Ortadoğu'da Tunus'un ardından Mısır'a sıçrayan halk ayaklanması tüm dikkatleri Ortadoğu'nun baskıcı rejimlerine çevirdi.
Tunus'ta ordunun da desteğiyle başarılı olan ve devlet başkanının ülkeyi terk etmesine kadar uzanan sokaktan yükselen isyan, Mısır'da ise ordunun rejimin çağrısına kulak vermesiyle ilk darbesini aldı. Sokakta şiddet giderek yükselirken şimdi belki de en önemli soru Ortadoğu'nun geri kalanında sıradaki isyanın nerede patlayacağı. HABERTURK televizyonu ve HABERTURK.COM'un konuştuğu Mısır ve Ortadoğu uzmanları yaşananları ve bundan sonra yaşanacakları değerlendirdi...
FARUK LOĞOLU: HALK DEMOKRATİK REJİM İSTİYOR, BU TEPKİ BASKIYLA BASTIRILAMAZ
Ortadoğu'daki olaylar sadece Tunus, Mısır, Yemen değil... Tüm Arap ülkelerinde halk daha demokratik rejimler istiyor. Bu beklentilerin baskıcı yöntemlerle bastırılması mümkün değildir. Halkın sesinin yükselmesini önlenemez. Yoksulluk artık kabullenilmiyor. Her ülkede patlama zamanlaması farklı olabilir Ama Tunus'taki gelişmeler tetikleyici olmuştur. Türkiye olarak Arap halklarının yanında yer almamız gerekiyor.
CEYDA KARAN: TOPLUM ŞEFFAF YÖNETİM İSTİYOR
Davutoğlu'nun yaptığı ikaz genel çerçevededir. Dünyadaki, iletişimin çok yoğunluk kazanmasıyla toplumlar arasında etkileşimin arttığını, toplumların şeffaf yönetimler istediğini söylüyor. Buradan, Tunus ve Mısır'ı da işin içine kattığını çıkartabiliriz. Bu toplumlarda yükselen taleplerin haklı talepler olduğunu söylüyor. Dış politika çok daha temkinli bir çizgi izliyordu. Böylesi ikazlar içeren açıklamalar daha önce gelmemişti. Usturuplu bir ikazla ortaya koyması açısından önemli.
Tunus sokaklarında bir hafta kaldık. Kime Türkiye desek önce 'Erdoğan' diyorlar. Dışarda algılanan Türkiye böyle... Sizin Dışişleri Bakanlığınız böyle bir tavır aldığında bundan etkilenmemeleri söz konusu değil. Obama'nın açıklamaları da çok temkinliydi. Obama Mübarek'in sıkıntılı konularda kendilerine destek olduklarını belirttikten sonra 'Reform lazım' diyorlar...
Mısır'da Ordu kimden yana tavır alacak meçhul...
Sokağa çıkma yasağı devlet televizyonunda yayınlandı. Ordunun böyle bir talimat verdiğini görmedim. Kahire sokaklarında ordunun duruma el koyduğunu gördüm. Ordunun durumuna bakmak gerekiyor. Şu an bir isyan var, nereye evrileceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Belki Mübarek çıkıp sürpriz açıklamalar yapabilir. Eninde sonunda bir şeyler dönüşecek.
Birilerinin boğazına basıldı. Bir genç kendini yaktı. Bunu sadece komplolara bağlayarak açıklanmasını ben insanlığım adına kabullenemiyorum. Bu coğrafyada bir şeylerin değişmesinden, daha çoğulcu yönetimlerin işbaşına gelmesinden Türkiye'nin bir zararı yok. Birileri 'Müslüman kardeşler ele geçirecek, şeriat' diyecek. Bunlar söylenecek.
AKİF EMRE: MISIR DEĞİŞİRSE BÜTÜN ORTADOĞU DEĞİŞİR
Halk bir şekilde çok rahatlıkla kendini ifade edecek bir ortam gördü. Karıştırılmaması gereken şu: İlk defa Mısır halkı bu taleplerde bulunmuyor. Daha önce kanlı bir şekilde bastırıldı. Yeni olan şu: Daha toleranslı davranılıyor. Tankların meydanlara inmesi Mübarek'in ordunun devreye girmesini istemesi kritik bir aşama. Ordu desteğini sürdürürse kritik bir aşama olacak. Gerçekleri doğru okumak lazım. İsrail faktörü çok önemli. Küresel güçlerin çok yoğunlaştığı bir bölge burası. Mısır değişim yaşarsa bütün Ortadoğu'da etkisi olacak. Gördüğüm şu, muhtemelen yaşananlardan şu çıkartılabilir. Amerika dahil olmak üzere küresel güçlerin mesajı doğru algılanmalı. Mübarek küresel baskılara veya müdaheleye direnmeye çalışıyor. Buna ne kadar direnebilir emin değilim.
GAMZE COŞKUN-ASAM MISIR UZMANI: SIRA YEMEN, ÜRDÜN VE SURİYE'YE GELEBİLİR
Aslında Mısır'da yaşananlar çok da beklenmeyen şeyler değildi. Ordunun etmesi de bekleniyordu zaten. Tunus tecrübesi belki biraz kafaları karıştırdı. Fakat Tunus Mısır'a göre çok farklı bir ülke. Tunus'ta ordu halkın yanındaydı.
Mısır'da ise ordu rejimi desteklemeyi tercih ediyor. Zaten Kahire sokaklarına da rejimin çağrısı üzerine girdi.
Bu nedenle iki ülkeyi kıyaslarsak Tunus'taki daha bastırılamaz bir ayaklanmaydı. Mısır'daki ise bizce bastırılabilir görünüyor.
Bu hareketin sonunda Mübarek iktidardan gitmez gibi görünüyor. Eğer giderse de reformlar yapacağı vaadiyle iktidarı oğluna bırakarak gidecektir.
Aslında bugünün en kilit gün olmasını bekliyorduk. Fakat sanırım yarın daha kilit bir gün olacak. Kaba kuvvet kullanımı artabilir. Şu ana kadar da az kaba kuvvet kullanılmadı.
Halkın orduyu göreve çağırması ise sanıyorum Tunus'tan bir esinlenme. Tunus'ta halk orduyu göreve çağırmış ve ordu halkın yanında yer almıştı. Fakat burada ordu halkın değil rejimin yanında daha çok.
Tunus ve Mısır'ın ardından bu halk hareketleri 'domino etkisi' dediğimiz bir etkiyle Yemen, Ürdün ve Suriye'ye de sıçrayabilir.
Fakat bu ülkeler de Tunus gibi değil Mısır gibi yönetilen ülkeler. Yani sonuçları Tunus gibi olmasa da yaşanacak olan hareketlilik anlamında bölgede yeni halk hareketleri görebiliriz.
ABD'nin Mısır'daki olaylara yaklaşımı aynen Tunus'ta olduğu gibi oldu.
Obama'nın bugünkü mesajları, yaşanan halk hareketini biraz uzaktan izlemeyi tercih ettiklerinin bir göstergesi. Çünkü bölgede Anti-Amerikancılık zirve yapmış durumda. Bu nedenle doğrudan bölgedeki hareketliliğe elini sokmak istemiyor ABD.
Kaldı ki ABD bölgedeki baskıcı rejimlerden çok da memnun olmadığını hissettiriyordu. ABD bu anlamda Mısır'daki yönetimden de pek memnun değildi. Öte yandan Washington Post ve New York Times gibi ABD gazetelerinde "Ortadoğu'da tam demokrasi olmasın" görüşleri savunuluyor çoğunlukla. Bu da ABD'nin biraz daha demokratik ama tam demokrati olmayan bir Ortadoğu isteğinin göstergesi.(habertürk)