Yakın gelecek planları "Irak'ta Mevcut Durum ve Alınması Gereken Önlemler" başlıklı TSK raporunda, Irak'ın bütünü ve özellikle kuzeyinin Türkiye açısından tam bir çözümsüzlüğe gittiği uyarısında bulunuldu. Türkmenlerin yok sayıldığı yakın bir geleceğin planlandığının vurgulandığı raporda, "Bu sürecin devamında değil diplomasinin, askeri çözümün de imkânsız olacağı bir durum meydana gelebilir" denildi.
'Türkiye yalnız kalır'
Raporda Barzani ve Talabani'nin güçleri içinde 1700 PKK'li bulunduğu ve PKK'nin dağ kadrosunun yüzde 15-18'inin Irak vatandaşı olduğu belirtiliyor. Örgütün büyük uluslararası destek aldığı, lojistik desteğini ise Irak'tan sağladığı kaydedilen raporda, "Bu destek sürerken Türkiye'ye 'Önce içini hallet' denilmesi psikolojik olarak başarısızlığa ve yalnızlığa itilmesi sonucunu getirir" denildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak'ın giderek çözümsüzlüğe sürüklendiği, terör örgütünün lojistik desteğinin yüzde yüzünü buradan sağladığı, yakın gelecekte Türkiye'nin hiç müdahil olamayacağı bir dönemin başlayabileceği görüşünde. TSK'ye göre, ordu kurma aşamasındaki Barzani ve Talabani 'nin güçleri içinde 1700 kadar PKK mensubu var. Terör örgütünün dağ kadrosunun yüzde 15-18'i de Irak vatandaşı.
Cumhuriyet Gazetesi'nin yayınladığı raporda, Irak'ın bugünkü durumu ve geleceği satır başlarıyla şöyle aktarılıyor:
* Irak'ın bütünü ve özellikle kuzeyi, Türkiye açısından tam bir çözümsüzlüğe gidiyor.
* Gelişmeler, uluslararası hukuk kurallarıyla çözümlenecek bir zeminden kayıyor.
* Türkmenlerin tümüyle yok sayıldığı bir yakın gelecek planlanıyor.
* Bu sürecin devamında değil diplomasinin, askeri çözümün de imkânsız olacağı bir durum meydana gelebilir.
* Irak'ın kuzeyindeki bugünkü durum devam edemez.
Raporda, terör örgütünün Irak'taki durumu da şöyle ayrıntılandırıldı:
* PKK, hiçbir sorun yaşamadan varlığını sürdürüyor. Büyümeye ve Irak'ın kuzeyindeki yerel güçlerle bütünleşmeye devam ediyor.
* Terör örgütünün lojistik desteğinin yüzde yüzü Irak'tan sağlanıyor. Buradaki kendisi açısından elverişli ortam örgütün başka bir lojistik destek sahası aramasını gereksiz kılıyor.
* Terör örgütü bütün terör eğitimini Irak'ın kuzeyinde yapıyor.
* KDP ve KYB ayrı bir düzenli ordu kurma arayışı içinde. Bunun hazırlıkları sürüyor. Halen KDP güçlerinin 1200'ü, KYB güçlerinin de 500'ü terör örgütünden ayrılıp buraya gelmiş kişilerden oluşuyor. Barzani ve Talabani iyi niyetli olsaydı bu kişiler arasında Türkiye'de teröre bulaşmış olanları iade edebilirdi. Bunu yapmadığı gibi ordusuna katıyor.
* Irak'ın kuzeyindeki bu durumun yanında terör örgütünün dağ kadrosundaki Iraklı sayısı da dikkat çekici. Terör örgütünün dağ kadrosunun yüzde 15-18'i Irak vatandaşlarından oluşuyor.
* Yukarıdaki iki madde yan yana konduğunda sorunun çok ciddi bir boyut kazandığı ortaya çıkıyor.
'Psikolojik savaş çok yoğun'
Raporda, Barzani-Talabani bölgesinden Kuzey Irak değil, sürekli Irak'ın kuzeyi diye söz edilmesi dikkat çekiyor. Raporda, Türk ordusunun durumuna ve Irak'taki gelişmelere ilişkin olarak çok yoğun bir psikolojik savaşın da yürütülmekte olduğuna vurgu yapılıyor.
Raporun bu bölümündeki değerlendirmeler şöyle:
* Dünyanın hiçbir terör örgütü PKK kadar uluslararası destek almıyor. Irak'taki gidiş önlenemezse AB'nin terör örgütüne verdiği destek daha da yoğunlaşacak. Böylesine etkili destek sürerken Türkiye'ye 'önce içini hallet' denilmesi psikolojik olarak da başarısızlığa ve yalnızlığa itilmesi sonucunu getirecektir.
* Gerek dışarıda, gerekse içeride sürekli 'Irak'ın kuzeyine askeri müdahale yanlıştır' tezi işlenerek böyle bir şeyin olmayacağı görüşü öne çıkıyor ve terör örgütü bundan olağanüstü manevi güç elde ediyor. 'Türkiye bize dokunamayacak' duygusuyla hareket ediyor.
* Türkiye'nin hiçbir koşulda Irak'ın kuzeyine müdahale edemeyeceği görüşü sadece terör örgütünü değil, Barzani ve Talabani'yi de densizleştiriyor. Bu gruplar "Artık önümüzde hiçbir engel kalmadı, Türk ordusu da kesinlikle müdahale edemeyecek" görüşünü yayıyor.
Raporda, bütün bu durum saptamalarının ardından, Irak'ın kuzeyindeki bugünkü durumun kabul edilemeyeceği, Türkiye'nin buna seyirci kalamayacağı vurgulanıyor.
Cumhuriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...