Ece Temelkuran / Milliyet
...
Zakaria ve Müslümanlar
Newsweek’in bu haftaki sayısının kapağı yeşil üzerine Arapça harflerle çıktı. Kapakta şöyle yazıyordu:
‘Radikal İslam bir gerçek. Onunla nasıl yaşamalı?’
Derginin genel yayın yönetmeni Fareed Zakaria’nın yazısını Newsweek’in Türkçe versiyonunda da bulabilirsiniz. Zakaria, Amerikan fikir dünyasında adından sıkça söz edilen bir isim. Ama daha da önemlisi, Obama seçim çalışmaları sırasında sık sık elinde onun yazdığı ‘Post-Amerikan Dünya’ kitabıyla görüldü. Zakaria’nın, Obama’nın fikir hocalarından biri olduğu söyleniyor.
Zakaria yazısında en temelde şunu söylüyor:
“Biz Amerikalılar şimdiye kadar şiddet kullanan ile kullanmayan aşırı İslamcıları ayırmakta başarılı olamadık. Oysa bize ters gelen bir hayat biçimini savunan bu İslami gruplardan bazıları bize ve uluslararası topluma zarar vermiyor, sadece kendi bölgelerinde hâkim olmak istiyor. O yüzden bu bölgelere saldırmak yerine bu gerçekle birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.”
Nüans
Yazı, İslamcı ideolojinin nasılsa zamana yenileceğini söyleyerek şöyle bitiyor:
“Gerçek şu ki, bütün İslamcılar, şiddet yanlısı olsun ya da olmasın, modern dünyanın sorunlarına çözüm bulmaktan acizdir. Onların, modern erkek ve kadının özlemlerini doyuracak bir dünya görüşü yoktur. Bizim var. Bu, silahların en güçlüsüdür.”
Belli ki Obama hükümeti ‘biraz daha nüanslı” yürüteceğini söylediği Ortadoğu politikasında, Bush yönetimine oranla daha sofistike bir düzeyde de olsa ‘iyi Müslüman-kötü Müslüman’ ayrımını yapmaya devam edecek. Nitekim önceki gün Şarm el Şeyh’te Gazze’ye yardım için düzenlenen uluslararası toplantıda Amerika’nın tavrı bunu destekliyordu. Hamas toplantının dışında tutuldu ve Batılıların istediği gibi davranan Mahmud Abbas övüldü de övüldü.
Hamas’ın tavrını El Cezire’de izledim. Örgütün sözcüsü Osama Hamdan son derece sakin bir şekilde, “Önemli olan, Gazze’nin yeniden yapılanması” merkezli bir şeyler söyledi.
Sonuca şaşırmamışlardı. Görüşmelerin dışında tutulmalarına da, El Cezire spikeri ne kadar denediyse de sert bir tepki vermediler. Öyle görünüyordu ki, Batı’nın efendileriyle çoktan vazgeçilmiş bir ilişkileri vardı. Günlerce süren Gazze saldırılarına toparlanıp bir tepki veremeyen Batı’nın yardımına sevinip ABD veya AB ile barışacak halleri yoktu.
Zakaria’yı okurken dış politikada yeni olanın ne olduğunu düşündüm. İyi ve kötü Müslüman ayrımını yapmaya devam ederken Guantanamo’yu kapatmak mı?
Yoksa Zakaria’nın ima ettiği gibi “Bize dokunmayan yılan bin yaşasın” politikasıyla yoksulluktan ve çok dövülmekten aklını oynatmış Taliban benzeri yapıları kendi ülkelerinde kapalı tutmak mı?
Ya da hakikaten hiçbir şey değişecek mi?
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...