Bazı durumlarda evliliğin ilk haftası ölümle sonuçlanıyor. Bu gelenek Sudan"ın gergin bölgesi Darfur"a yakın sınır bölgesinde yaşayan kadınların karşılaştığı temel sorunlardan birini oluşturuyor.
IPS haber ajansı muhabiri Claude Adrien de Mun, Sudan"da kadının durumuna ilişkin gözlemlerini şöyle anlatıyor: ""Beni kardeşinin düğününe davet eden gazeteci Meryem ""o entelektüel bir tipten ziyade geleneksel biridir"" diye uyarıyor. Radyodaki meslektaşları benim düğüne gitmeme engel olmaya çalışıyorlar. ""Geceleri sokaklarda gezmek tehlikelidir"" diyerek ""geçen hafta üniformalı erkekler bir düğünü bastılar. Kadınları beraberlerinde götürerek tecavüz etmek istiyorlardı. Ancak tam o sırada başka askerler geldi ve diğerleri duvarlardan atlayarak kaçtılar. Olayda bir kişi öldü"" şeklinde uyarıyorlar.
Ben, gece basmadan Meryem"in kardeşinin düğününe erken gitmeye karar verdi. Eğlence Abeche"nin popüler semtinde yapılıyor. Öğle saat 16.00"da 60"a yakın kadın toplanmış bile. Renkli bir çadırda hasır üzerine oturmuşlar. Eğlence meydanının diğer tarafında küçük gruplar halinde erkekler gelmeye başlıyor. Onlar için, kadınlar karşısında yarım çember halinde dizilmiş plastik sandalyeler hazırlanmış.
Podyumda gelin ile damat için iki oturak bulunuyor. İlk önce, arkadaşları omzunda taşınan damat geliyor. Elinde suaygırı derisinden yapılma uzun bir kırbaç var. Bu kırbaçlar Çad"da yasak. Sadece suaygırlarının azalmasından ötürü değil, aynı zamanda işlenmemiş kırbaç kemerleri vücutta ciddi yaralara yol açabiliyor.
Gelin kapalı ve çekingen şekilde elindeki kırbacı sıkıca tutan eşinin yanında yerini alıyor. Ondan sonra düğün halayı başlayabilir: ilk önce kadınlar tozu dumana katıyorlar, ardından da erkekler. Bir birlerini gözetliyorlar, konuşmadan. Girişte elleri coplu iki polis, eğlenenler arasına girmeye çalışan davetli olmayan gençleri uzakta tutmaya çalışıyorlar.
Düğünden ayrılırken, Abeche"den olan bir başka gazeteci olan Hasan"a gelinin kaç kırbaçla dövüleceğini soruyorum. İronik bir ifadeyle ""bir hafta boyunca kırbaçlanacak"" diyor.
ERKEK KORKUSU ALTINDA YAŞIYORLAR
Gezimin ikinci etabı olarak, 400 kilometre güneyde bulunan kumlu bir yol üzerinde büyük bir köy olan Goz Beida"ya gidiyorum. Burada da kadınlar sürekli olarak erkeklerin korkusu altında yaşıyorlar. Hepsi, 6 ile 8 yaşları arasında sünnet edilmiş. Bazıları, buralarda asgari yaş sınırı olan 13"ünde zorla evlendirilmiş. Yakınlardaki Darfur gibi, evlendirildikleri çoğunlukla bir veya iki eşi olan 40 yaş üzerindeki adamlar.
Örneğin, Sudan"dan bir mülteci olan 20 yaşındaki Hüsna, 18 yaşındayken 55 yaşındaki demircinin üçüncü eşi olarak babası tarafından zorla evlendirilmiş. Önceleri üniversitede okuyordu, şimdi iki çocuk annesi olarak uluslararası bir sivil toplum örgütü için çalışıyor. Beni, kendisi gibi insani bir kuruma çalışan Azen ile tanıştırıyor.
Ben Azen"e yeni evlenen kadınların kırbaçlanması geleneğinden haberdar olup olmadığını soruyorum. ""Ben de yaptım"" diyor Azene ve ekliyor: ""Tüm Arap ve Arap olmayan aşiretler yapıyor. Çoğu kez kadın evlendiği gece kocasının evine getirilmek istemiyor. Direnmediği taktirde yaşlı kadınlar gülerler ona. Bundan dolayı şiddetle getirilir. Eğer fazla direnirse, kayınbabası, hatta kayınları, amcası ve yeğenleri dövebilir veya bağlıyabilirler, her şey serbesttir. Bazen, eşeğin sırtında bağlanıp getirildiği sırada, susuzluktan veya aldığı darbelerden dolayı ölür"".
""Sonra kız arkadaşlarının bulunduğu bir yere götürülür. Bir hafta boyunca dışarı çıkması yasaktır ve eşarp takmak zorundadır. Ardından kırbaç çekilir"" şeklinde anlatmaya devam ediyor Azen.
Tüm erkekler, çoğunlukla damadın akrabaları, odaya girip kadına bir iki veya üç kırbaç vurabilirler, sert veya yumuşak. Azen, ""ben sert vurmayı tercih ederim, zayıf erkek benzememek için"" şeklinde tamamlıyor sözlerini.
Abeche"ye geri döndükten sonra her zamankinden daha fazla dikkatimi çekiyor, kadınların ne kadar yorgun ve mutsuz oldukları, biraz üzerine bindikleri eşekler gibi. Burada kadın ve çocuklara yönelik şiddet sistematik. Geri döndüğüm gün şoförüme soruyorum: ""Evde kırbacın var mı?"", ""evet"" diyor. ""Eşini dövmek için kullanıyor musun?""; telaşsız bir şekilde cevap veriyor: ""Sorun çıkardığında, kırbaç yer. Normal değil mi yani?""
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...