artık öncelikli beklenti, Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ne uyması yönünde değil, Türkiye'de Anayasal demokrasinin korunabilmesine dönük olacaktır.
Türkiye'de siyasi istikrara bağlı olan ekonomik istikrar ve buna bağlı iç ve dış gelişmeler de, belirli bir süre için askıya alınacaktır. Çünkü artık Türkiye yarın ne olacağı bilinen değil bilinmeyen bir ülke konumundadır ve risk konumu artmıştır.
Bir erken seçim kararı, bu krizin atlatılıp, normale dönüşü sağlayabilir mi bilemiyoruz.
Ancak demokratikleşme sürecinde ciddi bir fay çatlamasının meydana geldiğini kesinlikle söyleyebiliriz. Dileriz bu krizin üstesinden gelip, ülkeyi normal yörüngesine oturtabilecek ehliyeti ve ustalığa sahip siyasi kadrolar da, Ankara'da vardır.
Genelkurmay'ın muhtıra niteliğindeki açıklamasından sonra hiçbir siyasal söylem, eskisi gibi algılanmayacaktır.
Özetle yurttaki ve dünyadaki her gelişmeyi rejim kavgası zeminine çekmek için çaba gösterenler, başarı kazanmıştır.
Haberx
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...