Shakespeare hiç eksik olmaz sahnelerden. İstanbul’da bu sezon da öyle. Önce oyunları ve sonelerinden iki kolaj yer aldı. Oyun Atölyesi’nde Kemal Aydoğan bir erkeğin hayatını 7 çağa ayıran bir müzikal çıkardı. Haluk Bilginer her zamanki gibi harika bir performansla sundu, sunuyor.
Bir başka uyarlama Aysa Prodüksiyon’dan geldi. Bu kez başrolde aşk vardı. Kemal Kocatürk derledi, yönetti, “Aşk Sözleri” çıktı ortaya.
Sadece bunlar değil. Shakespeare’in izine başka yazarların kaleminden çıkma çok başarılı iki oyunda daha rastladık. Muhteşem Yıldız Kenter’in yönettiği, oynadığı “Kraliçe Lear”de bolca Shakespeare vardı tabii ki. Şehir Tiyatroları’ndaysa bir komedinin çıkış noktasıydı. “Tarla Kuşuydu Juliet”, “Romeo ve Juliet ölmeseydi, evlenselerdi halleri nice olurdu?” sorusuna çok eğlenceli bir cevaptı.
Şimdi sıra tam bir Shakespeare oyununda. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda artık sadece kurgu “Romeo ve Juliet”i değil, gerçeğini de izlemek mümkün. Shakespeare’in efsanevi aşıkları 17 Mart’ta seyirciyle buluşuyor.
Romeo ve Juliet, düşman ailelelerin çocuklarıdır ama birbirlerini ölesiye severler. Hem de kelimenin gerçek anlamıyla. Ve bu yüzden ölümsüz aşkın sembolü olurlar. Oyunu Şehir Tiyatroları’nda Kemal Başar sahneye koyuyor. Başar, Romeo ve Juliet’i daha önce Romanya ve Van Devlet Tiyatrosu’nda sahnelemişti. Şimdi oradaki başarılarını İstanbul’a taşıyor. Oyun ne kadar edebiyatın en romantik eserlerinden biri olsa da Kemal Başar, daha sert, bugünün gençlerini anlatan bir anlatım tercih ettiğini söylüyor.
Juliet rolünde Ece Özdikici var. Özdikici çok sayıda aday arasından seçilmiş. Romeo’yu ise Mert Turak canlandırıyor. Turak, 2007 yılından bu yana “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”da başroldeydi; şimdi bir kez daha çok önemli bir oyunda gözler onun üstünde olacak.
Romeo ve Juliet 17 Mart’ta Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi’nde ilk kez perde diyecek. 28 Mart’a kadar da aynı sahnede. Biletlerse neredeyse bitmiş durumda.