TRT'DE EMEKLİLİK YAŞINI GEÇMİŞ 1000 CİVARINDA BASTONLU ÇALIŞAN VAR! YILMAZ YİNE ANAVATAN'A YÖNELDİ! 

TRT'de 1000 bastonlu adam!

TRT’de sabah işe gelip, akşam evinin yolunu tutan 1000 civarında emeklilik yaşını geçirmiş personel var. Yaşları 60’ı geçen TRT çalışanlarının emekli olmamalarının sebebi, bir yılda aldıkları 6 ikramiye ve teşvik aylığı. Emekli olurlarsa bu haklarını kayıp edecekleri için bastonla bile olsa işe gelmeye devam ediyorlar.. Baston ifadesini laf olsun diye yazmadık. Resmen yaşlılıktan dolayı baston kullanan TRT çalışanları var. Oysa, TRT’deki bastonlu dedeleri yüzünden istihdam edilemeyen binlerce işsiz gencin hak gaspını küçük bir düzenlemeyle kurtarmak mümkün. Özlük hakları yeniden düzenlenerek 1000 civarında bastonlu TRT çalışanı emekliye sevk edilebilir. Zararı yok, emekliye sevk edilenlerin maaşlarına bir parça zam da yapılsın.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın PKK’ya yönelik, 'Gelin, düz ovada siyaset yapın' çağrısı ekseri bir çoğunluk tarafından tereddütle karşılandı. Ağar’ın bu açılımına temkinli yaklaşanlara göre PKK; hem ova, hem de dağda sözlü ve silahlı siyaseti zaten yapıyordu. Ağar’a hak verenlere göre de,'Bu çağrı PKK’ya yeni katılımların önünü kesecek' şeklinde yorumlandı. DYP Liderinin bu söylemine ilk somut yanıt DTP’den geldi.. Demokratik Toplum Partisi (DTP) yöneticileri, belediye başkanları ve meclis üyelerinin 2 gün önce başlattığı 'Ankara yürüyüşü' nün asıl hedefi 'Konya Ovası’nda kamp kurmak. Yani, örtülü olarak, 'işte düz ovaya indik!..' mesajını verecekler. (tabii fırsatını bulurlarsa) DTP’li yetkililerin kampla ilgili izinlerini de sessizce aldıkları belirtiliyor. DTP’lilerin, son anda bir değişiklik yapmazlarsa, 'Konya Ovası'nda gerçekleştirmeyi düşündükleri kamp çalışmasının siyasi anafora nasıl katkı yapacağını beraberce göreceğiz. Kimbilir? Belki de bazı siyasiler çadır kurup DTP’lileri şimdiden beklemeye başlamışlardır bile!..

Keskin viraj
Mesut Yılmaz’ın Erkan Mumcu ile olan kısa flörtü bir süre önce bitmişti. Matematiksel düşünen Yılmaz’ın hesapları, duygusal karar veren Mumcu’yla uyuşmadı. Mumcu’nun rest sayılabilecek sözleriyle dostlukları başka bir bahara ertelenmişti. Anavatan’dan beklediğini bulamayan Mesut Yılmaz, yüzünü Demirel’e döndü ama yeni oluşum çabaları da bir türlü sonuç vermedi. Ankara’da konuşulanlara göre Yılmaz direksiyonu yeniden Anavatan’a çevirdi. Yılmaz’ın hangi hamlelerle Anavatan’a yönelik bir çalışma yürüteceği henüz bilinmiyor. Diğer yandan Anavatan’da Mumcu’nun sürpriz çıkışı oldukça dikkat çekici. Erkan Mumcu’nun, 'Sine-i millete dönebiliriz' mealindeki sözleri, Miraç Akdoğan ve Safter Edip Gaydalı gibi istifayı düşünenen Anavatan’lı Milletvekillerini durdurmaya yönelik psikolojik bir adım gibi görünüyor. Mumcu, bu çıkışla Anavatan’lı Milletvekillerine, 'Gerekirse hepinizi külliyen gözden çıkarabilirim. Anavatan kurumsal bir kimliktir' mesajını verdi.
Yazarın Notu : Erkan Mumcu bir süre önce basına kapalı parti toplantısında Milletvekillerine hitaben, 'İsteyen gidebilir' restini çekti. Belli ki; istifa dedikoduları canını sıkmış. Mumcu, köşeye sıkıştırılmayı kabul etmeyen bir kişilik. Böyle durumlarda yorganı, pireyi, evi, barkı, kasabayı tamamen yakabilir. Tabii, Mumcu’nun duygusal olması zayıf olduğu anlamına gelmiyor. Hatta, güçlü tarafı da denebilir. Muhatabında samimiyetsizlik ve tehdit yakaladığında kırıcı olabiliyor. Samimiyetine ikna olduğu insanların en sert eleştirilerine bile tahammül gösterdiğini yazmadan geçemeyiz. Bunlara gazeteciler de dahil!..