TMSF Başkanı Ahmet Ertürk görevden ayrılacağı tarih olan 31 Ocak 2010’dan önce yapılan tüm çalışmaları kamuoyuna açıkladı.TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, görevden ayrılacağı tarih olan 31 Ocak 2010’dan önce, batık 25 bankayla ilgili yapılan çalışmaları, “Raf Temizliği” adı verilen bir projeyle kamuoyuna açıkladı. Projenin, 6 yıllık görev süresi sonunda yapılan işlerin bir envanteri olduğunu belirten Ertürk, iki yıllık bir çalışma ile 25 bankanın son profillerini de ortaya koydu. Bunun maliyetinin toplam 435 bin lira olduğunu dile getiren Ertürk, 1994’ten başlayıp 2003’e kadar olan süredeki bankacılık krizinin sebeplerini de her yönüyle ortaya koydu.
FATURA 65 MİLYAR DOLAR
Ertürk, bankalara, 6.5 milyar doları İmar Bankası’na olmak üzere 30 milyar 183 milyon dolarlık kaynak aktarımı yapıldığını, buna karşılık gerçekleşen tahsilatın ise 18.5 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi. Bankacılık sisteminin 1994’ten 2003 yılına kadarki dönemde Türkiye ekonomisine maliyetine ilişkin olarak, “Bankalara 30 milyar dolara ulaşan kaynak aktarılmış. Bu faizlendirilmesi halinde ve tabii kur düzeyine bağlı olarak 50 milyar dolar ile 65 milyar dolar arasında değişen bir rakama ulaşmakta” dedi.
VİCDANIM RAHAT
“Vicdanım çok rahat. 6 yılda vicdanımı sızlatacak herhangi bir süreç yaşamadım” diyen Ertürk, verdiği mesajlarda TMSF’nin, bir ezberi bozduğunu, bankacılık sisteminin kendisini düzeltmesine katkılar sağlandığını ve en önemlisi kamuoyunda yaratılan algı ile usulsüzlük ve yolsuzlukların kimsenin yanına kâr kalmayacağının ortaya konulduğunu” vurguladı. Ertürk, “Bundan sonra ne yapacaksınız” sorusuna, “Her soruya cevap verdim. İşte bu soruya kendim de cevap veremiyorum. Çünkü bilmiyorum” yanıtını verdi. Görevinin uzatılması için yasal değişiklik gerektiğini belirten Ertürk, açıkça söylemese de işine devam konusuna sıcak baktığı izlenimi verdi ve şöyle devam etti.
TOPRAK’A ELEŞTİRİ
“Onbinlerce dava ile uğraşıyoruz. Yargı denetimi yasal bir denetim olsa da idare denetimden de geçmek çarpıklık oluşturuyor. Mesela, Toprak Grubu ile olan süreç, yargı denetiminde lehimize çıktı ama süreç devam ediyor. Borçlular görevimizi yapamaz hale getirmek için suç duyurusunda bulunup konunun Başbakanlık Denetim Kurulu’ndan geçirmeye çalıştılar. “Pamukbank’ın Halkbank’a devri, katkısı anlamında önemli bir projeydi. Türkbank, karanlık 10 yılın simgesiydi. Tasfiyeye kadar olan süreç birçok ipucu barındırıyor. “İmarbank, sadece bizde değil dünya bankacılık tarihi açısından da sihirbazlık ve canbazlık hikayesidir. İki paralel banka vardı. 600 milyon dolarlık mevduat yükümlülüğü görünürken, şok olduğumuz gerçeği sonra öğrendik. Ayrı bir yazılımla sadece bazı yöneticilerin bildiği 6 milyar dolarlık bir yükümlülük ortaya çıktı.
iŞiMiZi YAPTIK TEHDiT ETMEDiK
Daire Başkanı ve projenin lideri Ahmet Mutlu’nun sunumuyla başlayan toplantıda, daha sonra söz alan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, özetle şu konuların altını çizdi: “TMSF’nin ilk vizyonu, Türkiye’ye başarı öyküsü armağan etmekti, daha sonra tarihsel anlamda sistemin istikrarına katkıda bulunma noktasına gelindi. En çok uğraştığımız alan, çatışma yönetimi yapmaktı. Yetkimizi ve haklarımızı kullanırken, borçlular ödemekten kaçınmak için sık sık ‘TMSF, bizi tehdit ediyor’ süreciyle karşılaştık.”