Sarı kızı vermeyecektin uşağım!
Memleket şartları çok ağırdır. Kış çok çetin geçmektedir. Dağda kurt eskisi kadar keyifli değildir. Yiyecek sorunu yaşamaktadır. Tek tesellisi çiftliğin yeni sahibidir. Kurdun daha önceki tecrübeleri çiftliğin yeni sahibiyle ilgili umutlarını diri tutmaktadır. Dağın eteklerindeki çiftlikte, çiftçi ve inekleri kendi hallerinde yaşamlarını sürdürmektedir.
Tıpkı kendilerinden önce o çiftlikte yaşayanlar gibi. İneklerin yaşamları adına yapabilecekleri çok fazla bir şey olmamakla birlikte, çiftçinin sahipliğinden ve onları kurtlara, çakallara yem etmeyeceğinden emindirler. Sarı kız, boz inek, kara inek ve çiftçi için günler, gelip geçmektedir.
Çiftçi ve kurt birkaç sefer uzaktan da olsa göz göze gelmişlerdir. Çiftliğin kenarına kadar inen kurda, çiftlik sahibi yemesi için bir şeyler vermiştir. Bu kurt için rutin bir seyirdir. Çiftçi ise, ağılın ortasına saldırmayan iyi huylu bir kurtla karşılaşmanın derin mutluluğunu yaşamaktadır.
Günlerden bir gün karşıki tepeden bir haberci gelir, kurt müşkül durumdadır ve sarı kızı istiyordur. Çiftçi, ne olacak der, bir sarı kızdan bir şey eksilmez. Sarı kız kurda teslim edilir. Çok geçmeden boz inek gönderilir, yanına birkaç küçükbaş da eklenmiştir. Ne de olsa kurttan emindir çiftçi. Derken boz inek de kurban alınmıştır kurt tarafından.
Bir sabah tepeden salına salına inen kurt görünür. Çiftçi kurda, kurt da çiftçiye bakmaktadır. Kurt kapıya dayandığında arkasına şöyle bir bakar çiftçi ve acı acı gülümser:
“Sarı kızı verdiğim gün, sıranın bana geleceğini bilmeliydim.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...