DOĞAN'A BİR ŞOK DAHA İkinci Teminatı da Kabul Edilmedi

Kısa geçmişe, yani 2001'den bu güne olan sürece bakalım gidişi, daha doğrusu yuvarlanışı görmemek için kör olmak gerek, sıcak su içindeki kurbağaya benzemeden durumu farkedelim artık, firavun olmasaydı, ne Musa, ne de asası olurdu.Zulüm olan yerde, insanlar galeyana gelir ve basiretli insanlar çıkar bu işe dur der..Merak etmesinler, herkesinde basireti bağlı değil bu ülkede, çok çoğunluk hükümetleri, azınlık hükümetleri gördük, kimler geldi kimler geçti ama boyunun ölçüsünü almayan kalmadı..

ŞEREFİMİZ ŞEREFSİZLERİN ELİNDE KALINCA YA ELDE KADEH TUTCAKSIN YE ELİNİ İKİ BACAK ARASINA SOKACAKSIN.KILAVUZ FİRAVUN OLUNCA MUSANIN ASASINA NE GEREK VAR DEĞİL Mİ?

Ersin bey,bunlar kehanet değil,hepsi adım adım gerçekleştirilecek olaylardır.sağduyu ve barışımız tehdit altında,kutuplaşma tehlikesi her yerimizi sarmış,ordu hedefte,emniyet ve adalet tamamen güvensiz olmuş,toplumun büyük bölümünede umutsuzluk ve büyük boşluk var.ekonomik ve soyal üretkenlik kaybolmuş,salt paradan para kazanma düşüncesi ve dinin siyasete alet edilmesiylede ülke siyaseti gerginliklerden ve gerilimlerden beslenir hale geldi.TÜM bunlara rağmen BİZ ÖLMEDİK DAHA.ÜLKE YALNIZ DEĞİL.

Fransa gibi bir özgür ülkeyle, bir “yobaz yaşam” ülkesini birbirinden ayıran ölçüler nedir? Kimya fabrikaları mı? Askeri uçaklar mı? Tekstilde kullanılan kumaşlar mı? Cerrahların kalitesi mi? Yoksa özgürce yaratılan eserler, iddialı defileler, erotik fotoğraflar ve mağazalar, gece kulüpleri, nefis şaraplar, ışık saçan sinemalar, dev kitapçılarda bulunan on binlerce özgür yayın mı? İşte sorunun yanıtını “çok iyi” bilen şeriatçılar, hep bu çağdaş, özgürlükçü yaşama saldırırlar: Her yerde bu “keyif” rüzgarları hedef olur: Alkol satan barlar, büfeler, çıplaklık içeren sanat eserleri, dekolte kadın kıyafetleri… İşte bu noktada laik kesim Türkiye gibi “Müslüman” bir ülkede hemen komplekslere giriyor: “Aman alkolü savunuyor görünmeyelim, aman çıplaklığı savunuyor görünmeyelim”.

Anlayamadıkları konu, bu “mahcubiyetin”, içine çekildikleri puslu yobaz dünyada ölümcül bir demokrasi virüsü olduğu! Bizlerin en büyük zaafı, işte bu sendrom! “Muhafazakar” baskıyla, farkında olmadan sanki “beynimizi yedik”. Düşünün ki, aynı programda, Timur Selçuk ve bir başka müzisyen, Türk kadınına “uygun” görecekleri, daha “kapalı”, bir kıyafet tipi defilesi öneriyorlardı(!) Kadınlarımız adına ürktüm. Çünkü “yaşam tarzımızdan utanır hale getirilmek” rezaletiyle, sanatçılarımız bile, namusu “göbeklerin görünmesinde” arar hale düşmüşler!

Devamlı onların sahasında top koşturduğumuzu sanarken, hep kendi yarı sahamızda üst üste goller yediğimizi fark edemiyoruz! Kum saati gibi eriyip, onların kuralları çerçevesinde “müdafaa”da kalıyoruz. Onlar, saldırdıklarında “ahlak” adına bunu yapmış oluyorlar, bizim ise, bu edepsizliklere karşılık verme durumumuz olamaz, çünkü kendilerini Tanrının elçisi gibi sunuyorlar!! Bu zaaf dolu tavrımız, şu sorularla mağlubiyete koşuyor: “Canım sanki laiklik alkol mü? Laiklik pavyon mu? Laiklik bikini mi, çıplaklık mı? Laiklik diskolar mı? Girmeyelim bu konulara!”

Ersin Beyler son noıktayı koymuşalra ne önem,ii var İçki içilip içilmemesinin, kadınların büyük bir baskı ile türbana bürünmelerinin, tarikatların cemaatlerin protokolde oturup devleti yönetmelerinin.. Nasıl yaşayacağımız o engin kurallarınla belirrtte biz de ona uyalım.. Mesela milli gelirimiz 20 bin dolar olursa dansı da yasaklayalım, 30 bin dolara çıkınca Türk Musikisi dışında müzik dinlenmesein. Ne önemi var birileri benim ve diğerlerinin nasıl yaşaması gerektiğine karar vermiş..

:))) sen ölme, e mi Zıpzıp ! ne kadar güzel/çocukça düşünüyorsun...hatta sokakta herkesin sanatla uğraşması'nin fikri çok ama çok hoşuma gitti... gücün yetiyorsa yapsana öyle bişey !:)

Türk halkı kandırıldı...Halkın eline Avrupa bileti verildi ama tren Ortadoğu'ya gidiyor...Türkiye'nin muhatabı artık Arabistan, Sudan, İran...ve Hamas...

dedemin de dediği gibi "ne sağcıyım ne solcuyum ben bir garip yolcuyum "(gerçi o yolunu çeviren bir grup azılıdan kurtulmak için böyle bir şey uydurmuş ama böyle bir zihniyet oluşsa aslında iyi olmaz mı?sivilleşsek,ergenekon gibi çeteleri temizlesek,aç kalmasak bi de açıkta sanat yapsak gece gündüz...)