TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Meclise geri gönderdiği Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.
Görüşmelerde Bağımsız Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, elindeki fotoğrafı göstererek, ''Ülkenin birliğini ve bütünlüğünü sağlaması gereken Cumhurbaşkanı, Başbakana nasıl bakıyor'' demesine, CHP'liler sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi. Bunun üzerine birleşime ara verildi.
Verilen arada arbede yaşandı, milletvekilleri birbirine yumruk attı. Tasarının tümü üzerinde CHP'nin görüşlerini dile getiren Ankara Milletvekili Oya Araslı, anayasaların, toplumsal temel uzlaşmaları yansıtması gerektiğini, aksi halde toplum ile anayasalar arasında çok büyük mesafeler ortaya çıkacağını söyledi.
Araslı, getirilen değişikliğin, başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem olmadığını ifade ederek, bunun, bilinmeyen ve parçaların bir araya getirildiği bir sistem olduğunu belirtti.
AK Parti'nin, ''Ben çoğunluğum, ne istersem halkın iradesi de odur'' şeklinde hareket ettiğini savunan Araslı, bunun sonucu olarak bu değişikliğin getirildiğini kaydetti.
Araslı, erken seçim kararı alan TBMM'nin, yasama yetkisini sadece güncel ve acil olaylar için kullanması gerektiğini iddia etti.
Hiçbir parlamenter sistemde olmayan biçimde, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin bu düzenleme içine monte edilmek istendiğini kaydeden Araslı, ''Bu sisteme bu usulü yerleştirerek, parlamenter sistemi yozlaştırıyorsunuz. İnat uğruna siz cumhurbaşkanı seçimini hukuki bakından problemli hale getirdiniz, daha da problemli hale getirmeye devam ediyorsunuz'' diye konuştu.
''LAİKLİĞİN BİR YERE GİTTİĞİ YOK''
ANAVATAN'ın görüşlerini açıklayan Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, Anayasa değişikliği paketinin eksiklikleri bulunabileceğini, yeni gelecek Meclisin de bu eksiklikleri tamamlayabileceğini söyledi.
''Bu sistem, parlamenter sistemdir deniliyor. Neresi parlamenter sistem?'' diye soran Sarıbaş, bunun parlamenter değil, ucube bir sistem olduğunu savundu. Sarıbaş, ''Bugünkü cumhurbaşkanlarının, milletin anlayışıyla yakından ilgisi var mı?'' dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile eski cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın partiler tarafından önerildiğini anımsatan Sarıbaş, ''Partilerin önermesi ayıp bir şey mi, partiler illegal mi?'' sorularını yöneltti.
Sarıbaş, Demirel, Özal ve önceki cumhurbaşkanlarının, Anayasanın kendilerine verdiği yetki dışında bir yetkiyi kullanmadığını ifade etti. ''Ülkede bombalar patlayacak ancak cumhurbaşkanı susacak. Cumhurbaşkanı, varsa yoksa 'laiklik elden gitti' diyor. Laikliğin bir yere gittiği yok, duruyor'' diyen Sarıbaş, Sezer'in yasayı geri gönderme gerekçesine katılmadığını kaydetti. Sarıbaş, yürütmeyi de yasamayı da halkın seçmesi gerektiğini dile getirerek, bu düzenin değişmesini ve yıkılmasını istediklerini söyledi. AK Parti'de demokrasi bilinci bulunmadığını ileri süren Sarıbaş, ''AK Parti, bunu, gerektiğinde binilen gerektiğinde inilen bir tramvay zannediyor'' dedi.
''MAĞDURU OYNAMAYA İHTİYACIMIZ YOK''
AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün de muhalefetin, ''AK Parti mağduru oynayacak'' dediğine işaret ederek, her şeyden önce demokrasinin mağdur edildiğini belirtti. Mağduru oynamaya ihtiyaçları olmadığını ifade eden Üstün, AK Parti'nin, ''hem mağdur hem mağrur'' olduğunu söyledi.
Bir demokrasi sınavından geçildiğini ifade eden Üstün, muhalefetin, Meclisten kaçarak, Anayasa Mahkemesini tehdit ederek bu sınavı kaybettiğini öne sürdü.
''Meclis seçim kararı aldığı için önemli anayasa değişikliği yapamaz'' denildiğini anımsatan Üstün, yeni Meclis gelene kadar, bu Meclisin, daha önce olduğu gibi kanun çıkarabileceğini, Anayasa değişikliği yapabileceğini vurguladı.
''Camdan köşkte oturuyorsanız, başkasının bahçesine taş atmayın'' diyen Üstün, Cumhurbaşkanının görev süresinin 16 Mayısta dolduğunu, buna rağmen ''Anayasa değişikliği gibi çok önemli bir konuyu veto edemem'' demediğini, görevini yaptığını kaydetti.
Üstün, ''Cumhurbaşkanı istikrar unsuru olmuştur'' denildiğine işaret ederek, Türkiye'de cumhurbaşkanı seçiminin her zaman istikrarsızlığı getirdiğini savundu. Üstün, 28 Şubat sürecinin ve 2001 krizinin nasıl başladığının hatırlanmasını isteyerek, ''İstikrar unsuru gibi sunmak son derece yanlıştır'' dedi.
''Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan aynı siyasi düşünceden olursa rejim sıkıntıya girer'' şeklinde bir düşünce bulunduğuna işaret eden Üstün, bunun ''koskaca bir yalan'' olduğunu söyledi.
Üstün, Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı, Yıldırım Akbulut'un Başbakan, Necmettin Karaduman'ın Meclis Başkanı, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller'in Başbakan ve Hüsamettin Cindoruk'un Meclis Başkanı olmasını örnek gösterdi. Üstün, başka partilerden olunca sıkıntı çıkmadığını ancak AK Parti'ye gelince sorun çıkarıldığını belirtti.
''KORKU, ENDİŞE VE ÇELİŞKİLER VAR''
Şahsı adına söz alan Bağımsız Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, Sezer'in 25 Mayıs Cuma günü saat 08.30'da İzmir'e gittiğini ancak yasayı saat 16.15'te TBMM'ye iade ettiğini anımsatarak, ''Geri gönderme gerekçesi 8 saat neredeydi?'' diye sordu.
Kandoğan, geri gönderme gerekçesinde ''korku, endişe ve çelişkiler'' bulunduğunu ileri sürerek, ''Bu milletin yüzde 75'inin siyasi görüşü bellidir. 2 tur oylamada kimin cumhurbaşkanı seçileceği belli. Yüzde 20-25 oyla kendi adayınızın cumhurbaşkanı olmayacağını çok iyi biliyorsunuz. Halktan kaçmanın arkasındaki gerekçe bunlar'' diye konuştu. Sezer'in 5 kez, ''halk seçerse, rejim sıkıntıya girer'' dediğini ifade eden Kandoğan, ''Bu endişe ve panik niye?'' dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yan yana otururken çekilmiş bir fotoğrafını gösteren Kandoğan, ''Sayın Cumhurbaşkanın bu bakışları kin ve nefreti çok iyi tahlil ediyor. Ülkenin birliğini ve beraberliğini sağlaması gereken Cumhurbaşkanı, Başbakana nasıl bakıyor'' dedi. AK Parti Trabzon Milletvekili Asım Aykan, konuşması sırasında kürsüye gelerek Kandoğan'a bir not bıraktı. Kandoğan'ın bu sözleri üzerine bazı CHP milletvekilleri ayağa kalkarak, bazıları sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi.
ALPTEKİN'DEN UYARI
TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, cumhurbaşkanlığının yüce bir makam olduğunu, herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini vurgulayarak, ''Eleştirileriniz olabilir ama hukuk ölçülerinde ifade etmeniz lazım. Bazı ifadeleriniz, bu yönüyle yanlış'' diyerek Kandoğan'ı uyardı. Konuşmasına devam eden Kandoğan, Sezer'in iade gerekçesinde, ''cumhurbaşkanını halk seçerse ya çatışma ya tam uzlaşma olur'' dediğini belirterek, ''Bu nasıl bir düşüncedir ki kafalarda hep çatışma var. Oysa, cumhurbaşkanının yetkileri Anayasada belirlenmiştir. Bunları kullanacak. Demirel de Özal da aynı yetkileri kullandı'' diyerek, konuşmasını tamamladı.
Bu sırada CHP'li milletvekillerinin Kandoğan'a itirazını sürdürmesi üzerine Alptekin, ''Tavrınız hiç yakışmıyor'' diyerek, CHP'lileri uyardı. Alptekin, Kandoğan'ın konuşmasının ardından birleşime ara verdi.
YUMRUKLAR ATILDI
Bu sırada yerine geçen Kandoğan'a CHP'li milletvekilleri, yerlerinden kalkarak tepki gösterdi. TBMM İdare Amirleri Feyzi Berdibek ve Burhan Kılıç, CHP milletvekillerine engel olmaya çalıştı. AK Parti'li bazı milletvekillerinin de Kandoğan'ın yanına gitmeleri üzerine bir grup CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Milletvekilleri, birbirinin üzerine yürüdü. AK Parti Uşak Milletvekili Alim Tunç, CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu'ya yumruk attı. Tandoğdu'yu korumaya çalışan CHP Kocaeli Milletvekili Salih Gün de Tunç'a yumruk attı.
Araya giren AK Parti Kilis Milletvekili Veli Kaya da CHP'lilere yumruk savurdu. Tandoğdu ise Alim Tunç'a tekme atmaya çalışarak kendini savundu. İdare Amirleri Berdibek ve Kılıç ile bazı milletvekillerinin müdahalesi ile kavganın daha da büyümesi önlendi.
''ZİGZAGLAR İÇİNDE''
Verilen aranın ardından birleşimi yeniden açan TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin'den CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz söz istedi. Kandoğan'ın sözlerini zaman zaman alkışlayan AK Parti'li milletvekillerine, ''Seçime giden bir Mecliste, cumhurbaşkanına yönelik ağır ifadeler kullanan bir milletvekilinin sözlerinin Meclise yakışmadığını ileride göreceksiniz'' diye seslendi.
Topuz, kendisine, ''Nereden biliyorsun, o sana göre?'' diye laf atan AK Parti Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu'na, ''Bu seferlik sizi bağışlıyorum'' diye karşılık verdi. İçtüzüğün 67. maddesini okuyan Topuz, ''Sayın Cumhurbaşkanı için ağır sözler söylendi. Hem de eline aldığı bir fotoğrafta o bakışı tahlil ederek. Kendisinin bu dönemin başından beri nasıl zigzaklar içinde olduğunu hep birlikte gördük. Zaman zaman Başbakana söylediği sözler için kendisine tepki gösterdiniz. Ama bugün hoşunuza gittiği için Cumhurbaşkanı için söylediklerini alkışladınız. Bu, Meclis için bir kara lekedir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanının kişiliğine hem kendisinin hem de toplumun büyük saygı duyduğunu, yapılan anketlerde Sezer'in güvenirliğinin yüzde 80 olarak çıktığını kaydeden Topuz, ''Bu tür sözlerle, kişiliğini de büyüklüğünü de zedeleyemezsiniz'' dedi. Başbanvekili Alptekin'in, Kandoğan'ın konuşmasına karşı tavrını da eleştiren Topuz, bu sözlerin tutanaktan çıkarılmasını, Kandoğan'ın da özür dilemesini istedi. Topuz, bunun yapılmaması halinde Meclisin tarihine kara bir leke olarak geçeceğini ifade ederek, bu lekeyi hep birlikte zabıtlardan çıkarma çağrısında bulundu. Alptekin, Kandoğan'ın konuşması sırasında uyarıda bulunduğunu, bunun zapıtlara geçtiğini anımsatarak, İçtüzüğe göre bunun mümkün olmadığını söyledi. Alptekin, Genel Kurulda bulunmayan Kandoğan'ın istemesi halinde, sözlerini düzeltmesi için kendisine söz hakkı vereceğini kaydetti.
''CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI ŞAHSA AİT DEĞİL, MİLLETE AİT BİR MAKAMDIR"
AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, cumhurbaşkanlığı makamının şahsa ait değil, millete ait bir makam olduğunu, bu tür makamlarda oturanları hukukuyla korumanın, milletvekillerinin görevi olduğunu söyledi.
Denizli Bağımsız Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın tartışma yaratan konuşmasının ardından söz alan Fatsa, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Anayasa paketinin iade gerekçesine kendisinin de katılmadığını belirtti. Eyüp Fatsa, cumhurbaşkanlığı makamının ''cumhurun'', milletin makamı olduğunu ifade ederek, ''Bu makamı zedeleyecek, bu makamın büyüklüğüne halel getirecek, tartışma yaratacak görüşleri kabul etmek mümkün değil'' dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in görüşlerinin kabul edilip edilmemesinin ayrı bir konu olduğunu vurgulayan AK Parti Grup Başkanvekili Fatsa, şunları söyledi: ''Bunları eleştirebiliriz. Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmak ise çok farklı bir şey. Eğer tartışma konusu cumhurbaşkanı makamıyla ilgiliyse, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı makamı şahsa ait değil, millete ait bir makamdır. Burada konuşulurken millet adına bu makamlarda oturanları hukukuyla korumak bizim görevimizdir. Eleştiri yapılırken her şeyin makul bir ölçüsü olmalıdır. Millet adına o makamlarda oturanlar eleştirilirken daha itina göstermeliyiz.''
İŞTE MECLİS'TE YUMRUKLARIN KONUŞTUĞU AN
Haber7
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...