Ekonomik krizler, batan/kapanan müzik şirketleri ve onlarca soruna rağmen müzik ormanı içinde yetişen ‘yaban çiçekleri’nin her zaman ayrı bir yeri var müzikseverlerin kalbinde. Bu akşam Salon İKSV’de sahneye çıkacak geçen yılın en çok alkış toplayan gruplarından tUnE-yArDs da onlardan biri. Amerikalı Merrill Garbus’un 2000’lerin ortasında başlattığı deneysel pop projesi tUnE-yArDs, geçen nisanda yayımladığı ‘w h o k i l l’ albümüyle Guardian tarafından 2011’in en radikal ve taze pop fenomeni seçildi. Albümdeki ‘Bizness’ ve ‘Gangsta’ şarkıları Time, Rolling Stone, New York Times gibi prestijli yayınlar tarafından 2011’in en iyileri listelerine alındı. Bir diğer şarkı ‘Gangsta’ ise ‘Weeds’, ‘The Good Wife’ gibi popüler dizilerde kullanıldı.
Biz de tarzıyla Sonic Youth’a benzetilen grubun lideri Merrill’le Avrupa turnesinin ilk ayağı olan Brüksel konseri sonrasında telefonda konuştuk. Merrill, Türkiye’ye ilk kez geliyormuş. Buraya gelince etrafı gezmek, şehri görmek istediğini ve herkesin kendisine bahsettiği “Şu Türk içkisinden” içmeyi düşündüğünü söylüyor. Diğer taraftan gittiği yeni ülkelerde oranın yerel enstrümanlarını keşfetmenin de sık yaptığı bir şey olduğundan bahsetti Merrill. Çalmayı bilmese de yerel enstrümanları arşivine katmayı seviyor.
Merak ettiğim bir başka konu, İstanbul’daki konserde gecenin açılışını yapacak ön grup Kim Ki O’yu nereden tanıdıklarıydı. Merrill “Aslında grubu bizim tur menajerimiz önerdi, daha önce bir turnede izlemiş onları, albümlerini almış. Turne fikri gelince bana onları dinletti ve oldukça beğendik, biz de ön grup olarak onların çalıp çalamayacağını sorduk ve oldu” diye cevap verdi. “Turnelerde yerel grupları dinlemeye vaktimiz olmuyor, o yüzden onları kendi konserlerimize davet ediyoruz!”
“Amerika’da neler oluyor?” diye soruyorum, “tUnE-yArDs, Brooklyn çıkışlı bir grup olarak duyurdu kendisini ve son dönemde Brooklyn’den birçok yeni grup çıktı, nedir bunun sebebi?” Merrill, kendisinin aslen New England’dan olduğunu, sonradan Brooklyn’e geçtiğini söylüyor. “Aslında New York’ta hiç kimse New Yorklu değildir! Brooklyn’li olduğunuzu söyleyebilirsiniz ama aslında mesela Ohio’dan falan geliyorsunuzdur. Ama orası gerçekten de çok canlı bir şehir, çok insan var, küçüklü büyüklü çok sayıda müzik mekânı var. Kısaca, New York’un uzun bir ‘pop müzik tarihi’ ve bir müzik grubunun büyümesi için çok sayıda olanağı var.”
“Kendini ileride nerede görüyorsun, bu grup ne kadar büyüyecek” diye soruyorum. “Bunu sorman çok komik, çünkü bu aralar ben de kendi kendime bunu düşünüyordum. Dün akşam Brüksel konserimizde 700 kişi vardı, mekân tamamen dolmuştu. Eskiden “bir gün gelecek böyle büyük mekânları dolduracağım’ diye hayaller kuruyordum ve şimdi, oldu işte! Belki daha da büyürüz, ama bu durumda şovumuzun da değişmesi gerekir” diyor.
Son olarak kendisine İstanbul’da nasıl bir seyirci beklediğini soruyorum. “Hiçbir fikrim yok” diyor, “Sence nasıl olur?” Herkes olmasa da seyircinin büyük kısmının ne dinlemeye geldiklerini bilerek orada olacağını söylüyorum. “Aslında her gittiğimiz yerde bu kadar çok insanın müziğimizi bildiğini fark etmek beni hep şaşırttı. İstanbul’da da en azından müziğimizi bilen ufak bir kitle olacağını tahmin ediyorum. Ama belki bunun biraz üzerinde bir kalabalıkla karşılaşmak hoş bir sürpriz olabilir.”
tUnE-yArDs, bugün saat 22.30’da Salon İKSV’de. Ön grup Kim ki O.
RADİKAL
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |