İYİ Parti Grup Toplantısı'nda konuşan genel başkan Müsavat Dervişoğlu, normalleşme adımlarına ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerine tepki gösterdi.
DERVİŞOĞLU'NUN ÖNE ÇIKAN SÖZLERİ ŞÖYLE:
"Milletimize, tarihin en ağır krizleri yaşatılıyor, bu krizler içerisindeki insanımız ise ayakta kalmaya, akıl ve ruh sağlığını muhafaza etmeye, bugünü bitirip yarına ulaşmaya, hayatta kalmaya çalışırken, başta iktidar mahfilleri olmak üzere siyaset kurumu ise asli sorumluluklarından vareste, tüm bu yaşananlara uzak, sarayda hazırlanmış gündemlerin peşinde savruluyor.
NORMALLEŞME TEPKİSİ
İktidar ve muhalefetin normalleşme adını verdikleri süreci başlattıklarından beri, neticesinin nerelere varacağı konusunda, saray entrikalarına kapılmaya meyilli muhalefet unsurlarını her fırsatta uyardık. Bu girdiğiniz yol yol değildir, dert edinilen iyilik, güzellik, normalleşme, yumuşama değildir. Tek dert, saraydaki zatı koltuğunda tutmaktır dedik.
Bu meselenin en vahim kısmı ise şudur; seçim kazanmak için, Türkiye'den vazgeçmiş bir zihniyet, millete karşı sorumluluklarından kendini arındırmıştır.
"AK PARTİ VE DEM AYNI ŞEYDİR"
Bu kürsüden Hakkari Belediyesine atanan kayyım sonrası ifade ettim. AK Parti ve DEM bir ve aynı şeydir. Aynı zihin dünyasına sahip oldukları gibi, aynı güç ve iktidar saplantısı içindedirler. Milletmiş, iradeymiş, insan haklarıymış, demokrasiymiş, ikisinin de umurunda değildir. Onlara göre; millet, şahsi menfaat için sandıklarda kullanılacak araçtır, millet marabadır. Vatan, toprak, bölünmez bir bütün değildir, bilakis, parçalara ayrılarak paylaşılabilecek bir şeydir, alınıp satılabilecek, paraya çevrilebilir.
"ERDOĞAN BİR KEZ DAHA ADAY OLAMAZ"
Bugün Türkiye’de sahneye koyulmak istenen senaryonun özünde, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı seçtirme hayali yatmaktadır. Sayın Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesinin önünü açmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisinden erken seçim kararı çıkartacaksınız. İktidar açısından değerlendirildiğinde, Meclis aritmetiği bakımından bu mümkün değildir. Zira bütün bunların yapılabilmesi için, en azından beşte üçlük bir nitelikli çoğunluğa yani 360 milletvekiline ihtiyaç vardır. Bu elimdeki Anayasa'ya göre Erdoğan bir daha cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. İşte tam bu noktada muhalefetin de tanzimi gerekiyor. Kamuoyunun gündemine taşınan yapay tartışmaların özünde, iktidara alan açacak sosyal ve siyasi zemini oluşturma arzusu ve hedefi yatıyor. Ve üzülerek görüyorum ki, muhalefet de bu tuzağa düşüyor.
Muhalefet partilerine çağrımdır: Gerginlik üzerinden iktidarın değirmenine su taşıyacak söylem ve eylemlerden uzak durulmalıdır. Tek amacı Recep Tayyip Erdoğan’ın ömrünün sonuna kadar Cumhurbaşkanı kalmasını sağlayacak yeni Anayasa düzenlemelerine kapılar kapatılmalıdır."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...