Hep hukuka saygıdan bahsedildi.
367 kararı gibi demokrasinin ana damarlarının zorlandığı zamanlar bile “Ama hukuk… Anayasa Mahkemesi’ne saygılı olalım” dendi.
Bu mesajlar kapatma davası öncesinde de sık sık tekrar edildi.
Ve bu ifadeleri en çok da Canan Arıtman ve üyesi olduğu CHP temsilcileri dile getirdi.
Ancak…
Anayasa Mahkemesi’nin Ak Parti’nin kapatılmaması yönünde verdiği karar Arıtman’a tüm bu sözleri bir anda unutturdu. En sıkı muhaliflerin bile demokrasi adına memnuniyetle karşıladığı kararı “Anayasa ve Anayasa Mahkemesi’nin delik deşik olması olarak” niteleyeler tepki gösterdi. “Bundan sonra Türkiye'de yargının rejimin teminatı olup olmayacağı konusunda soru işareti oluştuğunu” belirtti.
Yani ne Ak Parti’nin hazine yardımının yarısının kesilmesi, ne Mahkeme’ni Ak Parti’ye çok güçlü bir uyarıda bulunması, ne de üyelerin 6’sının Arıtman’ın beklentisini karşılayacak şekilde oy kullanmış olması, Arıtman’ı kesmedi.
Ve dün dile getirdikleri “hukuka saygı” sözlerini bir anda unutan, parti kapatmadan medet umacak kadar siyasi hınç içinde olduğunu gösteren, kapatmaların demokratik süreci nasıl kesintiye uğrattığını dikkate bile almayarak bir siyasetçinin çözümü Meclis dışında aramasının ilginç bir görüntüsünü oluşturup, demokrasi sınavında Canan Arıtman, kaybetti.