Fatih Altaylı bugünkü köşesinde "Diploma mı, akıl ve vicdan mı!" başlıklı yazısını kaleme aldı.
İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN YAZISI
Anayasa Mahkemesi yeni başkanını seçti.
“Nispeten” daha özgürlükçü gibi görünen Kadir Özkaya, mahkemenin yeni başkanı oldu.
İnşallah memleket için iyi olur.
Özkaya seçilir seçilmez hemen “Bi dakka, bu adam hukuk fakültesi mezunu değil, hukukçu değil” tartışmaları başladı.
Tartışmanın fitilini ateşleyen ise hukuk fakültesi mezunu Armağan Çağlayan oldu.
Aslında Armağan Çağlayan’ın ateşlediği bu fitil, yeni bir duruma işaret etmiyor.
Türkiye’de hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesi üyeleri uzun zamandan beri tartışılıyor ve Kadir Özkaya, hukukçu daha doğrusu hukuk fakültesi mezunu olmayan ilk Anayasa Mahkemesi Başkanı değil.
Ve hukuk fakültesi mezunu olmayan Anayasa Mahkemesi üyesi meselesi 1990 yılından beri tartışma konusu.
Tartışma, 1990 yılında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yaptığı bir atama ile başladı.
Devletin pek çok geleneğini yerle bir eden Turgut Özal, Anayasa Mahkemesi üyesi atama yetkisini kullanırken de, ilginç bir tavra imza atarak, o dönem muhafazakar bürokratların kalesi olan Sayıştay üyesi ve aslında hukukçu değil, Eskişehir Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu Haşim Kılıç’ı Anayasa Mahkemesi’ne üye yaptı.
O zaman bu atama çok tartışıldı. Özal’a yönelik çokça eleştiri yapıldı.
O Haşim Kılıç 17 yıl Anayasa Mahkemesi üyeliğinin adından 2007’de Anayasa Mahkemesi başkanı oldu.
Böylece Anayasa Mahkemesi’nde hukuk fakültesi mezunu olmayan başkan dönemi başlamış oldu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...