İngiliz dergisi “Türk Başbakanı, hem yurt içinde hem yurt dışında yeni düşmanlarla karşı karşıya” dediği geniş analizinde Erdoğan’ın “ilk raundu kazanmış gibi görünse de Gülenciler ile çatlağın siyasi kaderini büyük ölçüde etkileyebileceğini” öne sürdü. Dergi, “Erdoğan’ın AKP içerisindeki olası haleflerinin, Gülenciler’e geçmekte olduğu” iddiasını da aktardı. Haftalık Economist dergisi, son sayısında “Türkiye’deki İç Mücadele” başlığı ile yayımladığı geniş analizde “Türk Başbakanı, hem yurt içinde hem yurt dışında yeni düşmanlarla karşı karşıya” spotunu kullandı.
Başbakan Erdoğan’ın dokuz yıldır “rahatça bir zaferden başka bir zafere geçtiğini, ard arda üç seçim kazandığını, her defasında oylarını artırdığını” belirten dergi, ekonominin şimdiye kadar finansal krizden yara almadan çıktığını, AB üyelik müzakereleri tıkansa da ABD ile ilişkilerde “altın çağ’ yaşandığını kaydetti.
"ÇATLAK, ERDOĞAN’IN SİYASİ KADERİNİ ETKİLEYEBİLİR”
Buna karşın, “Ancak Sayın Erdoğan ile Türkiye’nin en etkin İslami hareketi arasındaki çirkin güç mücadelesi dikkate alındığında tablo o kadar pembe değil” yorumundan sonra MİT krizine değinilen analizde MİT yasasında yapılan değişiklikle üst düzey yetkililerin ancak Başbakanın onayı ile yargılanabileceğine dikkat çekildi. Analizde şöyle devam edildi:
“Sayın Erdoğan’ın ilk raundu kazanmış gibi görünse de çatlak siyasi kaderini büyük ölçüde etkileyebilir çünkü Gülenciler desteklerini geri çekebilir. Sorunu, Sayın Erdoğan’ın sağlığı daha da karmaşık hale getiriyor” yorumu da yapıldı. Economist, Erdoğan’ın “AKP içerisindeki olası haleflerinin Gülenciler’e geçmekte olduğu” iddialarını aktardıktan sonra “Barışmak herhalde her iki tarafın çıkarına” sözlerini de kullandı. “Gülenciler” ile AKP’nin orduya karşı ortak tavır aldığını ancak” yüzlerce subay cezaevinde ve darbe tehdidi ortadan kaldırılmışken ittifakın zayıfladığını” öne süren dergi, bunun da muhtemelen bir “güç meselesinden” kaynaklandığını, Erdoğan’ın, Gülen taraflarının fazla şey istediğini düşündüğünü de iddia etti. Analize şöyle devam edildi:
“MİT konusundaki kavgadan önce bile Başbakan’ın, Türkiye’nin imajına zarar veren, gazeteci tutuklamaları konusunda kaygılı olduğu söyleniyordu. Halen en az 70’i cezaevinde, çoğu da zayıf (kanıtlarla) desteklenen terör suçlamalarıyla. Onlardan bazıları, özellikle Ahmet Şık ve Nedim Şener, Gülenciler’i çok eleştirmişlerdi.”
“ERDOĞAN’IN DEMOKRASİ SİCİLİ O KADAR PARLAK DEĞİL”
Economist, buna karşın “Ancak Sayın Erdoğan’ın kendi demokrasi sicili de o kadar parlak değil” iddiasında bulunurken “Yüzlerce öğrencinin, baraj projelerine karşı protesto etmek gibi ‘suçlar’dan ya yargılandığını ya da cezaevinde bulunduğunu” kaydetti. Gazetecilere yönelik baskılar ve Uludure olayına da gönderme yapılan analizde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ın MİT Müsteşarı’nı korumak için bir yasa teklifini Meclis’ten hızlı biçimde geçirirken terörle mücadele yasalarını değiştirmek için herhangi bir adım atmadığı eleştirilerine de vurgu yapıldı.
İngiliz dergisi, yeni anayasa konusunda ilerleme olmamasını “kaygı verici” olarak nitelerken “Başbakan Erdoğan’ın güçlü bir başkanlık yaratma iddiası konusunda hala endişeler var” sözlerini kullandı. “En büyük Kürt partisinden onay almadan sürecin tamamlanması zor gibi görünüyor” iddiasını ortaya atan dergi, “Sayın Erdoğan, kamuoyu önünde PKK’yı reddetmediği sürece onunla (Kürt partisi) ile konuşmaya istekli değil. Halbuki, Sayın Fidan’ın liderliğindeki kendi adamları ise, geçen yaza kadar gizlice PKK ile müzakereler yapıyordu” diye yazdı.
Suriye’nin de diğer bir kaygı oluşturduğunu da belirten dergi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD’nin müdahale etmesi için meslektaşı Hillary Clinton’un nezdinde “lobicilik” yaptığı savlarını yansıttı. Analizde Esad’ın iktidarda kaldıkça Türkiye’ye karşı harekete geçmesi riskinin arttığı savulurken Esad’ın PKK’ya destek vermesi veya Türkiye’deki Aleviler arasında kargaşayı körüklemesi olasılıklarından söz etti. Economist ,analizini şöyle noktaladı:
EKONOMİ İLE İLGİLİ “KAYGILAR”
“Ve ekonomi konusunda kaygılar var. Yunan komşusuna göre, Türkiye, parıldıyor gibi: Bütçe açığı, GSYH’nın yüzde 2’sinin altında, kamu borcu sadece yüzde 40 düzeyinde ve GSYH 2011’de yüzde 8’e yakın büyüdü. Ancak GSYH’nın yüzde 10’unu aşan bir cari açık, aşırı ısınmaya işaret ediyor ve ekonomi, halen kesin biçimde yavaşlıyor. Sayın Erdoğan’ın sonraki mücadeleleri, en zorluları olabilir.” (ANKA)