Kutlu Doğum Haftası içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimiz'e layık olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz'in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Hafta sonunda F.Bahçe ile önemli bir derbi müsabakası oynayacağız. Herkesin bu maçta içinde bulunulan haftanın atmosferi içinde hareket etmesini temenni ediyorum. Dostça ve centilmence mücadele etmeliyiz. Herkes dürüstçe elinden geleni yapmalı. Allah kime nasip ederse o kazansın."
Vay sen misin bunları diyen? Dine sporu alet etti, Fethullah Hoca'nın reklamını yapıyor, tarikatçı şucu bucu... Başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere pek çok gazete ve TV Galatasaray ve Milli Takım'ın unutulmaz golcüsü Hakan Şükür'ü hedef gösterdi. Tabii ki belli hesaplar için. Kimisi iktidar partisini, kimisi başbakanı, kimisi Galatasaray'ı ve kimisi de Hakan'ın bu sözlerini yayınlayan gazeteyi yıpratmak için. Tüm yapılanlar ayıp, günah, vicdansızlık, ahmaklık, salaklık ve cahillik.
Önce şunu hatırlatmak istiyorum. Hakan Şükür'ü taa 2000 yılından yani İtalya'ya gittiği günden beri sevmem. Dönmesini hiç istemedim. Hatta Okan ve Emre'yi götürdüğü zaman nefret bile etmiştim. Çünkü Okan ile Emre, Galatasaray'a beş kuruş bırakmadan kaçtılar. Hakan çok egoist bir futbolcu. Bütün topların ona ortalanmasını istiyor. Topa dokunup gol atınca da kahraman oluyor. İsterse yedek kulübesinde otursun, Galatasaray'dan gidene dek başka golcü çıkmaz. 20 yıldır gelip-gidenleri bir düşünün. Hakan kendine özgü taktikleri ile onları öğütüyor. İşte Lincoln, Nonda, Ümit Karan...
Necati kötü futbolcu mu? Hakan'ın çok acele Galatasaray'dan gitmesini istiyorum. Zaten o gidene dek de Galatasaray maçlarına gitmemeye yemin ettim. Ancak inançları ile açıklamaları, yaşam biçimi çok farklı şeyler. İşte bu konuda Hakan Şükür'e haksızlık yapıldığını görüyorum. Allah ile Şükür arasına kimse giremez. İstediği kişiyi sever, yolundan yürür hatta onu herkesin sevmesini de ister. Allah herkese akıl-fikir vermiş. Hakan yanlışsa, yürür gidersin. Her dediğine ve yaptığına 'doğru' demek zorunda mısın?
Kafası biraz çalışan, tarafsız ve dürüst düşünen ve çağdaş olduğunu iddia eden her Türk vatandaşının da benim gibi olmasını isterdim... Ancak bunu söylerken de çok önemli bir bilgi vermek istiyorum. Dikkatinizi çekerim, ben 20 yıldır Hristiyanlığın en muhafazakâr kesimi olan Katolik mezhebine inanan bir Polonyalı bayan ile evliyim. Avrupalılar'ın dinlerine ne kadar bağlı olduğunu, muhafazakârlık, yobazlık çizgilerinin nerede başlayıp nerede bittiğini, papaz efendilerin eteklerini yerlerde sürüne sürüne öptüklerini çok iyi biliyorum. Bir Katolik iki pazar kiliseye gitmesin bakalım. Papaz efendi evine kadar gelir. Dünyayı tanımanız için yabancı kadın ile evlenmeniz gerekmiyor ama bilmek ve tarafsız düşünmek şart...
Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı futbolcular sahaya çıkarken çimlerin üzerine çökerek göğsünde haç işareti yapıyor. Böylece Hz. İsa'dan ve Meryem Ana'dan yardım istiyor. Bu hareketi çok normal karşılayan, 'onların inancı da böyle' diyen saygı değer Fenerbahçeli Genel Yayın Müdürleri, Beşiktaşlı Yayın Koordinatörleri size soruyorum... Hakan Şükür sahada namaz kılmadı? Sadece bir röportajda 'Peygamberimize layık olmalıyız' dedi diye... Neden Fethullah Hoca'nın reklamı diyorsunuz? Peki şunu biliyor musunuz?
Pazar günleri İstiklal Caddesi'ndeki Katolik San Antuan Kilisesi veya Kadıköy'deki Katolik Kilisesi'nde Fenerbahçeli futbolcuların eşlerini mutlaka görürsünüz. Başkalarıyla görüşmezler. Meryem Ana'ya mum yakar, İncil okurlar. Yanlarında da Sırp Kezman ile eşi vardır. Maç Cuma veya Cumartesi günü ise futbolcular da Pazar günü mutlaka kilisede olurlar. Olmaları da çok normaldir. İnançlarına göre ibadet ediyorlar, Allah'a daha yakın olmak istiyorlar. Yılbaşı yaklaşırken bütün dünyada liglere iki hafta ara verilir. Çünkü tüm Katolikler 25 Aralık akşamı anne-babasının yanında Hz. İsa'nın Allah'ın yanına gittiğini kutlarlar. Gece 24 .00'te kiliseye giderler. Hadi bakalım o tarihlerde bir Brezilyalı futbolcuya Noel izni verme? Kaçar gider sonra da tüm mukavele parasını çatır çatır alır.
Çünkü UEFA anayasasında bu en önemli madde. Şimdi Fenerbahçe düşmanı bir gazete... 'Fenerbahçeli Brezilyalı futbolcular ve Saray Bosna'da 300 bin Müslüman öldüren Sırplılar'ın çocuğu Kezman, maçlarda haç çıkararak Hristiyanlık reklamı yapıyor' yazarsa... Dünyanın en iğrenç işini yapmış olur. Kaldı ki için için neler dönüyor o dünyada. Medeniyetler çatışması öyle bir oluyor ki. Gol kutlamalarında samba ile çiftetelli oynamak bile bunun işareti. Temiz kalpli Fenerbahçe taraftarı olup bitenin farkında bile değil. Zico neden hep Kezman'ı tercih ediyor? Daha doğrusu Kezman oynasın diye Zico'ya Alex neden baskı yapıyor? Gol krallığına giden Semih son 15 dakika oyuna giriyor? Alex, penaltıyı atması gerekirken, topu neden Kezman'a verdi? Çünkü 'Meryem Ana'nın hatırı vardı... Fenerbahçe, İstanbul'da küçük Haçlı ordusu ile maç yaptı, kimse uyanamadı. İnter takımı nedir? Çoğu Güney Amerikalı fanatik Katolik...
Bunu İstanbullu gazeteciler görmedi, UEFA görüp, o formayı iptal ettirdi. Formalardaki kocaman Haç ne anlatıyor, neden İstanbul'da özellikle bu formayı giydiler? Çünkü kendilerini Müslümanlar'ın kafasını koparmak için taa Anadolu'ya kadar gelen 'yobaz katil Malta Şovalyesi' gibi hissettiler. Sevgili arkadaşlar bırakın bu yabancı hayranlığını, aşağılık kompleksini... Sakın yobaz, ırkçı filan olmayın. Ama bir Amerikalı, İtalyan, Fransız, İngiliz, Alman kadar vatanınızı, milletinizi ve dininizi sevin yeter. Hakan Şükür'ün 'Peygamberimiz'e layık olmalıyız' sözünü olumlu anlamda değerlendirirsek, iyi ve çağdaş insan oluruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...