Sıtkı Usta İçin Japonya'dan Geldiler 

Bazı insanlar vardır ki hayatta bir derviş gibi yol alırlar. Kütahyalı dünyaca ünlü çini sanatçısı Sıtkı Olçar da o isimlerden. Sıtkı usta, eserleriyle sanatına, insanlığıyla da kendine hayran bırakır karşısına çıkanları. Bir selamıyla, tebessümüyle kuruluverir gönül tahtına. Sıtkı ustanın çinileriyle tanışanlar, daha sonra gördüğü her çinide onun çalışmalarındaki özgünlüğü, zarafeti, geleneği ve evrenselliği arar. Çini sanatının yaşayan en önemli ustalarından Sıtkı usta için dün Kütahya Hilton Oteli'nde "Çini Ustası Sıtkı Olçar ve Kütahya Çiniciliğine Katkıları" başlığı altında sempozyum ve panel düzenlendi, sergi açıldı.

KÜSAV (Kültür Sanat ve Sanat Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı) öncülüğünde gerçekleştirilen etkinlikte ilk konuşmayı Sıtkı Olçar yaptı. Bugün bulunduğu yere 37 yılda tırnaklarıyla kazıyarak geldiğini söyleyen Olçar, özellikle ekonomik ve bürokratik anlamda yaşadığı sıkıntıları bundan sonra yaşamamayı arzu ettiğini belirtti. Gözünün içi gülen, heyecanı her halinden belli olan, bütün davetlilerle tek tek ilgilenen usta, adına böyle bir etkinlik gerçekleştirilmesinden oldukça memnundu. Şu ana kadar birçok yerde sergi açmasına rağmen memleketinde eserlerini sergileyemeyen Olçar, Kütahyalı yöneticilerin sanatına yeterli desteği vermediğini söylerken buruktu. Fakat o, buna rağmen sanatına ilham kaynağı olan Kütahya'dan hiç kopmadan yol almayı tercih etti. Yakın bir tarihte Tunçbilek Belediye Başkanı Mutahhar Temel tarafından Kütahya'nın Tunçbilek ilçesinde bir caddeye 'Sıtkı Olçar Caddesi' isminin verilmesi de onu oldukça mutlu etmiş görünüyor.

Sempozyuma Prof. Dr. Ara Altun, Prof. Dr. Gönül Öney, Prof. Dr. Kenan Mortan, Prof. Dr. Sitare Turan Bakır, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, çinici Rıfat Çini, Sadberk Hanım Müzesi Müdürü Hülya Bilgi, Yrd. Doç. Dr. V. Belgin Demirsar Arlı, seramik sanatçısı Yoshiyuki Matsusuo gibi isimler konuşmacı olarak katıldı. Mikrofonu her alan, Sıtkı ustanın sanatındaki başarısı kadar onun yaşadığı bölgeye, geleneklerine ve insanlarla olan ilişkilerine atıfta bulunmayı ihmal etmedi. Öyle ya modern zaman dervişi olarak sadece sanatıyla konuşulmayacak kadar çok yönlü biriydi Sıtkı Olçar. Program 'Sıtkı Olçar Belgesel gösterimi' ile başladı. Sıtkı ustanın daha genç bir sanatçıyken çiniye olan merakı, 1973 yılında kurduğu 'Osmanlı Çini' atölyesindeki çalışmaları, evlenecek kızların çeyizlerini dizmesi, köy çocuklarıyla kurduğu diyalog, ustanın 'insanca' yaşamının küçük bir özeti gibiydi.

UNESCO 'Yaşayan İnsan Hazinesi' ödüllü sıra dışı seramik sanatçısı Sıtkı ustanın eserleri bugün dünyanın farklı bölgelerinde 300'den fazla koleksiyonda yer alıyor. Olçar, çalışmalarında İznik ve Kütahya örneklerini ele alarak yeni biçim ve öz arayışlarıyla yol aldı. Katılımcılardan Prof. Dr. Ara Altun'un, geçmişe ait olanı bambaşka bir bakış açısıyla değerlendiren Sıtkı ustanın Türk çini sanatında yeni bir soluk olduğunu vurgulaması da ustanın bundaki başarısını gösteriyor. Prof. Dr. Gönül Öney, evliliğinin 55. yılında Sıtkı ustanın (evliliklerinin kaplumbağa gibi uzun ömürlü olması temennisiyle)armağan ettiği çini kaplumbağaları anlatırken onun eskimez dostluğuna atıfta bulundu. Mahmut Evkuran, Sıtkı ustayı 'yaşayan bir kültür hazinesi', Kütahya Milletvekili Soner Aksoy ise 'halk kahramanı' olarak tanımladı.

Etkinliğin en dikkat çekici konukları ise Sıtkı ustanın hayranı olan 10 kişilik Japon grubu oldu. Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Japon çini sanatçısı Yoshiyuki Matsuo, zengin kültür ve tarihi olan Türkiye'ye ilk defa Sıtkı usta sayesinde geldiğini söyledi. Uluslararası anlamda kabul gören eserlerini sadece 'Sıtkı' olarak imzalayan Sıtkı ustanın çiniciliğe farklı bir boyut kazandırdığı bu sempozyumda bir kez daha dile geldi. Herkes ustanın yanında olmaktan, usta ise dostlarını ve sanatseverleri orada görmekten mutluydu.

Zaman