Hava sıcaklıklarının artması, gıda zehirlenmelerini de beraberinde getiriyor. Paketli gıdalar ile hijyenden uzak ortamlarda üretilen besinlerin tüketimiyle birlikte, hastanelerin acil servislerine, kusma ve ishal şikayetiyle başvuranların sayısı her geçen gün artarken, toplu bulunulan alanlar, satış noktaları ya da çeşitli alanlarda, sıcakta veya uygunsuz şekillerde bekletilen, pişirilen gıdaların zehirlenmelere yol açabildiğini söyleyen Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Ergenç, “Yaz aylarında özellikle sıcak havalarda gıda zehirlenmelerine çok sık rastlıyoruz. Acil servise çok sık şekilde ishal, bulantı, kusma, karın ağrısı şikayetleriyle vatandaşlarımız geliyor. Tabi havaların ısınmasıyla beraber soğuk zincir uygulamalarına dikkat edilmemesi ve alınan besinlerde hijyen kurallarına uymadan besinlerin tüketilmesi mikroorganizmaların artışına sebebiyet vererek ishal vakaların artmasına neden oluyor” dedi.
"ÇOCUK, YAŞLI VE KRONİK HASTALAR DAHA DİKKATLİ OLMALI"
Özellikle çocuk, yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunanların sıcak havalardaki beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Ergenç, “Bazı hasta gruplarının bu sıcaklarda çok dikkat etmesi gerekiyor. Yaşlı hastalarımız, çocuk hastalar ve kronik rahatsızlıkları olan hastalarımız, özellikle diyabet ve hipertansiyon hastalarımızın, bu aylarda biraz daha dikkatli olmalarını öneriyoruz. Özellikle ishal başlangıcı olan hastalarımızın, bol sıvı tüketmesi ve güneşe olabildiğince maruz kalmamasını öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
ET, TAVUK VE DONDURMA UYARISI!
Besinlerin saklama ve tüketim durumlarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Hasan Ergenç, gıda zehirlenmesine yol açan besinlerin genellikle et, süt ve süt ürünlerinin yanı sıra dondurma olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “İshal vakalarının görüldüğü besinler genellikle et, tavuk, süt ve süt ürünleri, özellikle dondurma. Dondurma eriyor tekrar geri dondurulup tüketiliyor. Bu tarz besinlerin tüketilmesi, genellikle ishal vakalarında çok sık gördüğümüz besinler. Bu vakaların olduğu durumda da kişilerin en az günde 2.5 - 3 litre civarında sıvı tüketmesi gerekiyor. Hastalığın seyrine ve kişinin kronik rahatsızlığına göre, beslenme problemi veya oral alımın az olduğu hastalarımızın, mutlaka hastaneye başvurmalarını öneriyoruz. Çünkü bu aşırı ishal ve kusmaya bağlı olarak, ileri derecede sıvı kaybına, bu da dolaşım bozukluğuna yol açabilir, hayati tehlike oluşturacak durumlar da ortaya çıkarabilir. Bu nedenle mutlaka ağızdan sıvı alamayan hastalarımızın hastaneye başvurmalarını öneriyoruz. Özellikle dışarıda bekleyen güneş gören, pet şişe içinde uzun süre bekleyen suların tüketilmemesini öneriyoruz.”
"DOKTOR VERMEDEN ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN"
Bilinçsiz antibiyotik kullanımına da dikkat çeken Doç. Dr. Ergenç, “İshal vakalarında en sık görülen virüsler, bakterilere parazitlere bağlı da ishal vakaları görülebilir. Bu nedenle bir sağlık kuruluşuna başvurmadan, antibiyotik kullanılmamasını öneriyoruz. Çünkü alınan antibiyotikler de bu mikroorganizmaların çoğalmasına, hastanın daha da kötüleşmesine sebep olabilir. Bu yüzden kontrolsüz şekilde antibiyotik almalarını önermiyoruz. Bir hekim kontrolünde kullanmalarını tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...