AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, vizelerin kaldırılmamasının AB'yle üzerinde anlaşılan paketteki diğer unsurları da tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.
Strazburg'daki temaslarının ardından Brüksel'e geçen Bozkır, Egmont Sarayı'nda Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders ile görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından ikili, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bakan Bozkır, Belçika'nın Türkiye'nin dostu olduğunu belirterek, iki ülke arasında 15 milyar avroyu bulan bir ekonomik hacim olduğunu söyledi. Belçika Dışişleri Bakanı Reynders ve kendisinin aynı zamanda Türkiye-Belçika Ekonomik ve Ticari Ortak Komitesinin (JETCO) eşbaşkanları olduğuna işaret eden Bozkır, ekonomik ilişkilerin önemine değindi.
Strazburg'da Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Shultz ve bazı parti gruplarının liderleriyle yaptığı görüşmenin ardından Brüksel'e geldiğini belirten Bozkır, yarın da AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile görüşeceğini söyledi. Yarınki görüşmelerde vize serbestisi konusunda yaşanan zorluklardan bir çıkış yolu arayacaklarını vurgulayan Bozkır, "Bu görüşmelerin ardından Türkiye'ye döneceğim ve Türkiye'de bir karar vermeye çalışacağız." dedi.
Terörle mücadele kanunu ile ilgili bazı zorlukların olduğuna dikkati çeken Bakan Bozkır, Türkiye'de çok sayıda canlı bomba saldırısının yaşandığını, çok sayıda insanın öldüğünü, 450'den fazla asker ve polisin şehit olduğunu vurgulayarak, Brüksel'deki saldırılar nedeniyle Belçika halkının bunu anlayacağını düşündüğü söyledi. Böyle bir ortamda terörle mücadele kanununun değiştirilmesi için hareket alanı bulunmadığını ifade eden Bozkır, AB Komisyonu üyeleriyle yapacağı görüşmenin olumlu sonuçlar vermesini umut ettiğini belirtti.
"Siyasi karar, siyasi karardır"
Türkiye ve AB arasında ilişkilerin son zamanda hareketlilik kazandığına atıf yapan Bozkır, şöyle devam etti:
"2013 yılındaki (vize muafiyetiyle ilgili) anlaşmayla 72 kriter belirlendi. Paradigmalar birçok kez değişti. Şu anda mevcut olan paradigma 5-6 konuyla ilgili. Bunlardan biri vize serbestisi. Diğerleri, Geri Kabul Anlaşmasının uygulanmaya konulması, Suriyeli mülteciler için 3 milyar avroluk fon, yeni fasılların açılması, ekonomi ve enerji alanında ortak platformlar kurulması ve zirveler düzenlenmesi. Tüm bu paradigmalar bizi ilişkilerde başka bir seviyeye taşıdı. Avrupa ailesinin içinde olduğumuzu hissettik gerçekten. Önemli kararlar alındı. Hep beraber en büyük tehlikelerden biri olan sığınmacı akınının durdurulmasını mümkün hale getirdik. Bu tarihteki en zor dönemlerden biri. Schengen sistemi ve ülkelerin güvenlikleri bu nedenle tehdit altındaydı. Türkiye ve AB arasındaki bu muhteşem iş birliği sayesinde bir çıkış yolu bulduk."
Varılan anlaşma sayesinde Türkiye'den Yunanistan'a geçen sığınmacıların sayısın neredeyse sıfırlandığını ifade eden Bozkır, "Sığınmacı akışı durdu. 72 kriterin hepsi 5-6 şekilde değerlendirilebilir. Bir matematik hesaplaması söz konusu değil. Yapmaya çalıştığımız bir siyasi karar alınması. Siyasi karar, siyasi karardır." diye konuştu.
"Paketteki diğer unsurlar da muhtemelen tehlikede olacaktır"
Türkiye'nin AB ile müzakerelere AB Komisyonu'nun, Ankara'nın kriterleri yeterli ölçüde yerine getirdiği değerlendirmesinin ardından başladığını hatırlatan Bozkır, vize serbestisinde de Türkiye'nin kriterleri yeterli ölçüde yerine getirdiğinin tespit edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi. AB Komisyonu'nun raporunda şartlara değil bazı beklentilere yer verildiğini ifade eden Bozkır, "Eğer bu unsura (terörle mücadele kanunu) ilişkin bazı zorluklar varsa, geçtiğimiz aylarda karar verdiğimiz paketteki diğer unsurlar da muhtemelen tehlikede olacaktır." ifadesini kullandı.
Reynders ''terör çadırını'' savundu
Reynders, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra Türkiye-Belçika Üçlü Bakanlar Toplantısı'nda alınan kararların uygulanması, bilgi paylaşılması ve yabancı savaşçılar gibi ortak sorunları görüştüklerini kaydetti. Türkiye ve AB arasında varılan anlaşmanın uygulanmasını da görüştüklerini ifade eden Reynders, terör tanımının değiştirilmesi talebi yüzünden bazı zorlukların söz konusu olduğuna dikkati çekti. Reynders, geriye kalan zorlukların üstesinden gelinmesini umut ettiğini belirtti.
Renders, terör örgütleri PKK ve DHKP-C'nin elebaşları ve üyelerinin Belçika'da yaşamaları, PKK'nın televizyon kanallarının Belçika'dan yayın yapması ve bölücü terör örgütünün çadır kurmasını nasıl açıkladıkları ve bu kişi ve örgütlere karşı ne gibi adım atacaklarına ilişkin bir soru üzerine şöyle konuştu:
"Öncelikle Belçika ve AB'nin terörle ilgili kanunlarını, terör tanımları çerçevesinde doğru bir şekilde uyguladığımızdan eminim. Dolayısıyla, gerçekten orada oldukları kesin değilse, verdiğiz AB Konseyi toplantısı sırasındaki olayda olduğu (PKK'nın Brüksel'deki AB binaları yakınında çadır kurması) gibi, belirli bir örgütten bahsetmeyin. İkinci olarak, birçok kovuşturma yapılıyor. Belçika Federal Savcılığının söylediği gibi, teröre bulaşmış kişiler ile ilgili olarak, bunlara PKK'lılar dahil, mahkemeye gideceğiz. Tüm prosedürlerin ardından mahkemeye gitmek mümkün olacak. Belki (Türkiye'nin) AB'ye katılım müzakerelerinde yeni fasılların açılması bu noktada ilginç olabilir. 23. (Yargı ve Temel Haklar) ve 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasılların açılmasında bu sorunları tartışırız. Terör örgütlerini tanımlamamız gerekiyor. Bu yüzden de terör kanunu ile ilgili olarak çok sayıda zorlu tartışmalar var. Bir kez daha söylüyorum, birçok kovuşturma yapıyoruz. Bazı kişileri mahkemede görmeniz mümkün olacak. AB ve Belçika'daki terör kanunlarına ilişkin düzenlemeleri doğru bir şekilde uygulamaya çalışıyoruz."
Terörle mücadele kanunu
AB Komisyonu, 4 Mayıs'ta Türk vatandaşlarının Schengen ülkelerine vizesiz seyahat etmesini öngören bir tavsiye kararı almış ancak vizelerin kaldırılabilmesi için 72 kriterden geriye kalan 5'inin de tamamlanması gerektiğini belirtmişti. Bu şartlar arasında terör tanımının değiştirilmesi de bulunurken, Avrupa Parlamentosu (AP) tüm kriterler karşılanana kadar AB Komisyonu'nun teklifini oylamama kararı almıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadele ettiği bir ortamda ilgili kanunun değiştirmeyeceğini vurgulayarak, "Teröristlere çadır kurdurtacaksın ve onlara orada imkan sağlayacaksın ve bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin. Bize de 'Vize kaldıracağım bunun şartı, şunu değiştirmen...' Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da anlaş." ifadelerini kullanmıştı.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...