SARS VİRÜSÜ
SARS ( ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu ). SARS hastaları ilk defa 2003 Şubat ayı sonlarında; Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa’dan bildirilmiştir. SARS’ın nedeni henüz bilinmemektedir, atipik bir pnömoni (zatürree) olarak seyretmektedir.
Hastalığın kuluçka dönemi 2 ile 7 gündür, bu dönem 10 güne kadar uzayabilir. Hastalarda belirtilerin başlaması ile (öksürük, ateş, titreme, baş ağrısı vs.) bulaşıcılığın da başladığı kesin olarak bilinmektedir. Ancak SARS hastalarının belirtilerin başlamasından ne kadar zaman önce ya da sonra, hastalığı bulaştırdıkları henüz kesin olarak bilinmemektedir. Sadece hasta kişilerle aynı evi ve eşyaları paylaşan veya hasta kişileri korunmasız olarak muayene eden sağlık personeline hastalığın bulaştığına dair bilgiler gelmektedir
SARS’ın Belirtileri Nelerdir?
Hastalık genellikle 38 derecenin üzerinde yüksek ateşle başlar. Hastalığa soğuk terleme, baş ağrısı, genel bir rahatsızlık hali, yaygın vücut ağrıları, kuru öksürük, boğaz ağrısı ve solunum zorluğu ilave olur. Bazı vakalarda hastalık çok ağır seyreder. Solunum yetmezliği gelişir. Hastalara hastane bakımı hatta solunum cihazı gerekebilir.
EBOLA
Ebola , yüksek ateşe yol açabilen, iç ve dış kanamalarla seyreden ve hayatı tehdit eden bir viral enfeksiyondur. Bu hastalık ebola virüsü adı verilen bir mikroorganizma nedeniyle ortaya çıkar. Ebola virüsü, 1970'lerin ortalarında Orta Afrika’da ortaya çıkan salgınlardan beri dünya çapında tanınmaktadır. Hastalığın önemli olmasının nedeni tedavisi için etkili bir ilaç veya aşısının olmayışı ve birçok vakanın ölümle sonuçlanmasıdır.
Ebola virüsü, hayatı tehdit eden kanamalara yol açan %50 ile %90 vakanın ölümle sonuçlandığı ateşli bir hastalığa neden olmaktadır. Bu virüs filovirüsler ailesinden bir RNA virüsüdür. İlk salgın olduğu dönemde hastalıktan yaklaşık 260 kişi ölmüştür.
ORTOHANTA VİRÜSÜ
Bu virüsler normal olarak kemirgenleri enfekte eder , ancak bunların içinde hastalığa neden olmaz. İnsanlar kemirgen idrarı, tükürük veya dışkı ile temas yoluyla hantavirüslerle enfekte olabilir. Bazı suşlar, insanlarda potansiyel olarak ölümcül hastalıklara neden olur, örneğin böbrek sendromlu hantavirüs hemorajik ateşi (HFRS) veya hantavirüs kardiyopulmoner sendromu (HCPS) olarak da bilinen hantavirüs pulmoner sendromu (HPS), [4]diğerleri ise bilinen insan hastalığı ile ilişkilendirilmemiştir. [5] HPS (HCPS) "hantavirüs partikülleri tarafından kontamine olmuş aerosolize kemirgen dışkılarının (idrar ve dışkı) solunmasıyla ilişkili nadir bir solunum hastalığıdır."
VEBA - KARA ÖLÜM
Hastalığa sebep olan Yersinia Pestis isimli bakteri 1894 yılında Alexandre Yersin tarafından yapılan çalışmalar sonucunda keşfedilmiştir ve adını kaşifinden almıştır. Bu bakteri basil adı verilen kalın ve kısa bir yapıya sahiptir ve oldukça kolay çoğalabilir. Karanlık ve nemli ortamlarda, vücut dışında bile senelerce canlılığını devam ettirebilir. Bakterinin özel bir forma dönüşerek haftalarca, pirelerin dışkısında bir aya yakın, iltihap ve balgamda ise birkaç hafta boyunca canlı kalabildiği bilinmektedir. Soğuğa aşırı dayanıklı olduğu bilinen Yersinia Pestis bakterisi donmuş ortamlarda da çok uzun süreler boyunca canlılığını korur. Yapılan araştırmalar vebanın Çin ve Orta Asya'da ortaya çıktığını göstermektedir ve göçlerle birlikte buradan geniş coğrafyalara yayılmıştır. Kara ölüm olarak nitelendirilen veba geçmişte Avrupa nüfusunun yarısının ölümüne sebep olmuştur. Hastalık yalnızca insanların değil, birçok hayvanın ölümünde de rol oynamıştır. Günümüzde hastalığın tanısının koyulmasının ardından yapılacak antibiyotik uygulamaları ile %100 oranla tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle hastalığın tedavisindeki başarı açısından belirtilerin erken dönemde tespiti oldukça önemlidir. Veba hastalığına ilişkin belirtiler yaşayan bireylerin bir an önce sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi altına alınmaları gerekmektedir.
İSPANYOL GRİBİ
İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918-1920 yılları arasında H1N1[1] virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %15'i) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. Birinci Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur.
Türkçede 1918'den itibaren "İspanyol Nezlesi" sözcük grubu kullanılmıştır. Yıllar sonra açılan bazı toplu mezarlardan alınan örnekler sonucunda domuz gribine sebep olan H1N1 virüsünden (birkaç ufak farklılık haricinde aynı) kaynaklandığı anlaşılan hastalık, İngilizceden tercümeden dolayı "İspanyol Gribi" olarak anılmaya başlanmıştır. Bu hastalığa "İspanyol" gribi denmesinin sebebi dünyada birinci dünya savaşı yıllarının kamuoyundan yeni bir hastalık salgınının saklanmasına rağmen ilk olarak İspanya kamuoyunda tartışılmaya başlamasıdır yani İspanya bu hastalığın ortaya çıktığı veya en yoğun olduğu yer değil; bu hastalığın bir salgın olduğunun tespit edildiği yerdir.
KUŞ GRİBİ
Kuş gribi, evcil ve yabani kanatlılar ile memeli hayvanların çoğunda solunum ve sindirim sistemine ait belirtiler gösteren, ölümle sonuçlanan çok bulaşıcı bir hastalıktır.
Hasta tavuklarda yüksek bulaşıcılığı olan bu hastalık ilk kez 1878 yılında İtalya’da tespit edilmiş ve "tavuk vebası" olarak adlandırılmıştır.
Hastalık etkeninin bir virus olduğu 1901 yılında ortaya konulmuş olmasına karşın, etkenin memeli influenza A virusları ile ilişkili olduğu ancak 1955 yılında gösterilebilmiştir. Hindilerde ise ilk izolasyon 1963 yılında Kuzey Amerika’da yapılmıştır.
DOMUZ GRİBİ
Domuz gribi, yediden yetmişe her yaştan insanı etkileyebilen, tehlikeli olabilen bulaşıcı bir hastalıktır. H1N1 virüsü olarak da bilinen Pandemik Influenza A adlı virüsten kaynaklı olarak gelişen bu hastalık, daha önceden kuş gribi olarak bilinen grip ile insan gribinin bir karışımı olarak ortaya çıkmıştır. İlk kez Meksika'da 2009 yılında insanlarda teşhis edilen hastalığın hızlı bir şekilde dünyaya yayılarak bir salgın haline gelmesi ile Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi alarmı verilmiştir. Temel olarak mevsimsel grip ile arasında pek bir fark olmayan bu hastalık, toplumda büyük bir kesimin daha önceden bu virüs ile karşılaşmamış ve bu hastalığa karşı bağışıklık kazanamamış olması nedeniyle mevsimsel gribe oranla daha ağır bir tablo şeklinde seyretmektedir.
ASYA GRİBİ
1957-1958 yıllarında aktif olan A sınıfı grip virüsünün yol açtığı gribe Asya gribi(H2N2) adı verildi, nedeni ise; 1957'de Çin'de başlayarak Uzakdoğu, Avustralya, Amerika ve Avrupa'ya yayılmış olmasıdır. Asya Gribi sonucu ABD'de 70 bin kişi yaşamını yitirmiştir.
HONG KONG GRİBİ
Asya Gribi sonrasında 1968'lerin başlarında ilk defa Hong Kong'da (H3N2) tespit edilmiştir. 33.800 ölümle bilim insanları tarafından 20. yüzyıl pandemileri arasında en hafifi olarak sayılır. En hafif olmasının nedenlerinden birincisi Hong Kong virüsünün 1957 ve 1968 yılları arasında dolaşan Asya Gribi virüsüne benzer olması ve bu virüsle gelişen enfeksiyonlar sayesinde toplumda bağışıklık gelişmesi ve benzer virüsün enfeksiyonunun daha hafif geçmesine neden olmasıdır. İkinci neden bu pandeminin de önceki iki pandemide olduğu gibi Aralık ayına kadar hız kazanamamış olması ve bu ayda okulların kapalı olması nedeniyle yayılımının kısıtlı kalmasıdır.
CoVid-19 - KORONAVİRÜS
Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2 ya da kısaltmasıyla SARS-CoV-2, 2019'da varlığı keşfedilen pozitif yönelimli ve tek iplikçikli RNA virüsü olan yeni tip bir koronavirüs. Virüsün insandan insana bulaştığı ve Çin'den başka diğer ülkelerden gelen raporlar sonucu bulaşma hızının 2020 yılının Ocak ayı ortalarında daha da hızlandığı görülmüştür. Virüs, 2019-2020 Vuhan zatürre salgını sırasında zatürre olan bir hastada, pozitif bir örnek üzerinde yapılan nükleik asit testinden sonra genomik olarak dizildi. Virüsün kuluçka dönemi (bulaşmasından semptomların oluşmaya başladığı süre) 2 ila 14 gün arasındadır ve bu dönemde de virüs bulaşıcıdır.
Ocak 2020'de, salgını araştıran sağlık komisyonu ekibi başkanı Zhong Nanshan'a göre Çin'in Guangdong eyaleti'nde, insandan insana bulaşma doğrulandı. Şu anda yeni virüs için spesifik bir tedavi mevcut değildir, ancak mevcut anti-virallerin kullanılabilme ihtimali olabilir.
TURKTIME / EDİTÖR - Sofia Hicran ÇAPA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...