Bangladeş'te Cemaat-i İslam partisinin lideri Motiur Rahman Nizami idam edildi. İslam Partisi lideri Nizami'nin idam edilmesi büyük yankı yarattı. Bangladeş'te idam edilen İslam partisi lideri Motiur Rahman Nizami kimdir? Nizami neden idam edildi? Detaylı bilgiye haberimizden ulaşabilirsiniz.
Bangladeş'te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami partisinin lideri Motiur Rahman Nizami idam edildi. Nizami'nin büyük oğlu Nakibur Rahman yaptığı açıklamada, Dakka’daki Merkez Cezaevi yetkililerinin kendisini arayarak babasının idam edildiği haberini ilettiklerini bildirdi.
Rahman, Cemaat-i İslami mensuplarını itidalli olmaya davet ederek, şöyle konuştu:
“Bütün aile mensupları olarak metanetli ve güçlü olmaya çalışıyoruz. Sabretmekten başka çaremiz yok. Babamızın şehit olduğuna inanıyoruz. Onun göstermiş olduğu yolu takip edeceğiz. Bütün Müslümanları babam için dua etmeye davet ediyorum.”
Rahman, ülke genelinde binlerce yerleşim merkezinde Cemaat-i İslami mensupları sokağa çıkarak kararı protesto ettiğini ancak güvenlik güçleri tarafından engellendiklerini söylemişti.
Cemaat-i İslami Partisi Lideri Motiur Rahman Nizami'nin yakınları, idam cezasının uygulanmasına saatler kala Dhaka Merkez Hapishanesi'ne ziyarete gitti.
Bangladeş'te aralarında Cemaat-i İslami'nin de bulunduğu 18 muhalefet partisi, hükümetin baskıları nedeniyle ülkede özgür bir ortam olmamasını gerekçe göstererek 2014 yılı başında yapılan genel seçimi boykot etmişti. Seçimlere yalnızca iktidardaki Avami Birliği ile onu destekleyen 7 parti katılarak parlamentodaki sandalyeleri elde etmişti.
ERDOĞAN DA KARARI KINAMIŞTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da cuma günü Eyüp Belediyesi hizmet binası ve toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Bangladeş'te 75 yaşında bir mücahide, hiçbir dünyevi günahı olduğuna inanmadığımız insana idam kararı veren zihniyeti lanetliyorum. Her türlü girişimde bulunmuş olmamıza rağmen burada kinin, nefretin bu denli yaygınlaşmasını ve şu ana kadar bu tür idamları yapan bir anlayışı ben ne demokratik bir anlayış, ne de adil bir yönetim olarak görüyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Diyanet'ten Nizami’nin idamına tepki
Diyanet İşleri Bakanı Mehmet Görmez, Cemaat-i İslami Partisi’nin lideri Nizami’nin idamına tepki gösterdi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Tanzanya Başmüftüsü Şeyh Ebubekir Zübeyir Mbwana ve beraberindeki heyeti kabulünün ardından soruları cevapladı. Bangladeş’te Cemaati İslami Partisi liderlerinden ve Tarım ile Sanayi Bakanı olarak görev yapmış olan Motiur Rahman Nizami’nin idamına yönelik bir soru üzerine Görmez, Bangladeş’teki bazı sivil toplum örgütlerinin kendilerini ziyaret ederek idamların önlenmesi için Türkiye’den aracılık yapmalarını istediklerini ifade etti.
"TÜRKİYE ELİNDEN GELENİ YAPTI AMA..."
Türkiye’nin elinden geleni yaptığını vurgulayan Görmez, "Maalesef bu idamlar önlenemedi" diye konuştu. "Bir toplumun mevcut gençlerini baskı altında tutmak için yaşlı insanları bu şekilde haksız yere idam etmek, bugünün dünyasına yakışan bir şey değildir" diyen Görmez, "Bize yakışmayan bir husus da başka dünyalarda bir din adamının ayağına diken battığında ayağa kalkan dünyanın bu idamlar karşısında sessizliğidir” dedi.
Bu idamların hukukla ilgisinin olmadığını vurgulayan Görmez, "Tamamen siyasi idamlar, toplumu baskı altında tutmak için başvurulan yanlış yöntemler. Buna rağmen çağdaş dünyanın hiçbir yerinden ses çıkmamış olması da gerçekten üzüntü verici. Bizim de büyük bir üzüntü ile karşıladığımızı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Nizami'nin idam edilmesinin arkasında ne var?
Nizami'nin büyük oğlu olan Nakibur Rahman, Dakka’daki Merkez Cezaevi yetkililerinin kendisini arayarak babasının idam edildiği haberini ilettiklerini bildirdi. Rahman, Cemaat-i İslami mensuplarını itidalli olmaya davet ederek, şöyle konuştu:
“Bütün aile mensupları olarak metanetli ve güçlü olmaya çalışıyoruz. Sabretmekten başka çaremiz yok. Babamızın şehit olduğuna inanıyoruz. Onun göstermiş olduğu yolu takip edeceğiz. Bütün Müslümanları babam için dua etmeye davet ediyorum.”
Rahman, ülke genelinde binlerce yerleşim merkezinde Cemaat-i İslami mensupları sokağa çıkarak kararı protesto ettiğini ancak güvenlik güçleri tarafından engellendiklerini söylemişti.
Bangladeş'te aralarında Cemaat-i İslami'nin de bulunduğu 18 muhalefet partisi, hükümetin baskıları nedeniyle ülkede özgür bir ortam olmamasını gerekçe göstererek 2014 yılı başında yapılan genel seçimi boykot etmişti. Seçimlere yalnızca iktidardaki Avami Birliği ile onu destekleyen 7 parti katılarak parlamentodaki sandalyeleri elde etmişti.
KARAR GÖZDEN GEÇİRİLMEDİ
Geçen Perşembe Yüksek Mahkeme, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan sorumlu tutulan Nizami hakkındaki idam kararını bir kez daha onamıştı. Dört yargıçtan oluşan mahkeme heyetine başkanlık eden Surendra Kumar Sinha, mevcut hükümet tarafından kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırılan Nizami'nin kararın yeniden gözden geçirilmesi için yaptığı başvurunun reddedildiğini açıklamıştı.
Kararla, eski İçişleri Bakanı Nizami hakkındaki iç hukuk yolları tükenmişti. Nizami, devlet başkanından af talep etme hakkına sahipti ancak bu yolu kullamadı. Daha önce Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından idama mahkum edilen Cemaat-i İslam liderlerinden Abdülkadir Molla, Muhammed Kamaruzzaman ve Ali İhsan Mücahid de af talebinde bulunmamış ve asılarak idam edilmişlerdi.
TEMYİZ DOSYAYA BAKMADI BİLE
Cemaat-i İslami'nin gençlik kolunun lideri olduğu ve bağımsızlık savaşı sırasında da Pakistan ordusuna destek verdiği ileri sürülen El-Bedr güçlerinin komutanlığını yapan Nizami, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından Pakistan ordusuyla iş birliği yapmak ve sivillere yönelik eylemlerin aralarında bulunduğu 16 suçlamayla yargılanmıştı. Mahkeme, 2014'te Nizami'yi ölüme mahkum etmişti. Nizami kararı temyiz etmiş, ancak Yüksek Mahkeme, 6 Ocak'ta kararı onamıştı.
Yüksek Mahkemenin kararını açıklamasının ardından Cemaat-i İslami'nin Başkan Vekili Makbul Ahmed ve Genel Sekreter Vekili Şafikur Rahman, halkı cumartesi günü barışçıl gösteri yapmaya, pazar günü de 24 saatlik genel greve çağırmıştı.
Lider kadroyu hedef alan yargılamalar ve idamlar
Başbakan Şeyh Hasina tarafından bağımsızlık savaşı sırasında işlendiği iddia edilen suçların cezalandırılması için 2009'da kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, şimdiye kadar 19 kişi hakkında karar aldı. Bunların büyük bir kısmı, ülkenin İslami değerleri savunan en büyük partisi Cemaat-i İslami liderlerinden oluşuyor.
Mahkeme tarafından suçlu bulunan ve idam cezasına mahkum edilen ilk kişi, Cemaat-i İslami Partisi'nden Abdülkelam Azad olmuştu. Ülkeden ayrıldığı için gıyabında yargılanan Azad, Ocak 2013'te idam cezasına çarptırılmıştı.
Partinin Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla, Şubat 2013'te ömür boyu hapse mahkum edilmiş, 17 Eylül'de cezası Temyiz Mahkemesi tarafından idama çevrilmişti. Molla, 12 Aralık 2013'te cezası infaz edilen ilk Cemaat-i İslami lideri olmuştu. Mahkemenin 90 yıl hapse mahkum ettiği Cemaat-i İslami'nin 92 yaşındaki lideri Gulam Azzam da 23 Ekim'de hapishanede ölmüştü.
YALAN BİR DOSYA HAZIRLANDI
Hasina hükümetinin kurduğu mahkeme, 29 Ekim 2014'te Azzam'ın ardından partinin liderliğini üstlenen Nizami'yi, 2 Kasım 2014'te de partinin Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Mir Kasım Ali'yi bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan idama mahkum etmişti. Cezası, Yüksek Mahkeme tarafından 3 Kasım 2014'te onanan partinin Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman, 11 Nisan 2015'te idam edilmişti.
Mahkeme, 18 Şubat 2015'te Cemaat-i İslami Partisi liderlerinden Abdus Sobhan'ı dokuz suçlamanın altısından suçlu bularak idama mahkum etmiş, 16 Temmuz'da da bağımsızlık savaşı sırasında Pakistan ordusu tarafından kurulan Rızakar milis kuvvetlerine üye olduğu kaydedilen Furkan Malik'e ölüm cezası vermişti. Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreteri Ali İhsan Mücahid'e 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle verilen idam cezası, 16 Haziran'da Yüksek Mahkeme tarafından onanmıştı.
DİKTATÖR HASİNA HÜKÜMETİ
Bazı muhalefet partileri ve uluslararası gözlemciler, Hasina hükümeti tarafından kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin adil yargılama standartlarına uymadığını ve siyasi kararlar aldığına dikkati çekiyor.
HÜKÜMET KEYFİ İDAM KARARI ALIYOR
Cemaat-i İslami Partisi de lider kadrosuna yönelik mahkeme kararlarının siyasi olduğuna işaret ederek, halkı Hasina hükümetinin "devlet terörüne" karşı çıkmaya çağırıyor. Parti yetkilileri, hükümetin muhalifleri bastırmak için kitlesel cinayetler, keyfi tutuklamalar, yargısız infaz ve işkence gibi suçlar işlediğini belirtiyor.
HİÇBİR SİLAHLI GRUBA ÜYE DEĞİLDİ
Cemaat-i İslami yetkilileri, bağımsızlık savaşının ardından 1973'te çıkarılan Savaş Suçları Kanunu'na göre ancak silahlı savunma ya da yardımcı gruplara üye kişilerin savaş suçları ya da insanlığa karşı suç işlemekten yargılanabileceğini, buna karşın üyelerinden hiçbirinin silahlı gruplara üye olmadığını, dolayısıyla bu suçlamalarla yargılanamayacağını vurguluyor.
BANGLEDEŞ NASIL BAĞIMSIZ OLDU?
Hindistan'dan 1947 yılında ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Pakistan'ın doğusu ile batısı arasında 1971'de başlayan iç savaş, bağımsız Bangladeş devletinin kurulmasıyla son bulmuştu. Pakistan, ülkenin doğusundaki halkın bir bölümünün bağımsızlık talep etmesi üzerine bölgeye çok sayıda asker göndermişti. İç savaş sırasında Doğu Pakistan'dan yaklaşık 10 milyon sivilin evlerini terk ederek Hindistan'a göç etmesi üzerine Hindistan hükümeti, Aralık 1971'de bugünkü Bangladeş olarak bilinen Doğu Pakistan'ı işgal etmişti. Pakistan askerlerinin Dakka'da Hindistan güvenlik güçlerine teslim olmasının ardından 16 Aralık 1971'de Doğu Pakistan yeni adıyla Bangladeş olarak bağımsızlığını ilan etmişti. Yaklaşık 9 ay süren bağımsızlık savaşı sırasında 3 milyondan fazla kişi yaşamını yitirmiş, milyonlarcası yaralanmıştı.
AMAÇ İSLAM'A SALDIRMAK
Cemaat-i İslami gibi silaha bulaşmamış grupları önce dünya kamuoyunda belirli medya gruplarıyla iş birliği içine girerek kötü gösterip ardından bunu İslam'la ilişkilendirmek istiyorlar. Dünyada İslamafobyayı yaymak ve Müslümanları yapmadıkları bir iş üzerinden yargılamaları en büyük işleri. Tıpkı Mısır'da İhvan'a yaptıkları gibi. Cemaat-i İslami, İhvan gibi grupları tasfiye edip IŞİD gibi terör örgütleriyle dünyada bir İslam algısı oluşturmak isteyenler Mısır'da darbe yparak Sisi'yi, Bangladeş'te Hasine gibi kişileri kullanıyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da kararı kınamıştı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da cuma günü Eyüp Belediyesi hizmet binası ve toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Bangladeş'te 75 yaşında bir mücahide, hiçbir dünyevi günahı olduğuna inanmadığımız insana idam kararı veren zihniyeti lanetliyorum. Her türlü girişimde bulunmuş olmamıza rağmen burada kinin, nefretin bu denli yaygınlaşmasını ve şu ana kadar bu tür idamları yapan bir anlayışı ben ne demokratik bir anlayış, ne de adil bir yönetim olarak görüyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Muhaliflere baskı ve seçmensiz seçimler
Bangladeş’te iktidarda bulunan Avami Partisi muhalif tüm unsurlara baskı kuruyor. Cemaat-i İslami partisi bu baskıyı en çok hisseden unsur.
İki ay önce de Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla uluslarası baskılara rağmen idam edilmişti.
Ocak ayı başında ülkede yapılan seçimleri de başını Bangladeş Milliyetçi Partisi’nin (BMP) çektiği, aralarında merkez, sol, sağ ve İslamcı partilerin de olduğu 18 parti boykot etti.
Katılım oranı yüzde 10’da kaldı. Seçimi iktidardaki Avami partisi kazandı.
Ardından da Milliyetçi Parti'nin üç yöneticisi başkent Dakka'da gözaltına alındı.
Cemaat-i İslami liderinin idamı protesto edildi
Bangladeş'te Cemaat-i İslami lideri Nizami'nin idam edilmesi Anadolu Gençlik Derneği üyelerince Saraçhane Parkı'nda protesto edildi.
Bangladeş'te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami partisinin lideri Motiur Rahman Nizami'nin idam edilmesi, Ankara'daki Bangladeş Büyükelçiliği önünde protesto edildi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Ankara Şubesi, İHH Ankara İnsan Hakları ve Hizmet Derneği ile Cansuyu Derneği Ankara Temsilciliğine mensup bir grup, Cemaat-i İslami Partisi lideri Nisami'nin idamını protesto etti.Grup adına açıklama yapan AGD Ankara Şube Başkanı Hasan Karaman, Nizami'ye verilen idam kararının hukuk dışı olduğunu belirterek Bangladeş halkı ve Cemaat-i İslami mensuplarına yönelik baskı, yıldırma ve sindirme politikalarının Bangladeş'e barış getirmeyeceğini söyledi.
Karaman, Cemaat-i İslami üyelerinin hiçbir şiddet olayına başvurmadan barış ve adaletten yana bir duruş sergilediğini vurgulayarak şunları kaydetti:"Hukuk, halkın meşru taleplerine ya da tercihlerine karşı en acımasız bir şekilde yaptırımlar uygulanarak işletilemez. Zulüm ilelebet devam edemez. Dünyanın vicdanında yer bulmayan, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, darbeci ya da baskıcı rejimlerin gölgesinde kalınarak alınan idam kararları ile Bangladeş'te barış ve huzur ortamının tesis edilemeyeceği açıktır. İnsan varlığına değer vermek inancımızın gereğidir ve kendilerinde bu inanca ait iz taşıyan herkesi aklıselimle hareket etmeye çağırıyoruz."Protestoya katılanlar, "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık" ve "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları attı.
MOTİUR RAHMAN NİZAMİ KİMDİR?
31 Mart 1943 senesinde doğan Motiur Rahman Nizami, Dakka Üniversitesi'nde eğitim aldı. Cemaat-i İslami partisi içerisinde İslami faaliyet yürüten Motiur Rahman Nizami, Gulam Azzam'ın ardından Cemaat-i İslami hareketinin liderliğini üstlendi.
2014'TE İDAMA MAHKUM EDİLDİ
Nizami, 2014 yılında, Bangladeş'in Cemaat-i İslami liderlerini idam etmek için kurduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından idama mahkum edildi.
BAŞVURU REDDEDİLDİ
Ardından Nizami'nin, 2014'te kendini idama mahkum eden kararın gözden geçirilmesi için yapılan başvuruyu reddeden mahkeme idam kararını onadı.
MAHKUMİYET NEDENİ
Bağımsızlık savaşı sırasında Pakistan ordusuna destek verdiği ileri sürülen El-Bedr güçlerinin komutanlığını yaptığı belirtilen Nizami, Pakistan ordusuyla işbirliği yapmak ve sivillere yönelik eylemlerin aralarında bulunduğu 16 suçlamayla yargılanarak idama mahkum edilmişti.
haber7
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...