Sağlıklı bireylerin oruç tutmasının vücut için yararlı etkileri olduğunu ifade eden Bektaş, mide veya bağırsaklarında etkin ülseri, mide-bağırsak kanseri olanların sıhhat açısından oruç tutmasının ise sakıncalı olabileceğine dikkati çekti.
Uzun açlık süresince midede bazı salgılarda azalma olduğunu açıklayan Bektaş, bu durumda mide-bağırsak sisteminin hastalıklara karşı daha korunmasız kaldığını, bazen belirgin belirsiz sindirim sistemi yakınmaları olanlarda mide-bağırsak hastalıklarının ortaya çıktığını belirtti .
Bektaş, "Ülser ve reflü gibi mide rahatsızlıklarının oruç tutmadan önce ilaçla kontrol altına alınması lazım gelir . Bu yüzden mide şikayetleri veya geçirilmiş ülser, mide kanaması gibi geçmişi olanlar oruç tutmaya başlamadan önce kesinlikle hekime başvurmalı" diye belirtti .
Bektaş, daha önceden ülseri olan hastaların, eğer tedavi edilmişlerse oruç tutabileceğini belirtti .
Reflü hastalığı olanların yavaş yavaş ve azar azar yemesi gerekmekde olduğunu dile getiren Bektaş, şunları açıkladı :
"Örneğin çorbadan akabinde ana yemeğe geçmeden önce bir zaman ara vermek hem hazım için hem de midenin boşalmasına vakit tanımak yönünden faydalı olacaktır. Yine, sahura kalkıp yemek yedikten akabinde hemen yatılmamalıdır. İdeali, yemekler yenildikten 2-3 saat akabinde yatağa girilmesidir.
Orucun başlangıcında, beklenenin aksine, reflüsü olan hastalarda vücut daha az mide asidi üretmesine karşın , göğüste yanma daha sıklıkla hissedilir. O nedenle mide koruyucu ilaç kullanılacaksa sahurda yemekten önce tercih edilmeli. Aş kokusu ve akıldan geçirme mide salgısını arttırarak bulantı ve yanma hissi oluşturur."
Bektaş, bu tür sindirim şikayetleri olanların, oruç sırasında mide ağrısı, şiddetli göğüs yanması, kahve telvesi olacak şekilde kusma, siyah renkte dışkılama yakınmalarının ortaya çıkması halinde, en yakın sıhhat kuruluşuna baş vurmaları gerektiğine işaret etti.
"İftar ve sahur arasında su tüketimine ehemmiyet verilsin"
Divertikül (sindirim kanalı çeperini önceki mukoza fıtığı) ve İrritabl Bağırsak Sendromu (spastik kolon hastalığı) olan kişilerin, diyet önerilerine bağlı kalmak kaydı ile oruç tutmalarında bir sakınca bulunmadığı ifade eden Bektaş, iftar ve sahur arasında su tüketimine ehemmiyet vermeleri gerekmekde olduğunu belirtti . Bektaş, gercekleşen araştırmaların orucun spastik kolon rahatsızlığı olan hastalar üzerinde pozitif etkilerini ortaya koyduğunu da belirtti .
İltihabi bağırsak hastalığı olan kişilerde ise az ve sık beslenmenin genel tedavi sürecinin bir parçası olduğunu vurgulayan Bektaş, sıhhat durumunun uygunsuz etkilenmemesi için bu hastaların oruç tutmaması ve gün içinde düzenli beslenmesinin makul olacağını ifade etti . Bektaş, iltihabi bağırsak hastalığı hafif derecede olanların ise ilaçlarını kullandığı sürece oruç tutmalarında sakınca bulunmadığını açıkladı .
ajans34
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...