Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Yattığım odanın penceresi hep açıktır.
Sonsuz gökyüzünü, parlayıp kaybolan yıldızları seyretmeye doyamıyorum.
Terapiden de öte…
Küçüklüğümü, Acizliğimi, Faniliğimi doya doya yaşamak bana mutluluk veriyor.
Dünya’nın altında bir dayanak yok.
Bomboş.
Tıpkı Satürn… Venüs.. Jupiter ve milyarlarca yıldız gibi.
Dünya’nın yüz katından daha büyük gezegenler var.
Sayılarını merak ettiniz mi?
Bilim adamları, “Yeryüzündeki kum tanelerinin 10 katından fazla” diyor.
Akıl duruyor.
Nasıl bir tanımlama bu böyle?
“Yeryüzündeki kum tanelerinin 10 katından fazla”
Bu satırların yazarı, bu satırları okuyan, okumayan herkes bir gün ölecek.
Dirimiz de… Ölümüz de kainatın küçük bir bölümünde saklı kalacak.
Bizi yoktan ilk kez yaradan için ikinci kez yaşam vermek elbette çok kolay olacak.
Çünkü, bir şeyin ilkini yapan, ikicisini de yapmaya muktedirdir.
Bu muazzam sarayı ve içindekileri bin bir renge bizim için boyayarak yarattı Allah.
Bizi sevdiği için yarattı.
İkramda bulundu.
Mecbur değildi.
Madem ki ölüm var.
Madem ki ölümü öldürmek mümkün değil.
Ölümü hatırlayarak yaşamak bize kuvvet verecektir.
Hayatımızı bereketlendirecektir.
Ölüm varsa…
Kine vaktimiz yok.
Ölüm varsa…
Kalleşliğe vaktimiz yok.
Ölüm varsa…
Bizim gibi düşünmeyenleri sevmek aklımızın emri.
Sevgisizlik insanın önce kendisini kemiren bir rahatsızlık.
Tüm çiçeklerin beyaz ya da kırmızı olmasını istemek insanın ruhuna da…
Yaratılışın sırrına da aykırı…
Her şey beyaz olsaydı…
Siyahı nereden bilecektik?
Sahi; birbirimizi sevmemiz, anlamamız için ölümün varlığı bize yetmiyor mu?
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 40668 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |