Gazeteci Fatih Altaylı bugünkü köşesinde "Hak edene her gün boykot" başlıklı yazısını kaleme aldı.
İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN YAZISI:
Bugün ve yarın restoranların ve lokantaların boykot edilmesi çağrıları yapılıyor.
Bir yandan da bu ve benzeri boykotun iktidarın beceriksizliğini örtmek, ekonomistin abuk sabuk ekonomi politikalarının sonuçlarının hesabını esnaftan sormak için yapıldığını ve tipik bir AKP tezgahı olduğunu savunanlar da var.
Ki bana göre bu abartılı bir yorum. Ben kendi adıma boykot etmek denen müesseseye çok ama çok inanırım.
Ve bu boykot çağrısı yapılmadan önce, daha doğrusu yıllar önce kendi boykotlarımı başlattım.
Kimsenin çağrısını, ortak eylem talebine gerek duymadan, sattığı ürünün fiyatını piyasa koşullarının gerektirdiğinden fazla arttırdığını, kalitesini düşürdüğünü, makuliyetten uzak zam yaptığını, kısacası beni kazıkladığını düşündüğüm her türlü satıcıyı protesto ettim.
Bu bazen bir butik oldu, bazen bir restoran, bazen bir kafe, bazen bir otel.
Beni kazıkladığını, benim üzerimden haksız kazanç elde ettiğini düşündüğüm yerleri önce bir kez uyardım, baktım aynı tas aynı hamam bir daha kapısından girmedim.
Yıllarca neredeyse evde yedeğimden daha fazla yemek yediğim bir restoranın kapısından yıllardır girmiyorum mesele.
Birisi o restorana davet ederse de “Ben orada kazık yediğimi düşünüyorum ve gitmiyorum. Bence sen de gitme” diyorum.
Pandemi boyunca 18 ay kapalı kalan lokantaları elbette anlamaya çalışıyorum.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...