Kurumlar arası çatışma, medyadaki bitmez tükenmez uzlaşmazlık, herkesin düşmanımın düşmanı dostumdur mantığına gittikçe saplandığı bir ortam… Son günlerdeki Türkiye fotoğrafı bu şekildeydi.
Fakat İsrail’in Türk büyükelçisi şahsında Türkiye’ye yaptığı aşağılık oyun karşısında bu ezber birden dağıldı.
İktidarı muhalefetiyle herkes tek ses oldu…
yandaş ya da değil, neredeyse tüm medya ortak dile döndü (Tabii içimizdeki İsrailli Şirin Payzın’ın CNN Türk’te İsraillilerin bile savunamadığı o aşağılık tavrı savunması ve Zaman Gazetesi’nin Irak savaşında ABD zulmünü görmeyişi gibi bu olayı da ‘görmemeye çalışması’nı dışarıda tutarsak…)
Halk uzun zamandan beri partiler üstü bir reflekse büründü.
İsrail’in cılız sözde özrü kabul edilmedi, Cumhurbaşkanı Gül İsrail’in akşama kadar “adam gibi” özür dilememesi halinde Büyükelçi Çelikkol’un geri çağrılacağını açıkladı, Dışişleri Gül’ün bu sözünün talimat olarak kabul edildiğini ifade etti, Tüm Türkiye bu ortak yavırda birleşti ve…
İsrail RESMEN ÖZÜR DİLEDİ.
Bu özürle İsrail yaptığı alçaklığın bedelini tüm dünyaya rezil olarak öderken Türkiye KAZANDI.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |