Böbrekler, yaşamın devam edebilmesi için zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan en önemli organlardan… Fakat bunu yaparken bazı mineral ve tuzlar böbrekte birikebiliyor. Bu da böbrek taşı oluşumuna neden oluyor.
Hürriyet'ten İsmail Sarı'nın haberine göre, genelde 30 yaş civarında ilk semptomların görüldüğü bilinse de son yıllarda böbrek taşı sorunu yaşayanların sayısında ciddi bir artış var.
EN BÜYÜK ARTIŞ 15-19 YAŞ ARALIĞINDAKİ GENÇLERDE
Amerikan Nefroloji Derneği tarafından yürütülen araştırmaya göre, yıl genelinde böbrek taşı vakalarının sayısı yüzde 16 arttı. En büyük artış da 15-19 yaş aralığındaki gençlerde oldu. Bununla birlikte yine bu yaş aralığındaki vakaların yüzde 52'sinin kadın olduğu, erkeklerin ise 25 yaşından sonra taşlara karşı daha duyarlı hale geldiği vurgulandı.
ABD Ulusal Böbrek Vakfı'na göre, ülkede yaşayanların yaklaşık yüzde 10'unda (5 yaşındaki çocuklar da dâhil olmak üzere) böbrek taşı olduğu biliniyor. Böbrek taşı geliştiren çocukların beş yıl içinde başka bir böbrek taşı geliştirme olasılığının ise yüzde 50 olduğu belirtiliyor.
Çalışmanın yazarlarından Philadelphia Çocuk Hastanesi'nde görevli Pediatrik Ürolog Dr. Gregory Tasian, NBC'ye yaptığı açıklamada “Çevremizde bu hızlı değişime neden olan bir şeyler yaşandığı çok açık. Sağlıklı kişiler de belirsiz nedenlerle böbrek taşı şikayetleriyle gelmeye başladı. Çocuklarda da vaka sayısı arttı. Bu durum endişe verici” ifadelerini kullandı.
HASTALIĞIN EN ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ ÜLKELERDEN BİRİ TÜRKİYE
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Doğan, ülkemizde de böbrek taşı görülme sıklığının arttığını ve Türkiye’nin hastalığın en yaygın görüldüğü ülkelerden biri olduğunu söyledi. Doç. Dr. Doğan, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
“Böbrek taşları dünya genelinde yaygın bir problem. Değişik çalışmalarda yüzde 5 ile yüzde 15 arasında görülme sıklığından bahsediliyor. Bu kişilerde tekrarlayan taş olasılığı ise beş yılda yüzde 50 civarındayken 10 yılda yüzde 80’e ulaşıyor. Maalesef son yıllarda tüm dünyada böbrek taşı görülme sıklığı artıyor. Ülkemizde de durum pek farksız değil, görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Zaten dünyada bu hastalığın en fazla görüldüğü yerlerden biriyiz. 90’lı yılların başında yüzde 2-14 arası değişen oranlar bildirilirken günümüzde yüzde 20-25’e varan oranlar görülüyor.”
ARTIŞIN NEDENLERİ
Türkiye’de beslenme ve Yaşam tarzı değişikliklerinin sorunun en temel nedeni olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Doğan, “Ülkemizde Akdeniz diyetinin yerini hızla Batı tarzı hızlı tüketim ürünleri, işlenmiş gıdalar aldı ve taş sıklığı da artış gösterdi” dedi. Doç. Dr. Doğan, 8 maddeyle artıştaki nedenleri sıraladı:
1- Kalsiyumdan fakir, hayvansal protein yönünden yoğun beslenme idrarla atılan metabolitleri etkileyerek yüksek risk oluşturuyor.
2- Su tüketiminin azalması da taş riskini artırıyor. Gerçek bitki ve meyve çayları, ayran ve hoşaf gibi görece doğal sıvılar dışında paketli içeceklerin tercih edilmesi günlük 2,5 litre su tüketimi yerine geçmiyor.
3- Obezite ülkemizde çok fazla görülüyor ve bu durum ürik asit ve oksalat metabolizmasını bozarak taş riskini artırıyor. Özellikle çocuklardaki artışın bununla ilişkili olduğunu söylemek mümkün.
4- Dünya genelinde küresel ısınmaya bağlı olarak, kişilerin nefes ve ter yoluyla sıvı kaybı arttığından hem idrar yolu enfeksiyonu hem de böbrek taşı sıklığı artıyor.
5- İşlenmiş paketli gıdalarda yer alan koruyucu ve katkı maddeleri, normal elektrolit metabolizmasını bozarak taş riskini oldukça artırıyor.
6- Sofra tuzu başta olmak üzere monosodyum glutamat (Çin tuzu) gibi minerallerin tüketimindeki artış da kalsiyum metabolizmasını bozarak taş riskini artırıyor.
7- Destek tedavisi adı altında alınan kontrolsüz maddeler, içerdikleri katkı maddeleri ve özellikle yüksek D ve C vitamini nedeniyle elektrolit metabolizmasını bozarak taş riskini artırıyor.
8- Bazı ilaçlar ve uyuşturucu maddeler de böbrek tübüllerini olumsuz etkileyerek taş riskini artırıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...