Gelinen son noktada Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün manevi değerlerine edilmedik laf kalmadı.
46’lık delilerden tutunda “tarihçi”lere varana dek her kesimden insan bu değerlere saldırmaktan geri kalmadı.
Ve bunu açık açık medya kanallarında ve gazetelerde çekinmeden yazdılar, söylediler.
Bu ülkenin kurucusuna ve değerlerine saldırmak resmen bu kesim arasında en iyi ben küfrederim yarışına döndü.
Akıllarınca iktidara “yaranacaklardı”.
Ak Parti’yi iktidara taşıyan öznelerden en önemlileri “Cumhuriyet/Kemalizm” mağdurları oldu. Ve bu cenah Ak Parti iktidarıyla birlikte deyim yerindeyse kırılan yumurtadan kafalarını dışarı çıkarmaya fırsat buldu.
Artık “zulüm” gören değil zulmeden olmak onların da işine geldi.
Bu güruhun en büyük ayağını da elbette FETÖ oluşturuyordu. Belki iktidarın fark etmeden içine çekildiği en büyük tuzak da bu olmuştu. Ak Parti’yi iktidara taşıyan demokrasi Cumhuriyet’in ilerici değerlerinden biriydi. Ya da FETÖ tehdidini 1923’lerde fark eden Cumhuriyet, Laiklik ilkesine bu yüzden ciddiyetle ve sıkı sıkıya bağlıydı.
FETÖ bu hesaplaşmaya ERGENEKON ve BALYOZ operasyonlarıyla başlamış ve yaptıkları hak ihlalleri gün yüzüne çıkmıştı.
AK Parti iktidarının özelleştirmelerinden tutunda, özel hayata yönelik müdahalesi bu hesaplaşmanın bir parçası olarak algılayanlar da oldu.
Gel gelelim son kertede artık her şey değişti, bunun sinyali de AK Parti’deki “değişim” hamlesiyle ortaya çıktı.
HATIRLAYALIM!
Yıllardır kutlanan Cumhuriyet Bayramı’yla geçtiğimiz günlerde kutlanan Bayram arasında ne kadar bariz bir fark olduğunu.
Reklamlarda Cumhuriyet’e olan “aşk ve bağlılık” ne kadar da iğreti duruyordu. Cumhuriyet’in değerlerinin bu kadar sahiplenileceğini bir çok kişi tahmin bile etmezdi.
Reklamlar dışında son birkaç gündür Atatürk’e hakaret eden "şahıslara" verilen hapis cezaları da tabi …
Yaşanan tüm bu olumsuz şeylere rağmen AK Parti iktidarı da anladı ki Cumhuriyet ile hesaplaşmak bu ülkede hiçbir kişi ve kuruma hayır getirmez!
Güzel şeyler oluyor, AK Parti kuruluş ilkesine dönme sinyalleri veriyor. Tüm toplumu ve “her kesimi” kucaklayan bir iktidara olan özlem bal gibi hepimizin beklediği şeydi.
Şimdi olanlara bakınca “Yetmez ama Evet” diyebilmemiz mümkün...
Son Söz…
Tüm bu olanlar daha yaşanılır bir Türkiye’ye olan özlemin tahayyülüdür. Ve kazanan Cumhuriyet olmuştur.
Ali Demiraslan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |