Türkiye Krizin Neresinde 

Türkiye Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı ve Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) Konseyi Üyesi Masum Türker, Türkiye'deki ulusal sermayeye sahip çıkılması halinde küresel krize bağlı olarak yaşanan durgunluğun minimum seviyeye çekilebileceğini bildirdi.

Türker, Sosyal Demokrasi Derneği Mersin Şubesi tarafından Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Türkiye Ekonomik Krizin Neresinde?'' konulu panelde yaptığı konuşmada, ABD'deki finans sektöründe başlayan krizin Türkiye'de her sektörü az-çok demeden etkisi altına aldığını söyledi.

Kriz yaşanacağının geçmiş dönemlerde belirli işaretleri belirlendiğini anlatan Türker, ''Türkiye'de kriz yaşanacağını ilk hisseden kurum, 2006 yılında Koç Holding oldu. Bu nedenle de Migros'u yabancı şirketlere sattı'' dedi.

Ancak bir çok şirket gibi vatandaşların krizi bu kadar geç hissetmesinde Türkiye'deki faiz oranlarının yüksek olmasından kaynaklandığını dile getiren Türker, şöyle devam etti:

''2001 yılında kredi kartı borçları 6-7 milyar dolarken, bugün 159 milyar dolara ulaştı. Yani bankalarımız da önemli bir alacak kaygısına düşmeye başladı. Ancak yurt dışındaki gibi Türkiye'deki bankaların batmamasının bir tek nedeni var. O da bankaların alacaklarının yarısından fazlasının yüksek faizli bireysel borçlar olması. Eğer alacaklar bireysel değil de kurumsal olsaydı, bizim bankalarımız da batardı.''

TÜRMOB bünyesinde bir kriz masası oluşturduklarını ve burada kriz dönemlerinde neler yapılması gerektiğine dair bir rapor hazırlandığını hatırlatan Türker, ''Bu çalışmamızla iş adamlarının sendikası gibi kendimizi riske atacağız. Bunu (Neden yapıyorsunuz, sizin çıkarınız ne?) diye soracak olursanız, bizim müşterilerimizin yüzde 95'ini KOBİ'ler oluşturuyor. Krizin en ağır faturasını çeken KOBİ'lerin iş kaybı yaşaması bizim de sıkıntı çekmemize neden olacak. O yüzden gücümüz yettiği kadar, iş adamlarımızın sesi olmaya çalışacağız'' diye konuştu.


ÖRDEK, HOROZ VE TAVUK ÖRNEKLERİ
Krizin gelişimi ve etkilerinin azaltılması noktasında örneklerin verildiği panelde Türker, şunları kaydetti:

''Aranızda hiç ördek yumurtası yiyen var mı bilmiyorum ama, aslında ördek yumurtası tavuk yumurtasından daha lezzetli. Fakat hiç kimse bunun farkında değil. Neden? Çünkü tavuk yurtlamadan önce çıkardığı seslerle tüm dikkatleri üzerine çeker. Ördek ise bir köşeye gidip, sessizce yumurtlar. Bu nedenle de kimse ördeğin yumurtasının lezzetli olduğunu bilmez. O nedenledir ki, bizlerde sıkıntılarımızı her platformda dile getirip, sesimizi duyurmalıyız. Çünkü Türkiye, ulusal sermayemize sahip çıktığımız zaman, durgunluğun etkilerini minimuma çekebilir.''

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Altuğ da yatırımcıları horoza, üreticileri ise tavuğa benzeterek başladığı konuşmasında, şöyle konuştu:

''Bir tavuk çiftliğinde daha fazla yumurta almak için tavuğun boğazını sıkmaya gerek yok. Üretici olan tavuğun moralini yükseltip, yatırımcı olan horozun da yemini çoğaltırsanız, yumurta sayısı otomatik olarak artar. Ama bugün Türkiye'de moralimizi artırıp, yatırım için finansmanımızı geliştirmek yerine herkesin boğazı sıkılıyor. Oysa ki böyle bir yöntemle verim artmaz aksine düşer.''

Türkiye'deki 70 milyon insandan 13 milyonunun işsiz olduğuna işaret eden Altuğ, şunları kaydetti:

''Şimdi televizyonlarda çıkanlar, (Bizim her şeyimiz iyiydi, ama ABD'de başlayan kriz, her şeyi mahvetti) demeye çalışıyor. Bunları söyleyenlerin doğruları söylediğini kabul edersek, neden bu kadar işsizimiz vardı? Bunların cevaplarının da verilmesi gerekir. Ama durum böyle değil. Durum, yaşanan sıkıntının faturasının küresel krize çıkarılması çalışması.

Kriz Türkiye'ye bunca olumsuzluk getirirken aslında bir takım iyilikleri de oldu. Yani aslında krizin ithalatı azaltma ve stoktaki malların eritilmesi noktasında olumlu etkileri de oldu. Bunları da inkar etmemeliyiz.''