1939 doğumlu Alp Zeki Heper, Fransa’da sinema okuduktan sonra 1960’larda uluslararası başarı elden eden iki kısa film yönetti. Türkiye’ye döndükten sonra Lütfi Akad’ın yönetmen yardımcılığını üstlenen Heper, 27 yaşındayken, 1966’da çektiği ilk uzun metrajlı filmi “Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri”yle sansürle tanıştı. Soyut bir aşk hikayesi anlatan, başrollerini Ayfer Feray, Engin Cezzar’ın kız kardeşi Mine Cezzar, Marliese Schneiderhan ve Halil Türkmen’in paylaştıkları film, dönemin ‘Film Komisyon Kontrol Kurulu’ tarafından ‘müstehcen’ bulunduğu için Danıştay tarafından yasaklandı.
‘Aşka karşı tutumdur müstehcen olan’
Yönetmen konuyla ilgili bir röportajında “Aşk hiçbir zaman müstehcen olmamıştır. Aşka karşı tutumdur müstehcen olan... Özgürlükle baskıyı, şiddeti, işkenceyi karşı karşıya getirmeye çalışmıştım. Anılarla ilgili zor anlatımlı olan bir filmdi. Sevginin, tutkunun, işkenceyi, baskıyı yok etmesini dilemiştim. Özgürlüğün delice bir sevgi olduğunu düşünüyordum. Öyle simgelemeye çalışıyordum özgürlüğü. Müstehcenlikle suçlandım. En sonunda yazan, yöneten, kurgulayan, görüntüleyen, oynayan, yapımcı ve seyirci de olabilirim. Yani tek başıma da izlemek zorunda kalabilirim filmlerimi...” demişti.
İşte o film, “Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri”, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından 15 -22 Mart tarihleri arasında, 23. kez düzenlenecek Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin katkıları, Heper ailesinin izni ve desteğiyle 46 yıl sonra Türkiye’de ilk kez gösterilecek. Film, festival kapsamında 19 ve 20 Mart tarihlerinde saat 21.30’da Batı Sinemaları’nda seyirciyle buluşacak.
‘Vasiyetimdir, göstermeyeceksin’
Heper, filmin tek kopyasını Mimar Sinan Sinema-TV Merkezi’nin kurucusu Prof. Sami Şekeroğlu’na teslim etmişti. Şekeroğlu, Ankara Film Festivali için kaleme aldığı yazıda o günleri şöyle anlatıyor:
“‘Bunu sana hediye ediyorum. Ama söz ver hiç kimseye göstermeyeceksin’ dedi. Biraz yumuşatmaya çalıştım ama ikna edemedim. ‘Ömrüm boyunca sana güvendim. Vasiyetimdir, göstermeyeceksin’dedi. Onu kaybettiğimizi duyduğumda çok üzülmüş ve onun için bir gösteri yapmayı arzulamıştım. Ama söz vermiştim, filmi göstermem doğru olmaz diye vazgeçtim. Araştırmacılar ve kızı hariç hiç kimseye göstermedim.”
Emekli olduktan sonra filmi Mimar Sinan Üniversitesi’ne veren Şekeroğlu, festivalin talebi ve Heper ailesinin izni ile filmin gösterileceğini belirtti.
3 yılda çektiği 4 uzun metrajlı filmin ardından sinemayı bırakan Heper, 1984’te deri kanseri nedeniyle öldü.
Filmin gösterim tarihi: 19 & 20 Mart 2012 Saat: 21:30
MİLLİYET
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...