Muharrem İnce’yi kamuoyu Meclis’te yaptığı 11 dakikalık konuşmayla tanıdı. O konuşma özellikle Doğan Medya grubu yayınlarında tekrar tekrar döndürüldü, sonra tüm sanal aleme yayıldı ve İnce bir anda siyasi yıldız oldu.
Ve o popülarite yeni dönemde CHP Grup Başkanvekilliğine kadar taşıdı. Gerçi az biraz eyyam kokan ve tribünlere oynayan açıklamalardan başka pek bir varlık gösteremedi ama son günlerde Hakan Şükür’e uyguladığı markajla alkış toplamayı başardı.
Bakın nasıl çıkarıyordu Şükür’ün yorumculuk bilançosunu İnce: “11 milyar lira maaşı beğenmeyip, 200 milyar liraya TV’de yorumculuk yapan bir milletvekili, 4 komisyon toplantısının 3’üne katılmayan, 35 açık oylamanın 25’inde oy kullanmayan, soru önergesi ve araştırma önergesi bulunmayan, bir defa bir dakikalık konuşma yapan bir milletvekilinin aldığı maaşla, aldığı ek TV yorumculuğuyla, Nöbel Ödülü alan bir Türk doktorununun adaleti var mı? AKP’nin programına, felsefesine uygun mu bu ücret dengesi?”
İşte bu fikri takip Şükür’ü o kadar rahatsız etti ki Meclis Başkanı’ndan gelen eleştirilere bile “Beyefendiye sorulmuş gerisi laf” diye umursamaz bir tavırla yanıt verirken İnce’nin eleştirilerine duyarsız kalamadı ve dava açmakla tehdit etti.
Ve İnce bu ısrarlı fikri takibiyle KAZANDI.