TGRT Anahaber çok önemli bir gazetecilik başarısına imza attı.
Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın yakalnmasından sonra içlerinde polis ve jandarma görevlilerinin olduğu bir grup taarfından eline bayrak verilerek, kolkola girilerek çekilen görüntüleri ortaya çıkarıp yayınladı.
Herkes kabul ediyor ki, Büyük önder Atatürk'ün bir sözünün yer aldığı Türk bayrağının önünde, Hrant Dink'i öldürerek Türkiye'ye en büyük ihaneti yapan bir kişinin eline bayrak vermek, onunla kolkola girip fotoğraf çektirmek başlıbaşına bir skandal.
Bu işgüzarlığı yapan devlet görevlileri hem Jandarma Genel Komutanlığı hem de Emniyet tarafından cezalandırılıyor, haklarında soruşturmalar açılıyor. Demek ki bu görüntülerde kötü bir şey var, olmaması gereken vicdanları sızlatan bir tablo var ki, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü bu olayın hesabını sormaya başlıyor.
Bu görüntülerin yayınlanmasının büyük bir habercilik başarısı olduğunu da vicdan sahibi gazeteciler rahatlıkla söylüyor. Dünya medyası bu görüntüleri konuşuyor, TGRT Anahaber'in yayını sürerken, görüntüleri ekrandan kaydeden diğer kanallar da haber akışlarını değiştirip bu müthiş haberi yayınlıyorlar.
Ertesi gün bütün gazeteler bu haberi manşetten veriyor. Medya görüntülerdeki akıl dışı, mantık dışı hatıra fotoğrafı çektirme işgüzarlığının, bilerek veya bilmeyerek bir katili kahramana dönüştürmek anlamına geldiğini öne çıkartıyor.
Bütün bunlar ortadayken bazılarının gözünü "Bu haberi niye biz yapamadık" kıskançlığı karartıyor. Atv Haber kalkıp "TGRT'nin dinci geçmişinden, ABD'li yeni patronundan" dem vurup çirkin ve akılsız komplo teorileri üretiyor. Üstelik patronajı tartışmaya açarak, kendi patronu Turgay Ciner'i de ateşe atıyor...
TGRT'nin başarısını alkışlayan Fatih Altaylı'nın yönetimindeki Sabah gazetesinde köşe yazarı olarak çalışan Yılmaz Özdil ise tamamen iftiraya dayalı bir yazı yazıyor. Yılmaz Özdil, tüm gerçekleri bildiği halde, "TGRT'nin diğer medya kuruluşlarına bu görüntüleri daha yayınlamadan öğle saatlerinden itibaren servis yaptığı" yalanını yazıyor.
Bunun böyle olmadığını kendi gazetesinden birine de sorsa rahatlıkla öğrenebileceği halde, sırf çamur atmış olmak adına yalan söylüyor.
Hiçbir medya kuruluşu kendi özel haberini yayınlamadan başkasına vermez. Zaten TGRT Anahaber yayınlanırken diğer kanallar bu görüntüleri kaydedip yayına verdi. Gazeteler de anahaber bülteni bittikten sonra bir kare fotoğraf alabilmek için yarıştı. Üstelik TGRT anahaber öncesi haberin tanıtımlarını yaparken bile, olayla ilgili ne tek kare görüntü, ne de tek kelime ipucu verdi.
Yılmaz Özdil bunu bilmiyor mu?
Tabii ki biliyor! Zahmet edip kendi uydusundaki ATV Haber'in o akşamki yayınını izlese Ali Kırca'nın o görüntüleri TGRT'deki yayından kaydettiğini görecek.
Yılmaz Özdil peki neden yalan yazıyor?
Sadece kıskançlık mı? Bunun altında ne tür hesaplar olduğunu herkes görüyor!
Fatih Altaylı yönetimindeki Sabah gazetesinin tirajı yükselişe geçmiş! Kendi uydusundaki ATV Haber'in reytingleri ise sürekli düşüyor.
Fatih Altaylı suikastle ilgili habercilik başarılarına imza atarken, Yılmaz Özdil ekibinin elindeki ATV Haber, varlığından bile haberi olmadığı görüntüleri iftira ve çamur attığı TGRT'den "Çalarak" yayınlıyor!
ATV Haber çöküyor. Sabah gazetesi yükseliyor!
Grup içi dengeler bozuluyor...
Patronaj karşısında Fatih Altaylı sürekli güçleniyor, Yılmaz Özdil ve yandaşları sürekli kan kaybediyor. Yılmaz Özdil, Fatih Altaylı kıskançlığıyla nereye saldıracağını şaşırıyor.
TGRT'nin yöneticileri çıkıp açık açık sadece habercilik yaptıklarını anlatıyor, hiç kimseyi ve hiçbir kurumu hedef almadıklarını bas bas bağırıyor. Ama Yılmaz Özdil'in gözünü öyle bir kıskançlık bürümüş ki, bunları duymuyor görmüyor. TGRT'nin ilk haberinde küçük bir maddi hatadan ibaret olan görüntülerin jandarma karakolunda çekildiği bilgisi anında düzeltildiği halde, sonraki tüm haberlerde görüntülerin polis taarfından çekildiği vurgulandığı halde inanılmaz bir çamur atıyor.
İşin özü şudur!
Yılmaz Özdil kendi grubunda yenilmişti.
Şimdi gazetecilik ve yazarlık meydan savaşını da kaybetti.
Geçmiş olsun!
MEDYA FARESİ
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...