Malumunuz, her yıl bahar geldi mi, biz İğneada’mıza gideriz.. Ama maalesef bu yıl, 65 yaşlılara konulan seyahat yasağı nedeniyle İstanbul’da evimizden bile dışarı çıkamadık..
Nihayet Hükümetin aldığı yazlıklara gitme izni uygulaması başlatılınca eşim Serpil ve bana izin çıktı.. İzin kağıtlarımızı elimize alıp, maskelerimiz takıp, hemen yola çıktık. Üç buçuk saatlik yolculuktan sonra yazlığımıza ulaştık..
16 haneli yazlık sitemizde henüz pek az komşumuz vardı..
Yöneticimiz Nilgün Topuz ve annesi, Rahmetli Kırklareli Belediye Başkanı Kadir Gökçe’nin eşi Nursun Hanım, Kardeşi Tuncay Gökçe, eşi Gülay ve kızı Göksu, bitişiğimizdeki Bulgar Todor ve ileride Nevbahir Hanım ve kızı Lale..
Onlarla uzaktan el sallayıp görüştük, gülüştük.. Tabii her zamanki gibi kucaklaşamadık.. Arabamızla kapımızın önüne kadar yanaşmıştık..
Bekçimiz Turan’la eşi Aynur hanım eşyalarımızı, yıllık temizliğini yapmış oldukları evimize yerleştirdiler..
Onlar çalışırken ben de her zamanki gibi balkondaki şezlonguma uzandım..
Dostlarım bana el sallıyorlar. Elleriyle zar atma hareketi yapıyorlar ama, ne yazık ki, her zamanki tavla partimizi başlatmamız mümkün değil..
Neyse şimdilik bu kadarına da şükür..
Akşam olunca, güneşe nazır balkonumuzda bir başka hasretimizi daha giderdik.. Rakılarımızı yudumladık..
Balıkları, az önce balıkçı dostum Enver Şanlı’nın eşi Özlem, bizim içi sakladığı balıkları, oğlu Ömer ve kızı Beşiktaş’lı Beste ile göndermişti..
Eşim hemen kızarttı onları, yedik, içtik..
Akşam olunca eşim televizyonun karşısına geçti, ben yatağımıza çekildim.. Hemen Sözcü gazetemi elime alıp, her geceki en az iki saatlik meşgalem olan bulmacalarımı çözmeğe başladım.. Yatağımda gazetemin hışırtıları ile uyandığımda, güneş doğmuş, sabah olmuştu..
Kaktık.. Balkonumuzda kahvaltımızı yapıp, bahçemizde yürüyüşe çıktık.. Çiçeklerimizi okşadık, kokladık..
Deniz kıyısına doğru inmeye başladık.. Bir de ne görelim?
Bu serin havada, bazı komşularımız denize girmişlerdi.. Mesela Bulgar Todor, öğretmen Lale Hanım..
Bravo sizlere!! diyerek onlara elle salladık..
İnşallah şu havalar ısınsın, bizler de kısa zaman sonra onlara katılacağız!
İşte böyle..
İğneada günlerimiz başladı..
İstanbul’daki uyuşukluğumuz son buldu..
Adeta yeniden hayata döndük, canlandık..
Şimdilik kısaca bu durumu bildirmekle yetindim..
Çok kısa kestiğim için kusuruma bakmayın..